Çerkez Etem Vatan Haini Mi?

ÇERKEZ ETEM VATAN HAİNİ Mİ ?

03-MART-2018...Yer : Bandırma Santral Kültür Merkezi...03 Mart Devrim Yasalarının kabülünün 94. yıldönümünün etkinliği çerçevesinde, Bandırma Eğitim-İş öğretmen Sendikasının faaliyetinden olarak ; ‘Kuvva-yi Milliye ve Bandırma Paneli’ isimli bir panel ve tarihçilerimiz ; Prof. Dr. Gökhan ORHAN,  Doç.Dr. Sebahattin ŞİMŞİR, Yard. Doç.Dr. Fuat ÖZER, Dr. Ulaş Töre SİVRİOĞLU ise, davet edilmiş katılımcı panelistlerimiz.

Katılımın yoğun olduğu panelde, akademisyenlerimiz nedense Kuvva-yi Milliyenin 15 Mayıs 1919 da Alacamescid te kimlerle ve hangi şartlarda kurulduğundan, Susurluk-Bandırma-Gönen ayağından bahsetmediler veya 15-20 Mayıs 1919 Tarihini de pek anlatmadılar.  Çerkez Etem’in alaca mescidde temsilcisi kimdi ve kendisi elindeki silahlı güçlerle işbu milli mücadele kararına iştirak etti mi ve ettiyse nasıl ve ne zaman katıldı ? Milli mücadelede hangi isyanları bastırdı veya nerelerin yunan işgalinden kurtuluşunu sağladı ona da pek değinmediler, hatta paneli yaptığımız yerin 500 metre arkasında bulunan ama sahipsizlikten yıkılıp kaybolan Çerkez Etem in Bandırma’daki evinden de bahs etmediler veya 17 Eylül Bandırmanın kurtuluşundaki kuvvacılar kimlerdi, çerkez etemin güçleri o tarihte nerede ne yapıyordu ? Onlardan da bahs etmediler...Hatta, Çerkez Etem bir hain mi ? yoksa hain değil mi konusunda da hüküm verecek bir cümle de kurmadılar..Bu çekingenliklerini de ‘ ÇERKEZ ETEM KONUSU MAYINLI TARLA GİBİDİR !’  diye, ikrar ile çok da güzel izah ettiler.
Soru-Cevap safahatında sağolsunlar, mikrofonu bana da verdiler ve bende katkı olarak şu soruları sordum. Kuvva-yi Milliye-Alaca Mescid-Bandırma neden karanlık ? Çerkez Etem’in Bandırma’daki evine sahip çıkmayan yönetimler ve çerkezler suçlu mu ? Ben, çocukluğumda Çerkez Etem in ; “ ATATÜRK e 12 SUİKASTI”  kitabını okuyarak büyüdüm, Etem den utandırılarak büyüdüm. Şimdi bari tarih ÇERKEZ ETEM HAİNDİR ! veya ÇERKEZ ETEM HAİN DEĞİLDİR ! diye bir hükmü, halen neden vermiyor, söyleyin ! dedim özetle...

ÇERKEZ ETEM KİMDİR ?
1885 yılında Bandırma’da doğan Çerkes Ethem, (Kafkasyadan Çar ordularının acımasız  soykırımı neticesinde gerçekleşen Çerkez sürgünü 21 Mayıs 1864’tür.)  Balkan Savaşlarına ve 1. Dünya  Savaşı’na katıldı. İzmir’in işgali üzerine, Kuvva-yi Milliye ile aynı tarihlerde, Kuvayı Seyyare adında bir  birlik oluşturan Ethem, işgale direniş için Yunanlılara ve başıbozuk çetelere karşı mücadele etti.  Düzenli ordu kurulana dek, TBMM’ye karşı girişilen ayaklanmaları  bastırdı. Ama bu silahlı mücadelenin emir komuta merkezi, Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK idi...
Daha sonra komuta kademesiyle yaşadığı anlaşmazlıklar ve düzenli ordu  birliklerine katılmak istememesi yüzünden veya hükümete muhalif konuşmalar yapması ve bazı kararları eleştirmesi yüzünden sorunlar yaşandı.  Hatta bu eleştiriler yüzünden kitaplara Çerkez Etem İsyanları diye KONU BAŞLIKLARI KONULDU. ! Oysa bilinen isyan yoktu, olmadı ve kan da dökülmedi. 
