47 Yaşında Sanat Tarihi Okuyor !(Röportaj)

47 YAŞINDA SANAT TARİHİ OKUYOR !     -RÖPORTAJ-

“Kelimelerimle İzmir’de “ başlıklı yazımda röportaj yapmak istediğimi ve kiminle yapacağımı sizlerle paylaşmıştım. Dilerseniz bu başarı hikayesine sorularım ve Dilek ablanın cevaplarıyla yakından bakalım.

1-Bu yolculuğa çıkmaya nasıl karar verdiniz, endişe duyduğunuz noktalar oldu mu ?

 “5 çocuğumun en küçüğü yatılı okula gittiğinde evde yalnız kaldım. O yıl sınava girmiştim sınavın sonucuna göre tercih yaptım. Zaten evde yalnız kalamayacağımı anlamıştım. Boş durmayı sevmiyorum. Başaramayacağımı hiç düşünmedim.”

2-Neden sanat tarihini seçtiniz , bu bölüme özel bir ilginiz var mı ?

 “Sanata özellikle ilgim var. En çokta resim sanatına. Hatta evde ufak tefek yağlı boya denemelerim var. Bu bölümü seçerek insanın sanat yapma ihtiyacının serüvenini öğrenmek istedim.”

3-Üniversite yaşamınızda herhangi bir zor durumla baş etmek için bir motivasyon yönteminiz var mıdır ?

 “Üniversite yaşamımda hiçbir zorluk yaşamadım. Gerek hocalarım gerek arkadaşlarım eğitimimi hoş karşıladılar.”

4- Üniversite okurken en çok hangi konuda eksik kalmış olduğunuzu fark ettiniz ?

 “Çocuklarımı yetiştirirken onlarla birlikte sürekli okudum, gündemden geri kalmadım diyebilirim. Ortaokulu ve liseyi dışarıdan okuyarak tamamlamıştım .Birçok konuda altyapım vardı ancak matematiği sevemedim. Seçtiğim bölümde de matematikle bağlantım kalmadı.”

5-Kendinizi özellikle geliştirmek istediğiniz bir aktivite var mı ?

 “Edebiyata ilgi duyuyorum. Özellikle şiire ilgim var. Eskiden daha çok üzerine düşerdim ama 5-6 yıldır daha çok okuyorum. Bir gün yeterli sayıda şiir birikimin olursa gerçekleştirmek istediğim düşüncelerim var.”

6-Eğitim hayatınızda en çok ilham aldığınız kişi kim oldu ?

 “Birinden ilham aldım diyemem ama tamamlamam gereken şeyler olduğunun farkındaydım. Eğitimimi tamamlamam gerekiyordu ve şu an bu yolun sonlarına yaklaştım.”

7-Okumaktan özellikle hoşlandığınız bir yazar ve eserini söyler misiniz ?

 “Amin Maalouf ‘un ‘Tanios Kayası’ adlı kitabını çok seviyorum. Ursula K.Le Guin de sevdiğim diğer yazar.”

8-Almakta olduğunuz eğitim sürecinde en çok gelişen yönünüz nedir ?

 “Sistemli bir eğitim olayları birbirine bağlamayı ve olup biten her şeyi kavramayı kolaylaştırıyor. Yani çevrenize daha objektif bakma yetisi kazandırıyor.”

9-Öğrendiğinizde çok şaşırdığınız bir bilgi oldu mu ?

 “İnsan yaşarken şaşırmamayı öğreniyor.”(Güldü)

10-Üniversite yolculuğuna başlarken çevrenizden olumsuz eleştiriler aldınız mı ?

 “Bu yaştan sonra otur oturduğun yerde ne gerek var diyenler de oldu gez toz diyenler de. Ama çocuklarım bu konuda bana çok destek oldular beni cesaretlendirdiler.’ Karadeniz turuna çık!’ diyerek aşırı yaratıcı fikirler verenler de oldu(!).”

11-Çok sevdiğiniz ve sürekli takip ettiğiniz bir filozof vb. var mı ?

 “Televizyonu takip etmiyorum. Kitapları daha çok tercih edip takip ediyorum. Dolayısıyla takip ettiğim birçok kişi var.”

12-Beğendiğiniz ve sizi motive ettiğini düşündüğünüz ünlü bir söz var mı ?

 “Cehaletin tek korkusu kadındır. Çünkü kadın öğrenirse çocuklarına da öğretir.” Emine Supçin

13-Sanat sizce duygulara mı hizmet eder , realiteye mi ?

 “Sanatta duyguyu düşünceden ayıramayız .Pablo Picasso’nun Guernica adlı tablosunda bu sorunun cevabı çok net bir şekilde kendini açığa çıkarıyor. Bence insan düşüncelerini duyguları yoluyla ifade etmeye çalışır. Hatta sanatı çoğu zaman insanların yaşadıkları şeyler yaratır. Bahsettiğim tablonun çok trajik bir hikayesi var ve bu esere yansıtılmış.”

14-Sanatın kendini en güzel şekilde gösterdiği dönem sizce hangisidir ?

 “Aslında göreceli bir soru. Onun bir anı ,zamanı yoktur. Her an farklı şekillerde ,farklı yerlerde, farklı yüreklerde yaşanır ;ama dünya sanat tarihi denildiği zaman Rönesans önemli bir dönemdir”

15-Sanat evrensel olduğuna göre toplumlar kendi sanatlarını nasıl evrensel hale getirirler ?

 “Sanatın dili evrenseldir. Milliyeti yoktur. Sanatçıların düşünceleri, sesleri, müziği, resmi birçok kişiye hitap edebilir. Toplumun sanatını geliştirmesi ona duyduğu hassasiyetle mümkün hale gelir. Zaten sanat ortaya çıktığı andan itibaren evrenselliği üzerinde taşır .Sanat insanlığa ait bir üretimdir. Bir resme baktığınızda onu bir kadının mı yoksa bir erkeğin mi yaptığını da anlayamazsınız o halde denilebilir ki sanatın cinsiyeti de yoktur.”

* ARAŞTIRMAYI VE OKUMAYI HAYATININ BİR PARÇASI HALİNE GETİRMİŞ NİCE KADINLA TANIŞMAK DİLEĞİMLE …

Güzel sohbeti için Dilek Hınçal’a sonsuz teşekkürler…

30.10.2018 Melisa Gönen

Not:13.sorunun cevabında geçen tablonun hikayesini ve ortaya çıkış aşamasını anlatan yazıyı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Ayrıca Picasso ve Alman generalin arasında geçen konuşmayı da ekleyeceğim linkte bulabilirisiniz.

https://onedio.com/haber/picasso-nun-guernica-tablosunun-ilginc-ve-traji...