BANDIRMALI ÖZGÜRDÜR ÖZGÜR YAŞAMAYI SEVER

Balıkesir'de HAYIR beklenenden yüksek çıktı Balıkesir merkezdeki iki ilçenin dışında, bir iki kırsal hariç, tüm ilçelerde büyük bir farkla sandıktan HAYIR çıktı. Tabi ki bu ilçelerden biri de Bandırma'ydı. Peki neydi Bandırma'da %65 varan rekor bir farkla HAYIR oyu çıkmasının sebebi ? Bizlerin bir türlü çözemediği Başkanlık sistemi mi ? yoksa Vatan millet Sakarya mıydı ? Tabi ki kesinlikle hayır. Leventoğlu'na da bana da sorarsanız mesele şuydu ; Balıkesir'in tüm ilçelerinde olduğu gibi Bandırma'lılarında Büyük Şehir Belediyesinin uygulamalarından gelen hoşnutsuzluğun bir ifadesi bir protestosuydu. Bandırma'lı sevmedi, alışamadı Büyük Şehire Bandırma'lı özgürdü, özgür yaşamayı severdi. Ayrıca Bandırma'lı baskıdan ve baskıcı rejimlerden de nefret ederdi. Ne diyelim taşından mıdır, Suyundan mıdır, Bandırma'lı caddenin ortasından yürür, yeşil ışık, kırmızı ışık farketmez boşluk buldu mu dalar kalabalığa geçer gider. Sokak işgalleri, kaldırımlar üzerinde açılan naylon brandalı işletmeler, cadde aralarında ki nargilecıler, çay ocakları, kebapcılar, yıllardır yanan şehir çöplüğü, asit fabrikalarından çıkan zehirli gazlar, Çelebi limanına gelen angusların kokusu, sahil bandında denize akan insan pisliği, bunların hiç birisi Bandırma'lının umrunda değildir, hele hele Cumhuriyet meydanında Ramazan aylarında esnafımızın neredeyse Atatürk heykelinin önüne kadar kurdukları iftar sofraları ise, Bandırma'lının özgürlüğüne ayrı bir güzellik katar, birde sıcak yaz akşamları sahil bandında gezerken yediğimiz ve yerlere attığımız ay çekirdeği kabuğuna ne demeli ? Bizim uzman çöp emekçisi kardeşimiz İlyas " Abi yeter artık, sabah akşam tonlarca ay çekirdeği kabuğu temizliyoruz, geceleri rüyalarımıza girmeye başladılar bu da mı özgürlük ? "deyince bende ; " Özgürlük İlyas'cım Özgürlük " dedim. Haa.. Birde o meşhur köpeklerimiz var Bandırma beledıyesının hayvan barınağında kısırlaştırılıp meydana salınan halkın köpekleri birde kimliği, sağlık karnesi olan şanslı, cicili bicili süslü köpeklerimiz. Gerçi meydanda dolaşırlarken bazen birbirleri ile dalaşıyorlar, ama o kadar,da onemli degıl, ne de olsa sınıf farkı varya.. Vatandaşa ufak tefek saldırmaları olsa da Bandırma'lı sevdi halkçı ve burjuva köpeklerini, Cumhuriyet meydanı onlarsız olmuyor, alıştık artık. Peki şehrin ana caddelerinde ara , mahallerde yapılan çift taraflı parklar, kaldırım üzerinde satılan beyaz eşyalar, bunlar ne olacak demeyin, Bandırma'lı bunlarıda sevdi. bizim yaşam tarzımız bu dedi. Bandırma'lı sadece Büyük Şehri buyuk sehır beledıyesının meydanın yarısına kurdugu zabıta kulubesını.bandırmanın parsellenmesını sevemedi, ıcıne sındıremedı. Su faturalarının Büyük Şehire Elektriğin Küçük Şehire yatırılması gibi rutin işlerin,arap saçına donmesıne bir türlü alışamadı. Hele hele, geçtiğimiz günlerde Edip Uğur ile Dursun Mirza arasında yaşanan ve yok yerden çıkartılan festival tartışmaları Cumhuriyet meydanı ile sahil bandının yarısı senin yarısı benim deyip kırmızı çizgilerle bölünmesi, Bandırma'lıların hoşuna gitmedi. Çünkü Bandırma'lı HER TÜRLÜ OLUMLU yada OLUMSUZ ŞARTLARA RAĞMEN böyle yaşamayı seviyordu. Çünkü Bandırma'lı sahil çocuğuydu, özgürdü, hep özgür yaşadı, özgürlüğüne  müdahale edenlere SAHILINI elınden alanlara en güzel cevabı, bize göre referandum oylamasında, sandıkta verdi. Eee.. Tabi ki Bandırma'lı bu ne yapacağı hiç belli olmaz, bir SAĞ bir SOL  gösterir, kimse anlayamaz. Konuyu güzel bir anıyla kapatalım. Vatandaşın biri bir gün İstanbul Taksim meydanın tam göbeğinde  araçların arasından karşıdan karşıya geçmeye çalışırken olaya isyan eden bir taksici vatandaşa yüksek sesle bağırarak ; "BANDIRMA'lı mısın kardeşim ? Nereye geçiyorsun ?"  deyince vatandaş,evet ; BANDIRMA'lıyım beya....... nereden bildinız ?  demiş.

Serhat OZAR

,