Ama, milli mücadelenin aynı tarihlerinde kürt Said-i Nursi nin tarikat medreselerinde de, 20.000 genç Risale-i Nur, mektubat tahsil ediyordular ve Said hoca bu talebelerini istiklal savaşına, sokmadı ve göndermedi !  O tarihleri ve Çanakkaleyi, Sakaryayı, Dumlupınar ı düşündüğümüzde... genç nüfusa olan ihtiyacımız çok çok fazlaydı. Fetullah Gülen denilen hain de, işbu said-i nursi denilen sözde evliyanın talebelerinden biriydi...TC Devletinde NURCULAR olarak bilinen bu guruplar ve hocaefendileri Said-i Nursi (kürdi) HAİN olarak ilan edildi mi bilmiyorum.... 
Başbuğ Mustafa Kemal e yakın olanlar ve özellikle İsmet İnönü gibi isimler Çerkez Etemi hain ilan ettiler ve üzerine ordu  birlikleri gönderdiler. Çerkez Etem kardeş kavgasına girmedi ve üzerine gönderilenlerle savaşmadı ve birtakım yazılı olmayan anlaşmalar neticesinde, düne kadar savaştığı Yunanistan’a, sağlık sorunları arttığı için  gitmek zorunda kaldı 26-OCAK-1921. Orada, çektiği vicdan azabından olsa gerek, Çerkezlerin yaşadığı diğer ülke olan, Ürdün’e gitti ve orada iken hakkında af çıkarılmış ve geriye dönüşüne izin verilmiş olsa da, orada kalmayı tercih etti ve sürgünde öldü. 21.09.1948 Ethem BEY, ilk defa 2009’da ortaya çıkan hatıratında ‘hain’  iddialarına yanıt verirken, 1938’de çıkan afla ülkeye dönebileceği kendisine tebliğ edilmişken, şöyle demiştir : “Suçlular affedilmeyi kabul  eder, ben suçlu değilim. Aziz vatan için, herkesten önce yola çıktım,  mevki ve şeref düşünmedim. Bu durumda dönmektense, iftiraya uğramış bir  mağdur olarak ölmeyi tercih ederim. Bugün dahi sebeplerini bilmediğim  için izahtan mahrum olduğum sebeplerle memleketim, vatandaşlarım ve  tarih huzurunda ihanetle tescil edilmiş durumdayım. İthamların ağır  mesuliyetine layık bir günahkâr değilim; fakat gerçekleri tarafsız bir  mahkeme huzurunda izah edebilecek miyim? Hayır. O halde gurbette devam  edecek ve gurbette öleceğim.”
Bu açıklaması ortaya çıkmasına rağmen ; (çerkezlerin içinden bir hain aranıyorsa...) Balıkesirli Anzavur Ahmet gibi bir çerkez hain varken, anzavur isyanlarının bastırılmasında etkili olan Çerkez Etem Bey hakkında, Türkiye’deki birtakım mahfiller ve kişiler ve odaklar, bir takım tarihsel gerçekleri ısrarla saptırarak, Etem Bey’e sürekli VATAN HAİNİ yaftasını yapıştırdılar. Etem Bey’i Çerkez Etem’e çevirdiler, çerkez olmasına vurgu yaparak ve hain olduğu konusunu nutka, ders kitaplarına kadar soktular. VATAN HAİNİ diyerek prim yapan, çok ünlü kişilerde malesef oldu...Cemal Paşanın özel kalem müdürü ama edebiyatçı - yazar Falih Rıfkı ATAY gibi...
