Bir Taşeron İşçisinden Fabrika ve Hastane Yollarında Düşünceler

Bu aralar fabrikada yoğun mesai var. Üretime aralıksız  devam ediliyor.
Ve ürettiğimiz cevherin yurtdışına satılarak ülkemize oldukça yüksek miktarda döviz kazandırması gururumuzu okşuyor.
Geçenlerde Hollanda sendromu yaşandı. Haksız işler yapıldı demokrasinin beşiği dediğimiz tüm dünyaya örnek ülkeler dediklerimizden kötü örnekler yaşadık

*.

Ve akabinde yine kötü bir haber daha geldi. Başkan Edip Uğur Hollanda Rotterdam anlaşmasını basın önünde yırtmış atmış.
Bence seçim arifesinde kızgınlıkla yapılan bir şey bu. Hollanda küçük bir ülke. Biz büyüğüz . Ama adamlar orada dünyanın en büyük limanını yaparak insanlarına yurttaşlarına daha mutlu güzel yaşamlar sunabiliyor. Ama bu onların başarısı değil bizim beceriksizliğimiz ve tembelliğimiz diye düşünüyorum.
Bir kere ülkemiz Türkiye dünyanın ticaret ağında olağanüstü avantajlı bir konumda. Ülkemiz Denizlerle çevrili ve dünya ticaretinin yüzde doksanı denizyoluyla yapılıyor. Bandırma benim yaşadığım kent te tarih te Kyzikos gibi doğudan gelen malların batıya gidecek malların buluştuğu bir yerdi. Bandırma aynısı olabilir olacaktır. Bu nedenle eğer bir projeye başlandıysa devam ettirilmeli.
Benim fabrikada paketleyip çuvala koyup gönderdiğim cevherler gibi binlerce ürünü buradan dünyaya göndermeliyiz.
Kısaca üretimi mutlaka arttırmalı yatırımcıların önünü açmalıyız.
Tek bir çekingemiz var.
O da çevreci insan yaşamına saygılı üretim. O kadar.
Bunu başarırsak bizde Hollandalılardan daha fazla insanca yaşama olanağı buluruz.
Siyasetçilerin bu konuda emekçilere yönelik düşünmeleri gerekiyor.
Bugün Türkiyede binlerce yüzbinlerce işsiz varsa. Çalışılacak yer yoksa bu bizim ayıbımızdır.
Üstelik bu kıt şartlarda taşeron altında köle gibi çalıştırılmak ise çok daha moral bozucudur.

*
Butün bunları düşünüyorum bir yandan çalışıyorum . Geçen gün yorgun argın eve geldim .
Gece vardiyası çok ağır geçti hemen uzanıp dinleneyim dedim.
Uzandım 1-2 saat sonra uyandım ter içinde kalmışım annem beni görünce yüzün bembeyaz olmuş deyince bende kendimden şüphe etttim ve hastane yolunu  tutum.
Otobüs durağına geldim benle birlikte bir iki yaşlı teyze bekliyordu neyse 10-15 dk bekledik otobüs geldi!
 Aman Allahım tıklım tıklım .
 İçeriye girmek ne mümkün meğerse üniversite öğrencileri de aynı hattı kullanıyormuş.
Buyrun daha bir ulaşım sorununu dahi çözemedik. Neyse   teyzelere yardımcı oldum otobüse zar zor  binebildim.
Hastane de indik . Bana göre sorun değil ama teyzelere acıdım. Durakla hastane arası onca mesafe. Hasta hasta bu teyzeler nasıl varacak ?
Bir kişinin bile aklı kesmiyor bu insani duruma neşter vurmuyor?

Böylesine nemelazımcılık yaşamızda virüs gibi. Teyzeleri mecburen kendi başlarına bıraktım ve  acile gittim kısa sürede baktılar muayene oldum. Doktorum Gelen hastaların yoğunluğundan abondone olmuş boksöre dönmüş ruh haliyle  kardiyoloji doktorunda görünmemi tavsiye etti. 
Mhrs randevu sisteminden telefon ile randevumu aldım. Vatandaşlarımızın rahatlıkla randevu alabileceği güzel bir sistem yapmışlar. Eskisinden çok çok iyi bir sistem. İyi şeylerde oluyor .
Ve randevu aldıktan sonra  günü gelince kardiloyojiye çıktım muayene oldum doktorun istediği efor testi sırasında muayene odasına Holter cihazı için beklerken ,sıra ve gün almak için bir amca girdi. Holter cihazı Google amcadan öğrendiğime göre (Holter; hastanın belirli bir zaman (ge­nellikle 24 saat) içerisindeki kalp ritmini kaydetmeye yarayan, taşınabilir elektrokar­diyografi (EKG) cihazıdır) görevli amcaya  Holter cihazının yoğunluktan dolayı nisan ayına gün vereceğini söyledi  ben test olurken yaşanan bu diyolağı duyduktan sonra  görevliye Holter cihazının gün tarihinin uzun olmasını sebebini meraktan  sordum cihazın bir tane olduğunu söyledi ve önceden bu cihazın bile olmadığını ve şimdi bir tane olsun tedarik edildiğini söyledi. Garipsedim.  Bu holter cihazından 2-3 tane olsa vatandaşlarımız fazla gün beklemeden muayenesini olur.Ama nasıl olur.? Kendimiz yaparsak olur.

Sağlık için gerekli tüm ürün teçhizat ve  malzemeleri kendimiz yapmamız gerekiyor. Eminim ki  yeterli sanayimiz var bunları kendimiz üretmemiz gerekiyor hem cari açığımız hemde istihdam açısından iyi olur.İyi olur da bunları üretmek için teknoloji işbirliğine ihtiyaç var. Her şeyi keşfetmek için artık çok geç.Bu nedenle dünya teknoloji şirketleriyle daha mantıklı ilişkiler kurmak gerekir ki ülkemiz üretim üssü olsun.