AVŞA Anlatılmaz. Yaşanır... 

AVŞA Anlatılmaz  Yaşanır... 
                                                                                             
güneşin batışı en güzel ordan izlenirmiş...
denizi, kumu, havası güzelmiş...
suyunu içmeye doyamazmış insanlar
dağlarında yeşilin her rengi
çiçeklerin en güzeli
Avşa'daymış diyorlar 
gidip görüp hayran olup anlatanlar...
daracık sokaklarının samimi doğallığı
yer evlerinin yerle bir balkonları
balkonlardan dostça bakan ,
yoldan geçen tanı-MA-dıklarına Kahfe içermisiniz..?
diye ikramda bulunmak isteyen 
gülen gözlerle, sevgi dolu yüreklerle çevreye ışık saçan
güzel insanları varmış Avşa nın...
ve de AŞK ları dillerdeymiş
Avşa'ya gelip de , aaşık omadan gidemezmiş insan
bunca güzellikleri yaşadıktan sonra..

Gözlerde başlarmış eskiden ilk tanışmalar
sonrasında sahilde ,gün batımını izlerken
yüreklere inermiş aşklar.
böyle anlatırlar...Avşa da aşkı yaşayanlar

beyaz bir kuğu gibi süzülerek gelen Feribotlar
ve sahilde ,bu feribotlardan inmesi heyecanla beklenen
sevgililer..
her günü ayrı heyecan, ayrı özelmiş.
velhaasıl Avşa'da yaşamak güzelmiş..
her güzel şey gibi,  tatiller  de çok çabuk bitermiş
doyamadan dönüş günü gelir
feribotlara sallanan eller..gözlerdeki yaşları gizlermiş..
sonra günlerce Avşa hayalleri, Avşa Anıları ile yaşarmış
geri dönenler
ve herkese bu güzellikleri anlatırmış ...
eee sonra diye soranlara da.
Avşa anlatılmaz Yaşanır arkadaş yaşanır..dermiş
gelip, görüp, doyamadan gidenler...
Avşa yı ve Avşa daki ahu gözlü o güzeli sevenler.

ne denir.. anlatılan bu.. en doğrusu gitmeli görmeli
duymalı denizin iyot kokusunu
güneşin yaktığı kumlarda yalınayak dolaşmalı
doya doya Aşk'ı yaşamalı 
ve gerçek aşkı bulduysa eğer
tutup elinden alıp götürmeli gittiği yere
o ahu bakışlı güzeli
ve bir ömür mutlu olmalı
Avşa'da bulduğu sevgili ile...

Sevil Ağtaş 

***

KADINLARIMIZA...

İlk Ayetde OKU dedi yaradan
dedem derdi aç kalmazmış
okuyanla dokuyan.

okuyan hürmet görür
her yerde ve her zaman.

yıllarca hep
kız çocuğu okumasın
cahil kalsın demişler.
yesin içsin
tarlalarda çalışsın istemişler.
onbeşinde evlendirip
parasını yemişler.
para ile satılmanın adına   da
baba hakkı, ana hakkı demişler.

yıllardır hep köle olmuş
cefakar Türk kadını.

haklarını bilememiş
konuşmamış ,hep dinlemiş
ve hiçbirşey istememiş.

yeter artık bu suskunluk.
ulu önder Atatürk' ün
birçok haklar verdiği,
"çevrende gördüğün herşey
kadının eseridir.." dediği
fedakar, kanaatkar, çalışkan 
Türk kadını.

şimdi bilgi çağı geldi,
şahlanmalı tüm yurtta
okuma seferberliği.

cennet anaların ayağının altındadır
dediğimiz anaların,
Kurtuluş Savaşında
cepheye mermi taşıyan
cumhuriyeti getiren elleri,
artık kalem tutmalı.
tüm kadınlar okumalı
öğrenmeli okumayı- yazmayı.
bilgilerle dolsun başı

yürekleri sevgi dolu analar
artık hak etmediler mi
başları dik yaşamayı.

Sevil Ağtaş

**

Biz Olduk

gülmelerimi biriktirdim
getirdim sana
doya doya güldük seninle
ben hiç böyle gülmemişdim ki kendimle...

Hayallerimi biriktirdim
getirdim sana
paylaşınca gerçek olur belki diye
geldim ama söyleyemedim ki...

Umutlarımı biriktirdim
getirdim sana
umutsuz yaşanmaz dedin
ben yine umut etmeye devam ettim...

Sevgimi biriktirdim
yüreğimi getirdim sana
gözlerinle konuştun
ellerindeydi söylemek istediklerin...

birlikte özlemlerimizi biriktirdik
bir olduk, .. biz olduk..
çok aradık..çok bekledik
gerçek sevgiyi bulduk.

Sevil Ağtaş