 " ÇERKES ETHEM HAİN DEĞİLDİ. İlber ORTAYLI "
"Çerkes Ethem vatan haini değildir. Politik hırsları olan  iki ağabeyin etkisi altındadır. Onlar subaydır. Ethem bey astsubaydır.  Cesur ve inançlı biri. Hiç evlenmedi. Kendini bu işe adadı. Yarı  eğitimli kişiliğinin gururu muhtemelen milletvekili ağabeylerinin de  etkisiyle İsmet Paşa'yla çekişti. Garp cephesi komutanı. Düzenli ordunun  subayları bu gibi şeylerden hoşlanmazlar ve ters tarafa düştü.  Cezalandırılacığı korkusuna da düştü.  "YUNANLILARA BİLİNÇLİ OLARAK SIĞINMADI" "Anadolu'da çokça karşılaşılan şeyler bunlar. Bir tarafa  sığınmak zorunda kaldı. Bilinçli bir şekilde Yunan'a sığınma durumu yok.  Yunanlılarla bir olup saldırma gibi bir olay da yok. Bu vatan ihaneti  değil. Zaten kendisi çok büyük isyanları bastırmış ve önemli işler  yapmış biri. Herkes vatan haini diyerek bu işler olmaz bu kez gerçek  vatan hainlerini es geçiyoruz"
Çerkez asıllı Türk vatandaşı Şevket Canlı, Türkiye Büyük Millet Meclisi  (TBMM) Başkanlığı’na yazdığı dilekçede, Çerkez Ethem’in devlet makamında  “hain” olarak görülüp görülmediğini sordu. TBMM, bu soruya “Çerkez  Ethem Bey’le ilgili, itibarını ortadan kaldıran veya zedeleyen resmi bir  karar bulunmadığı anlaşılmıştır” şeklinde yanıt vermiş.

Ayrıca ; Çerkes Ethem'in ağabeyi Reşit Bey'in  kızı mimar ve yazar Güner Kuban'ın, Meclis Dilekçe Komisyonu'na  başvurarak, belli çevrelerce " hain " olmakla suçlanan amcası için iade-i  itibar talebinde bulunması da, pek bilinmeyen tarihi bir gerçeğin ortaya  çıkmasına yol açmıştır.  Çünkü, Meclis Dilekçe Komisyonu, Güner Kuban'ın  başvurusu üzerine ilgili bakanlıklara yazı yazarak Çerkes Ethem'le  ilgili bilgi ve belge istemiş, Komisyon, bakanlıklardan aldığı bilgiler  doğrultusunda Kuban'ın dilekçesine 06.01.2016 Tarihinde, "Çerkes Ethem Bey'le ilgili  itibarını kaldıran veya zedeleyen resmi bir karar bulunmadığı  anlaşılmıştır." cevabını vermiştir. Yani denilmiştir ki ; Çerkez Etem Beyin itibarını zedeleyecek bir resmi karar ortada yoktur, öyleyse iade-i itibar için de bir neden yoktur.
"Çerkes Ethem'in itibarını kaldıran veya zedeleyen resmi bir karar yok. TBMM "
Bu cümleden olmak üzere, iade-i itibardan sayılmak üzere aileden özür mü dilenir ? Ders kitaplarından HAİN ibaresi çıkarılır mı, Etem Bey’in mezarı, Ürdün’den Bandırma ya nakledilir mi ? Bilemem ! Bence olay önce çerkez asıllıyım veya anam çerkez, babam çerkez gibi söylemde bulunanlardan başlamak üzere, özellikle Etem Bey’e vefa borcu olan Bandırma daki yönetimler, Kaymakamlık-Belediye ve STK lar birşeyler yapmalı, 17 Eylül Üniversitemizdeki akademik kadro bu konuya eğilmeli, ETEM BEY HAİNDİR veya ETEM BEY HAİN DEĞİLDİR ! konusunda tezler hazırlamalı, araştırma yapmalıdır.

Ben, Çerkez annem, Nogay babam ve çerkez teyzelerim...
