1. Meydan Baraka Muharebesinden Notlar

60 yıldır Bandırma'da yaşıyorum sürgünde geçirdiğim 4 yılın haricinde bu yaşıma kadar her şeyimi maddi manevi Bandırma için harcadım çalıştım,gerek sıyasette gerek tıcarette bandırma ınsanı icin cok emek harcadım, ama ben bugune kadar bu güzelim şehirde böyle bir rezaletle, böyle bir karmaşa ile  hıc tanışmadım.

Sabahleyin hayatımı sürdürdüğüm tek odalı evimden önce çarşıya sonrada Leventoğlu hazretlerinin gazetesine gideceğim tam o sırada telefonum çalııyor, hayırdır sabah sabah diyerek bakıyorum, karşımdaki ses bizlerin çok sevdiği bayan gazete emekçisi adayı kardeşimiz.. Bir telaşa bir telaşe, "Abi çabuk meydana gel ortalık karıştı"

N'oldu kardeşim dedim, "Büyükşehir ile Bandırma zabıtası tartışıyor , Dursun Mirza meydana geliyor, basın açıklaması yapacak" deyince, o anda benim kafamda hemen bir şeyler oluştu referanduma az kaldı ya, bence birileri bir provakasyon hazırladı, Dursun Başkanla Edip Başkanı karşı karşıya getirmek istiyorlar diyerek meydana doğru yürümeye başladım.

Aa.. bir baktım Belediye Nikah Salonun altında bir kalabalık Gazeteciler, kameralar, Bandırmaspor ve Belediyemizin her zaman yanında olan ıthal, yayıncı bay ve-bayan , bir kaç CHP'li Meclis üyesı, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Çalışanlarının tamamı gibi, taşeron işçi kardeşlerimiz, Bandırmaspor Başkanı Erhan Elmastaş ve çok siyasi tanıdık orada, Başkan Mirza'yı dinliyorlar. Mirza'nın etrafında lacivert-mavi elbiseleriyle Bandırma Zabıtası ...

İşte tam o sırada benim gözüm sahil bandının ötesindeydi, çünkü orada,da bir hareketlenme vardı hemen oraya doğru gittim. Karşımda lacivert-mavi elbiseli onlarca Zabıta arkadaş, ama arkalarında Balıkesir Büyükşehir yazıyor. Ve tam yanlarında armamız olan bordo-beyaz boyalı dizilmiş ve dizilmeye çalışılan fakat izin verilmeyen barakalar,  işte o zaman ben hemen o anda konuyu çözer gibi oldum. Çünkü çok daha geç gerçekleşmesini beklediğim Büyükşehir-Küçükşehir arbedeleri  bize göre çok erken başlamıştı.

Tabii ki sahil bandı artık Büyükşehirindi. Yani artık sahilde Büyükşehırın borusu ötecekti, kısaca bu şu demekti : " Bizden izinsiz bir şey yapılamazdı."

Bu işler olurken sorunu görmezden gelip duyarsız kalanlar atı alan üsküdarı geçtikten sonra can yandıktan sonra birdenbire uyandılar. Oysa bu işler sorun olmadan önce çözülebilirdı. Türkiye de yüzlerce belediye kendi sahiline kendi hizmet verirken. Bandırma sahil bandı  Büyükşehire çok mu lazımdı dıyerek?Ama sen istemezsen kanun böyle der.dedım

hemen oradan ayrılarak tekrar Mirza'nın yanına döndüm o arada sosyal medya canavarları devreye girmiş başlamışlar paylaşmaya, yok Edip Uğur Festival için izin vermiyormuş, bunlar şöyle-böyle, yok efendim Bandırmaspor otoparkı elden gidiyormuş, herkes meydana insin gibi provakasyon kokan paylaşımlar ve klasik Bandırma'lı dedikodularını dinlerken, bir köşede Edip Uğur'un Bandırma'daki eli ayağı olan kardeşimiz gelişmeleri anında Edip Başkana aktarırken bizde konuşmalara ister istemez şahit olduk. Edip Başkan'ın telefonda söylediği şu sözleri dikkatimizi çekiyordu ; " Ben neden festival istemeyeyim ki ?

 Festival olduğunda bende orada olacağım ama benim bildiğim , Bandırma Festivali Mayıs ayının sonunda, bu standlarda festivale bir ay varken Mayıs ayının başında kuruluyor,. her ay  ödeyemediği kiralardan işsizlikten batan iflas eden esnaflara rağmen,  bu kadar erken  neden kuruluyor barakalar çok mu lazım görsellik mi içeriyor ?Şimdi kimsenin haberi yokken nerden çıktı bu stand  işi, eğer festival öne alındıysa niye benim haberim olmadı.derken. ?

Aynı anda basın açıklamasına devam eden Dursun Mirza ise , Edip Başkana seslenerek " Bandırma sahil bandı Büyükşehire geçmiş, bize bildirilmiyor, haberimiz yok. " diyordu. İşte bende aynen bunlara şaşırıp kaldım.

