Bankaların EFT Soygununa Karşı Tüketici Hareketi

Bankalar bireyler ve bankalar arasında gerçekleştirdikleri para transferleri için (EFT) Merkez Bankası’nın (MB)kurduğu sistemi kullanıyorlar ve EFT işlemleri için MB’ye en son 2009’da açıklanan tarifeye göre en az 15 kuruş ve en çok 13.60 lira ödüyorlar.
Bankalar için önemli bir kâr kalemi olan EFT’den bankaların tüketicilerden haksız kazanç elde ettiklerini düşünen tüketici örgütleri yasal bir eylem planı başlattı.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) ve üç federasyon üyesi 16 Tüketici Derneği’nin bulunduğu Türkiye Tüketici Hareketi (TTH), MB’den  EFT’den bankaların nasıl yararlandırıldığının bilgisini istedi. Tüketici Hareketi, MB’nin bilgi vermemesi halinde yasal yollara başvuracak.
TÜKODER) Başkanı ve Tüketici Hareketi (TTH) Dönem Sözcüsü Haşmet Atahan, EFT sistemine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

EFT’de yanlış olan nedir?

Bankalar sermaye güçlerini, bürokrasi ile olan ilişkilerini ustalıkla kullanarak haksız kazanç sağlıyorlar. Bunun en somut örneği EFT’dir. Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de MB ödeme sistemlerinin işletim, gözetim ve denetiminden sorumludur. EFT sistemi üzerinden işlem yapmak için MB’den onay almak zorundalar. Kendi işlemlerini ve müşterilerinin TL ödeme işlemlerini MB’nin bu hizmeti üzerinden veriyorlar.
İtirazınız nedir?
Buraya kadar olanlara hiç bir itirazımız yok, olamaz. Ekonominin işlevselliğini en üst düzeyde sağlamak ve piyasadaki nakit akışının güvenli, verimli ve hızlı yöntemlerle sağlamak, bu sürecin gözetimini, denetimini yapmak, en son teknolojik gelişimlerle güncel tutarak sürdürülebilirliğini sağlamak ve özellikle de hizmeti en ekonomik şekilde sunmak üzere MB’nin görevli ve yetkili kılınması MB gibi bağımsız ve kamusal bir kurumda toplanması Tüketici örgütleri olarak desteklediğimiz bir yapı.
Burada ters olan kamusal ve sosyal nitelikteki bir hizmetin bankalar tarafından fırsatçılığa dönüştürülerek tüketiciler üzerinden aşırı ‘kazanç’ elde etmelerine yol açılması ve buna kayıtsız kalınmasıdır. Buna karşı çıkıyoruz.
Bankaların sağladığı kazanç nedir?
Rakamlara bakalım. MB, bir EFT hizmetini en az 1.10 TL, en çok 104.45 TL’ye veriyor. Bu hizmetleri için milyonda 175 (0.000175) oranında bir komisyon belirlemiş. Buna göre üst sınır olarak koyduğu 104.45 TL EFT ücretine konu, aktarılan TL tutarı, 596.857 TL’den fazla. MB, 596.857 TL üzerinde gönderilen tutarlar için de 104.45 TL alıyor. Bu nedenle daha üst rakamlar için aldığı ücret oranı milyonda 175 oranının çok altına inebiliyor.
Bankalar ise en az EFT ücreti olarak 1.10 TL karşılığında aldığı hizmeti, 30 katı, 40 katı hatta bazı bankalar neredeyse 50 katı bir ücret karşılığında tüketicilere satıyor.
Üst limit olarak 104.45 TL karşılığında aldığı EFT hizmetine aktarılan bedel yaklaşık 600.000 TL (596.857 TL) iken, bankalar bu miktarda bir TL aktarımı için yüzde 0.4 ve 0.5 komisyon aldığı ve böylece 104.45 TL karşılığında satın aldığı hizmeti 2.400- 3.000 TL’ye satıyorlar. Bu satın aldıkları hizmeti 23- 28 kat fazlasıyla satmaları anlamına geliyor.
Oransal olarak baktığımızda da milyonda yüz yetmiş beş (0.000175) komisyonla MB’den satın aldıkları hizmeti binde dört, binde beş (0.004-0.005) komisyonla tüketicilere satıyorlar. Yani 22.8 ile 28.5 kat fazlası bir bedel karşılığında satıyorlar.

 

Tüketici Hareketi, Merkez’e soruyor
-  2009 yılı ücret tarifesine göre en az (6000 TL’den az olan EFT için) 15 kuruş ve en çok (544.000 TL ve üzeri için) 13.60 lira olan ücret ne kadar yıllar itibarıyla ne kadar arttı?
-  Şu an için güncel olan EFT ücret tarifesi nedir?
-  Son 10 yılda bankalar arası ve müşteriler arasında ne kadar EFT yapıldı?
-  Daha önce sitenizde EFT ücretlerinin en az 15 kuruş, en çok 13.60 TL olarak alındığını yayınlamaktayken bu rakamları tamamen kaldırmanızın nedeni nedir?

Bugüne değin ne elde etmişler?
Bilgi edinme Yasası kapsamında Merkez Bankası’ndan istediğimiz bilgiler gelirse haksız çıkar sağlamanın boyutları somut bir şekilde görülecek.
2013’de 230 milyon olan EFT TL tutarının bankalar arası ve tüketiciler arası ayrımını bilmiyoruz. 200 milyonunun tüketiciler arasında olduğunu varsayarsak 30 TL gibi bir ücret uygulanması halinde 6 milyar TL’dir. Bunun yarısını atsak 3 milyar eder. Bunun da yarısının elektronik ortamda düşük bedellerle yapıldığını varsaysak 1.5 milyar lira eder. Bu konuda kesin veriler bulunmadığı için bunun da yarısını yine saymasak bankaların kasasına giren bedel 750 milyon TL. Bankalar 200 milyon işlem için ortalama 200-250 milyon TL öderken tüketiciden kat be kat bedel alıyor.
Bunun adı ticari faaliyet olamaz. Böyle bir uygulama dünyanın hiçbir yerinde yok. Böyle bir durum kabul edilemez. Bunun adı kâr olamaz.