Bandırmaspor'un ilk yarı değerlendirmesi

 

Bandırmaspor 2015-2016 sezonunun ilk devresinde taraftarlarına bekleneni veremedi.

  
Eylül ayında Bolu kampında   hazırlık karşılaşmalarında  güçlü rakiplerden aldığı galibiyetler  beklentilerimi  yükseltmişti. Ama  ilk maçta açıkça görülen kondisyon ve uyumsuzluk sıkıntısı taraftarları da beni de şok etmişti. Çünkü takıma yeni katılan yeteneklerle eskilerin kaynaşması da orada halledilmeliydi. Bu olmadı.  İlerleyen haftalarda yetenekli oyuncuların öne çıkarak  başarı sağlandığı maçlarda bile  ne oynadığı belirsiz bir oyun ortaya konuyordu. Sahanın bütün bölgelerinde belli bir planlaması bulunmayan Bandırmaspor 'da  her maç sistem üzerine sistem değiştirilmesi , yanlış bölgelerde yanlış oyuncu tercihleri kullanılması  formsuz oyuncularda ısrar edilmesi istikrarsızlığı pekiştirdi..

İlk maçlardaki başarısızlığın sorumluluğunu  üzerine alıp istifa eden Teknik direktör Mustafa Kemal Kılıç  toz kondurmasa da yönetim kanadında  sıkıntı vardı.  Genç takım hocası Faruk Ahlatlı ve Mustafa İzgi ile gidilen Orduspor deplasmanında muhteşem bir galibiyetle dönülmesine rağmen  Bandırmaspor'da görev almasının asıl nedeni  sporun kitleselleşmesi adına BANDIRMASPOR FUTBOL AKADEMİSİ kurulmasını hedefleyen  Sportif direktör Süleyman Takunyacıoğlu'nun  Orduspor maçına takımla gitmemesi yönünde bazı yöneticilerden gelen uygunsuz  talep bardağı taşıran son damla oldu  ve kongre kararı alındı. Bandırmaspor bu süreçte , mali ve sportif anlamda çok doğru bir tercih yaparak  sürpriz başarılarıyla spor dünyasında özel bir yeri olan Turhan Özyazanlar'ı  göreve getirdi ancak ikinci maçına çıkan ve   maç esnasında kalbine yenik düşerek vefat eden   hocanın  kaybı tüm  camiayı üzüntüye boğdu .

 Yapılan  kongreyle Başkan  Erhan Elmastaş  ve yönetimi çok isabetli bir kararla  ünlü futbolcu  Zafer Biryol ve ekibini  Teknik direktörlük görevine getirdi.  Elbette ki Biryol'un 'nun elinde bir sihirli değnek yoktu. Kimilerine göre Bandırmaspor için bu sezon kaybedilmişti. Ancak Biryol ve ekibi  Takunyacıoğlu'nun desteğiyle   takımın oyun anlayışını değiştirdi.

Bandırmaspor gözlediğim maçlarda  sıklıkla uygulanan  4-4-2 ve 4-2-3-1'i  uygulamaya gayret ederken bölgeler arası  arasındaki uyumsuzluğun çözülememesi  son hamlelerde handikap  oluşturdu.. Oyun planının bazı maçlarda rafa kaldırılıp mevcut kreatif oyuncu topluluğundan extra verim almaya çalışarak  kısmen başarılı olundu. Bu durum günü kurtarsa da, Bandırmaspor'un  saha içerisindeki sorunlarını çözmedi.. Süper Ligde  yıllar boyunca verdiği emekler golcülüğüyle özel bir yer edinen  Zafer Biryol'un samimiyetle işine odaklanması ve  yoğun çabaları  karşılığını yavaş yavaş vermeye başlaması  ve mayanın tutması için   fizik ve kondisyon olarak kötü görüntü veren takımın ihtiyacı olan kısa tatil tam zamanında geldi.

İlk yarının yıldızı bana göre  İsmet oldu.

 Her ne kadar azımsanmayacak bir zümre tarafından  takım oyununa uzak olduğu  şahsi oynadığı gereksiz top tuttuğu  özellikleri öne çıkarılsa da ; alda at asistleriyle   gerçek bir yetenek olduğu kuşkusuz. Ancak hakemlerle diyaloğu sürekli gereksiz kart yemesine neden olan vurdumduymazlığa bakarsak kafada  bir hata var.. Bandırmaspor gol kralı tranferi Murat' tan verim alamamasının nedeni takım dayanışmasının eksikliği ve özelliklerine uygun atak organizasyonlarının  sağlanamamasıdır ve bu sorun Muharrem Ozan içinde geçerlidir. Ancak takımın 2 santraforun üreteceği  gollere endeksli olmadığı  uyutulan yetenek Doğan'ın devreye girmesiyle kapatıldı. Zafer Biryol ile  form grafiğini yükselten  golcü, kendini gündemde tutacak  işini sevme katsayısnı arttırdıkça başarıya katkısı artacak  daha  sevilir hale gelecek.

