Adil Çelik Bütçe Görüşmelerinde Danıştay'ı Anlattı

AK Parti Balıkesir Milletvekili Av. Adil Çelik, TBMM’de bütçe görüşmelerinde Danıştay ile ilgili olarak konuştu ve kurumun tarihi ile ilgili olarak bilgiler verdi. 

“CAFER EFE’NİN TORUNU OLARAK KONUŞUYORUM”

AK Parti Balıkesir Milletvekili Av. Adil Çelik, TBMM’de bütçe görüşmeleri esnasında yapmış olduğu konuşmanın girişinde “Kurtuluş savaşı sırasında Balya Müfreze Komutanlığı’nda görev yapan Cafer Efe’nin torunu olarak konuşuyorum” diyerek mecliste Balıkesir rüzgarı estirdi.

Milletvekili Çelik, 2019 yılı bütçe kanunu teklifi kapsamında Danıştay Başkanlığı bütçesi üzerinde AK Parti adına söz aldı. Öncelikle Genel Kurulu ve aziz milletimizi selamlayan Çelik, yaptığı konuşmada şunları söyledi; “ Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 2019 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi kapsamında Danıştay Başkanlığı bütçesi üzerinde AK PARTİ adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulumuzu, aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. Biraz önceki konuşmanın bir devamı olarak da yine Balıkesir'de Kurtuluş Savaşı sırasında Balya Müfreze Komutanlığı yapan Cafer Efe'nin torunu olarak konuşuyorum. Danıştay bütçesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Danıştay, köklü Türk devlet geleneğinin temel kurumlarından biri olarak Sultan Abdülaziz tarafından 1868 yılında "Şûrayı Devlet" adıyla kurulmuş olup 1924 Anayasası'yla anayasal bir kurum hâline gelmiştir, 1961 ve 1982 Anayasalarında da yüksek yargı mahkemelerinde yanında yerini almıştır. 1961 Anayasası'nın 114, 1982 Anayasası'nın 125'inci maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olması öngörülmüştür. Danıştay Anayasa'nın 155'inci maddesine göre yürütme organına yardımcı bir inceleme, danışma ve karar organı olmanın yanı sıra, yönetimin yargı yoluyla denetlenmesinde etkin ve önemli görev yapan bir yargı kuruluşudur. Bu anlamda, kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve tabii ki demokrasinin önemli bir teminatıdır. Bu sayede idari işlem ve kararların keyfîlikten ve dönemsellikten uzak, devlet ciddiyetine yakışır ve adaleti temel alarak tesis edilmesi hedeflenmiştir. Bugün Danıştayın idari görevleri ile yargı görevleri birbirinden kesin olarak ayrılmıştır. Yönetimin yargı yoluyla denetlenmesi görevini idare ve vergi mahkemeleriyle birlikte Danıştay dava daireleri yürütmektedir. 2016 yılında yürürlüğe giren istinaf sistemiyle Danıştaya gelen iş sayısında ciddi bir azalma olmuştur. 2017 yılında gelen iş sayısında bir önceki yıla göre yüzde 60'lık bir azalma mevcuttur. 2016 yılında karara bağlanan dosya sayısı 165 bin iken 2017 yılında bu rakam 145 bine ulaşmıştır ve 5 Aralık 2018 tarihi itibarıyla kararı verilen 119 bin dosya sayısı aralık ayında yoğunlaşmakla önceki istatistiklere ulaşacaktır. Gelen dosya sayısındaki azalış ve dosya çıkarma hızındaki artış derdest dosya sayılarına da yansımış bulunmaktadır. 2016 yılı derdest dosya sayısı 268 bin iken bu rakam 2017 yılında 206 bin, 5 Aralık 2018 tarihi itibarıyla 176 bin olmuştur; yani idari yargıda istinaf sistemi reformunun amacına ulaştığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu sayede yıllar içerisinde Danıştayın üzerindeki ağır iş yükünden kurtularak hem yargılamayı makul sürede sonuçlandırma hedefine hem de asıl işlevi olan istinaf mahkemesi rolüne kavuşulabileceği değerlendirilmektedir. 2019 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile Danıştay Başkanlığı personel giderlerine 148.175, Sosyal Güvenlik Kurumu devlet primine 18 milyon 652 bin, mal ve hizmet alımı giderlerine 10 milyon 416 bin, cari transfer giderlerine 1 milyon 926 bin, sermaye giderlerine 3 milyon 151 bin olmak üzere toplam 182 milyon 320 bin lira ödenek tahsisi öngörülmüştür. 2019 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ödeneklerinde bir önceki yıla göre 33 milyon 348 bin liralık yani yüzde 22 oranında artış meydana gelmiş, bu artışın da büyük bir bölümü personel gideri ve Sosyal Güvenlik Kurumu devlet primi giderlerindeki artıştan kaynaklanmış bulunmaktadır. 6723 sayılı Kanun gereği, 2016'dan itibaren altı yıl içerisinde Danıştayın 17 olan daire sayısının 10 daireye indirilmesi hedeflenmiştir; hâlen de 14 daire olarak görev yapmaktadır. Danıştayın söz konusu görevlerini ifa eden personele baktığımızda, 131 meslek mensubu, 22 savcı, 470 tetkik hâkim olmak üzere 623 yargı mensubu görev yapmaktadır, ayrıca 960 idari personel mevcuttur. Hâkim ve nitelikli idari personel sayısının artırılarak yargı mensupları ve idari personelin evrensel