Cumhuriyet meydanında yıllarca ayakkabı boyacılığı yapan Servet kardeşimizin haberi olduğu böyle bir gelişmeden, iki başkanın birbirinden habersiz olması birinin Bandırma Festivalinden, diğerinin sahil bandının Büyükşehıre geçtiğinden haberi yokmuş cok ılgınc.. ??

Allah aşkına yapmayın sayın başkanlar, 15 gündür basında canlı yayınlarda konuşuluyor, yazılıyor, çiziliyor. Edip Uğur sahil bandıyla ilgili projeler hazırlıyor. Bandırma sahil bandı 10 yıllığına Milli emlaktan Büyükşehire geçti diye ilan ediliyor, sahil bandında uçan martıların bile haberi var sizin mi haberiniz yok ! İçimden dedimki "Yapma Dursun Başkan yapma yemezler" Muhtemelen benim gibi dusunen cok sayıda kişi vardır içinden seslenen derken.

 tam o sırada Dursun Başkan yanında Bandırma zabıtası, belediye çalışanları ve siyasilerle birlikte olay yerine yani festival barakalarının olduğu yere yürümeye başladılar , Büyükşehire geçtiği söylenen o bölgede, Dursun Başkanı ve yanındakileri Balıkesir Büyükşehir zabıtası karşıladı. İnanabiliyor musunuz ?

Hiç aklınıza gelir miydi ?

Bir tarafta Bandırma Zabıtası bir tarafta Büyükşehir zabıtası  ve ilginçtir hepsi Bandırma çocuğu ve ortalarında Bandırmalıların sandıkta oy verip bizi yöneteceksin diye seçtikleri Dursun Başkan taraflar karşı karşıya.!!!

Aklıma o anda Almaya'nın birleşmeden ki hali geldi. Doğu Almanya Batı Almanya , Doğu Berlin Batı Berlin sınırı gibi oldu bizim tarihi meydan.

Bu hale düşmelimiydik.? Neden aynı ilin içinde icraat yapanlar  karşılıklı oturup konuşamaz oldu. Kim konuşmak istemiyor kim diyalogla çözüm üretmeye yanaşmıyor?

Neyse orada karşılıklı atışmalar başladı, Büyükşehir-Küçükşehir tartışması sert bakışlar., ellerle müdahaleler gibi yakışıklıksız sahneler.

Başkan Mirza Büyükşehir zabıtasına derdını  anlatmaya çalışıyor. Başkan ve zabıta ?

Büyükşehir zabıta komseri  Mirza'ya biz emir kuluyuz falan bir şeyler söylüyor, Mirza'nın arkasındakiler bağırıyor çağırıyor tam bir kaos, tam bir bilgi ve gürültü kirliliği, o kalabalıkta Başkan Mirza  Edip Uğur'la telefonla görüşüyor, başka bir köşede bu festival işlerinin organizasyonlarına bakıyormuş, mesleği sunucumuymuş, spikermiymiş, o arkadaşta çok bağırıyor çırpınıyor nedense. Diğer köşede isminı sık duyduğum kendisini ilk defa santral kültür merkezindekı etkinlikte bayan bir katılımcının yanında gördüğüm, Belediye Meclisi ve Bandırmaspor yönetim kurulu üyesi arkadaşımız Gökhan Yankol'un " Siz benim başkanıma hakaret edemezsiniz, Başkanım Bandırma Halkından yüzde 45 oy alarak seçildi. " diye sıddet içeren  hiddetle haykırışı ve, günün finalinde ise Paşamescit mahallesinin önemli isimlerden Park Bahçeler Müdürlüğünün Emekçilerinden Karadayı Niyazi'nin Büyükşehir zabıtalarından birinin eline eliyle müdahale edip " Sen benim başkanıma el kol kaldıramazsın, Dursun Başkan Bandırma'nın başkanıdır.! " diyerek Başkanlarına sahıplenmelerı vallahı beni çok etkiledi. Tebrikler Niyazi tebrıkler ?

Ama şu bir gerçek ki aslında bu sahil bandı mücadelesinden asıl etkilenecek olan yıllardır orada ekmek yiyen esnaf olacak, onlar sadece sessiz sedasız, Kuzeyliler, Güneyliler ,kızılderililer solukbenızlıler misali birinci meydan arbedesini izlediler. ileride yaşanması muhtemel gelişmeleri  merakla beklemeye başladılar. Çünkü dün yaşananlar sadece bir başlangıçtı, beklediğimizden de daha erken başladı. Dolayısıyla Büyükşehir yasası gelmeden yıllarca bandırmayı yonetıp sıcak koltuklarında oturup laylaylom yaparak seyredenler  ses çıkarmayanlar şimdi yasa geldikten sonra bağırarak çağırarak çözüm üretecekler bakalım nasıl olacak bu iş hep bırlıkte gorecegız.

SERHAT OZAR