Bandırmaspor Zafer Biryol ile ile ivme yakaladı ancak halen devam problemleri söz konusu. Genç çalıştırıcı takımın mevcut potansiyelini kafasındaki oyun şablonuna yerleştirirken oldukça zorlanıyor. Biryol 'un ısrarı ile Bahrican mesafe katetti  Yusuf Akyel'i de kazanmaya çalışması  ısrarla şans vermesi boşuna değildi ancak olmadı. Sol kulvar için nokta transfer gerekebilir çünkü Serkan şans verilsede  formsuz ve duyarsız görünümüne reaksiyon veremedi..Futbol takım oyunu ne kadar yetenekli de olsan mutlaka takım arakadaşlığı ve desteği şart.  Özellikle takımda ki eski  oyuncuların tekrar özgüveninin yükselmesinin altında da Biryol  imzası var. Doğan'dan 'dan yaratılan ikinci ve yardımcı forvet planı her ne kadar tutsa da bu golcüye extra bir görev yüklemek hata doğurabilir ve Muharrem ve Murat'la birlikte daha verimli üretkenlik sağlanabilir. Orta sahada halen devam eden  belirsizlik  söz konusu.  Takımın olmazsa olmazı Ali Serin'in performansını üst üste koyamaması  Zafer Biryol'un  ikinci yarıdaki maçlarda bu bölge üzerinde ince eleyip sık dokuması gerektirecektir ki David sürpriz çıkışıyla gelecek vaat ediyor.. Örneğin  Hacı Mustafa Karabulut   süper lig'e yetecek  güç ve yetenekte ancak sınıfı geçebilmesi için topu daha az sevmeli  hatalı karar da verse hakemle ilgilenmeyip  işine bakması gerekiyor.

Hakemlerin performansına baktığımda  ilk yarıda Bandırmaspor adına çok haksızlık gördüm. Bu konuda duygusal olmamak zor ama  oynamak istemeyen, sürekli gereksiz yere yatarak vakit geçiren oyunu soğutan kötü niyetlere  prim veren hakemlerce hep mağdur edilen tarafın  Bandırmaspor olduğunu düşünüyorum. Sanki gizli bir el bizi yarıştan koparmanın derdinde gibiydi. İlk Kez Zıraat Kupasında gruplara kaldık herkesin beklentisi elbette Fenerbahçe'yi Bandırma'da seyretmekti.Ama olmadı. Kurada Büyükşehir düştü bu kurada bile bir bityeniği hissetmedik değil. Sonuç olarak Fenerbahçe'yi burada ağırlayabilseydik stad ve diğer spor tesisleri için bir ivme üretilebilrdi .

Bandırmaspor'un Şampiyonluktaki şansı ne?
 
Bandırmaspor'un dış sahada Ümraniye  galibiyetiyle özgüveni daha da yükseldi. Zafer Biryol ve yardımcılarının çabasına  sportif  direktör Süleyman Takunyacıoğlu'nun  Freudyen çabalarının eklenmesi   ile yakalanan ivme bu sezonunda yok yere kaybedilmemesini sağlamak adına umut verici. Nitekim bordo beyazlar son atakla , şampiyonlukta ben de varım mesajı verdi. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Bandırmaspor'un  çözülmesi güç olmayan birtakım problemleri var. Özellikle orta sahadaki zayıflığın üzerinde çalışarak daha fazla gidildiği takdirde Bordo Beyaz  ekibin şampiyonluktan kopması bana göre  sürpriz olur. Beyaz grupta liderin elde etttiği puanın ortalamanın üzerinde olduğu gerçeğine bakarsak farkın kapatılabilir.
Play off'a kalsak bile tek maçlı elemelerde bu ekibin adrenalinin bizi bir üste taşıyacak özellikte gizli enerjiye sahip olduğunu düşünüyorum.

Şampiyonluğa ulaşmanın yolunda dört olmazsa olmaz saç ayağı var. Yönetim,Taraftar,Oyuncu,Teknik Kadro uyumluluğu. Bana göre bir beşincisi de stadın kalitesi. Gördüğüm kadarıyla bu stad Başkan Erhan Elmastaş ne kadar gayret etsede arzu edilen seyirci kitlesi sağlanamaz.  Banvit'in maçlarında yediden yetmişe ailecek gidilebiliyor. 17 Eylül böyle bir cazibe ihtiva etmiyor.Hava sıcakta olsa seyir sıkıntılı soğuktadaha kötü.  İnsanlar zor  şartlarda maç seyredebiliyor hele misafir seyircilere uygulanan zombi muamelesi tam ilkellik.Kitleye yönelik hizmetler yetersiz, sıcak bir çaya bile ulaşmak zor, adeta sahra gibi aç susuz katlanılması gereken bir ortam ,ulaşımı zor, çevre düzeni kötü, görselliği daha da kötü bir stadımız var. Özetle stad konforu sıfır. Nerden başlanabilir bilemiyorum ama bir yerden başlanmalı.

Not. Futbol'un içinden gelen bir kişi  olmasamda 'seyirci' gözüyle yaptığım değerlendirmem elbette yetersiz ve bilimsel içerikten yoksundur. Bu konuda Bandırma'da var olduğunu bildiğim çok sayıda akademisyen kalemlerin  görüş ve düşüncelerini  gerek bizim sütünlarımızda ya da ulaşabildikleri  diğer yerel medya mecralarında ifade etmelerinin Bandırmaspor'a katkı adına zorunlu bir görev olduğunu düşünüyorum.  yazılarınızı  gazetegercek@hotmail.com adresine iletebilirsiniz.