ölçüde etik ilkelerinin düzenlenmesi, bilgilendirilmeleri, farkındalıklarının geliştirilmesi, fiziki ve teknik altyapı eksiklerinin giderilmesi, UYAP'a taşınmış olan idari yargı hizmetlerinin güvenli ve etkin hâle getirilmesi de öncelikler arasındadır. Yine Danıştay dâhil tüm yüksek mahkeme kararlarının kişisel verilerden arındırılarak sıra numarasıyla yayınlanması, etkin bir toplumsal denetiminin sağlanması açısından önemlidir diye düşünüyorum. Bu vesileyle Danıştay bütçesinin Danıştay üyelerine, çalışanlarına ve bütün aziz milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.”

 TBMM Bütçe görüşmelerinde  yapılan konuşmadan sonra medyada yapılan bazı spekülasyonlar üzerine Av. Adil Çelik açıklama yaptı.

"Değerli hemşehrilerim, 11 Aralık 2018 günü TBMM de Danıştay bütçesi üzerinde yaptığım konuşmanın başında kullandığım bir ifade, yanlış anlamalara ve yorumlara neden olmuştur. Benden önce Yargıtay bütçesi hakkında söz alan Kahramanmaraş milletvekili sayın Av.Ahmet Özdemir’in konuşmasından sonra, CHP Grup Başkanvekili ve Manisa milletvekili sayın Özgür Özel, yakışıksız ifadeler kullanmış ve “CHP lilerin Kurtuluş savaşında ‘Mavi Gözlünün (Atatürk’ün kastedildiği anlaşılmıştır sanıyorum) arkasından’ gidenler olduğu, AKP lilerin (bu kısaltma kendisine aittir) ise işgalcilere kırmızı halı serenler olduğu şeklinde, son derece çirkin bir bühtanda bulunmuştur. Hatta bu konuda Ak Parti Grup Başkanvekili sayın Mehmet Muş kendisine gerekli cevabı en güzel şekilde vermiştir. Bir sonraki konuşmacı olarak, Kurtuluş savaşında Balya Müfreze Komutanı Cafer Efe’nin torunu olduğumu söylemem, Kurtuluş savaşında vatanı için canını pazar eyleyen şehit ve gazilerimizi dahi, parti kimliği doğrultusunda ayırma cüretinde bulunan CHP Grup Başkanvekiline verilmiş bir cevaptır.  Kuvvayi Milliye şehri Balıkesir’in bir evladı olarak, elbette ben de böyle bir ecdada sahip olduğum için, her vatansever gibi gurur duyuyorum. Ancak bunu ifade etmemin sebebi, yersiz bir övünme değil, şehit ve gazilerimiz üzerinden yapılan ucuz ve son derece yakışıksız bir siyasi söyleme verilen cevap olarak görülmesini istirham ediyorum."

Adil Çelik Balıkesir AK Parti Milletvekili

BANDIRMA GERÇEK- ERTAN DEMİREL