Bandırma Bitiyor!

BANDIRMA BİTİYOR

Sizler bilir misiniz eski iskelenin oradan İstanbul’a giden "kara" vapuru?

O vapurun güvertesinden denize atılan madeni paraları çıkartan çocukları.

 Paşabayırlı gençlerin denize girdikleri aşağı istasyonu, eski iskele mendirek arasında her yıl yapılan Denizcilik Bayramı kutlamalarını, ördek kapma, dip dalma, yağlı direk ve yüzme yarışlarını...

Dip dalmanın birincisi Amigo Bahattin’i. Bandırma’dan Tatlısu İskelesi’ne yüzerek giden Peygamber Nusret’i, Eti Maden sosyal tesislerinin önünde denize girildiğini, Tepe Gazinosu’nun altındaki midye, demirlitaş, martılar kayalıklarını, sıcak suyu, Livatya’yı, kimyasal pisliklere terk edilmiş havuzlu bahçeyi.

 Livatya’daki 40-50 kabinli halk plajını, gazinoları, restorantları, Bandırma’dan hafta sonları Tatlısu, Tanaşa, Dalyan’a gidip gelen dolmuş tekneleri, cuma ve pazar akşamları belediyemiz bandosu eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan bayrak asma- indirme törenlerini…

Yok edılen Değerlerimizden hatırladıklarım.

O güzelim yıllarda Sabahlara kadar gezip dolaştığımız tertemiz sokaklar, masmavi denizi ile nefes aldığımız bir şehir vardı.

Peki ya şimdi…

Çaldılar çocukluğumuzu hatıralarımızı ..yok ettiler!. Bakmaya doyamayacağınız güzelim bir kent nasıl böylesine göz açıp kapayıncaya kadar yok edildi?

Nasıl izin verdik duyarsız kaldık bu katliama?

Çarpık bir kentleşme, yetersiz bir altyapı, omuz omuza yürünen kaldırımlar, her geçen gün çekilmez bir hal alan şehir içi trafiği, gürültü kirliliği, denize akan insan pislikleri, kentin girişinde- çıkışında kendini yenilemeyen kimyasal zehir saçan sanayi kuruluşları, limandan gelen angus kokuları, toz duman içinde yapılan ham madde yüklemeleri, işgaller ise işin cabası.

Olmuyor beyler olmuyor. Vatandaş nefes alamıyor. Her yerden kimyasal madde yağıyor. Gidin Uludağ Tıp Fakültesi’ne bir sorun “Bölgede kanser hastalığı en fazla nerede?” diye, cevap belli. Sadece Bandırma’da resmi olmayan kayıtlara göre 4 binden fazla kanser hastası olduğu söyleniyor. Bölgemizde insan ömrü 20 yaş kısaldı.

Maalesef çevrecilerden dostlar alışverişte görsün sıradan söylemlerden başka, cidi bir duruş ,ses soluk yok.

Onlar Bandırma Belediyesi’nin tahsis ettiği otobüslerle Orhanlı’ya, Kaz Dağları’na gidiyorlar. Şarkılar, türküler alın size eylem. İşin zoruna değil hep kolayına kaçıyorlar. Oralara gidilse de haykırsak da, bağırsak da madenler yapıldı, yapılmaya devam edecek. Onun için de önce yaşadığımız kent diyerek Bandırma’daki çevreye duyarlı kuruluşların ilk görevi, Bandırma’nın yaşanabilir bir kent olmasını sağlamaktır. O zaman yapılacak tek icraat şu: Elinizdeki bez afişlerle, çocuklarımızın geleceğini yok edenlere karşı mücadele vermek Bandırma’yı kurtarmak yoksa Bandırma bitiyor.

Serhat Ozar

30-08-2019 /BANDIRMA