Ben, soyumu NOGAY Babamdan takip eden ama çerkez bir anneye sahip biri olarak, ilkokula gidinceye kadar evimde Türkçe değil çerkezce (şapsığ) konuşan biriydim Türkçeyi ilkokulda kavradım ve ortaokula da Susurluk’un Demirkapı köyünde başladım. Yasak bir kitap mıydı, devlet tarafından evlere dağıtılan bir kitap mıydı bilmiyorum ama ben ATATÜRK’e 12 SUİKAST Çerkez Etem kitabını okuyarak, bu arada UTANARAK büyüdüm. Öyle ya, bir tarafta NOGAY Türklüğüm, diğer tarafta BAŞBUĞ bildiğim ATATÜRK ü, öldürmek isteyen bir hain çerkez profili arasına sıkışmıştım. Bu, ve bu meyandaki kitaplar, 12 Eylül İhtilalinde köyümde yakılmıştı. Ama, ATATÜRK-ÇERKEZ ETEM ilişkisi konusunda sürekli olmasa da fırsat buldukça araştırmacı olup, gerçeğe ulaşmaya çalıştım. Haaa bu yazdıklarıma rağmen ulaştım mı ? Elbette hayır ! Ben, çerkez annemden utanmak istemiyorum. Ama bunu sağlayacak olan da Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Devlette görev yapan çerkezlerdir. Üniversitelerdir, Sivil Toplum Kuruluşlarıdır...
Sene 1994. MHP den Bandırma Belediye Başkan Adayıydım. STK ları ziyaret ederken, Bandırmada faaliyet gösteren Kuzey Kafkas Kültür Derneğine gittim. Dün akşam, ben henüz bu yazımı yazmadan panelde karşılaştığım NOGAY MISIN ? ÇERKEZ MİSİN ? veya TÜRK MÜSÜN ? ÇERKEZ MİSİN ? artık karar ver soru ve yorumlarıyla, 1994 te de karşılaşmıştım. Aradan 24 sene geçmiş, çeyrek asır ve halen aynı sorunun muhatabıyım !   “ Ramazan NARİN, buraya gelirken ya yakandaki MHP Rozetini  çıkaracak ve çerkezim diyerek öyle geleceksin veya Türk  Milliyetçisiyim, ama çerkesim diye de, buraya gelmeyeceksin. “  Oysa annemin çerkezliğinden nasıl gurur duyuyorsam, babamın nogaylığından da aynı gururu duyuyor ve TÜRK’üm ULAN ! diyorum, Türk’üm... yetmez mi ? Çerkez olursam, TÜRK üm demeyeceğim yani ! Peki neden ? Türk üm diyorsam da Çerkezim falan demeyecekmişim ! Bunu söyleyenler öyle ilkokul mezunu, almi okulu mezunu kör cahiller de dahil haaa...bir iki tane üniversite bitirmiş, ama içinde TC ye karşı bastırılmış nefret duyan birileri...
ARAFTAYIM ARTIK !
Şimdi bu yazımla, Çerkez Etem Beyin hain olmadığına vurgu yapmaya çalıştım yaaaa, İlber Ortaylı ya laf söyleyemeyenler benim üzerime saldıracaklar ve beni HAİN SEVER bile ilan edebilecekler. Öyle ya, mayınlı tarladayım artık...BAŞBUĞ ATATÜRK diyorum için için bana kızıyor sözde atarükçüler, ama atatürk düşmanları da kızıyor...Çerkez Etem Beyin hemşehrisiyim diyorum için için veya aleni olarak yine bana kızanlar oluyor ve olmaya da devam edecek. İyi de arkadaş araftayım arafta...Nereye gideceğim ? 
BANDIRMA, ÇERKEZ ETEM ADIYLA BİR MARKA OLABİLİR !
Bandırma’daki çerkez arkadaşlar kadar, yöneticiler ve STK lar da konuya sahip çıkarsa, Etem Beyin evini yeniden diriltebilirsek, mezarını buraya getirebilirsek, milli mücadeleye sağladığı katkılar için onu milli kahraman ama TÜRK KAHRAMANI haline dönüştürebilirsek, inanın Bandırma... marka olacaktır. İnanın Tarih kitaplarındaki pek çok konu, değişecektir ve inanın turizm başta, çerkez festivallerine kadar pek çok sosyal olayda Bandırma da gündem olup, gündem yaratacaktır. Bandırma Eğitim-İş Sendikamıza bu faaliyetinden dolayı bir Bandırmalı, bir Susurluklu, ama çerekz olarak, ama kuvva-yi milliyeci olarak, ama ülkücü-komünist Nogaytürk Ramazan Narin olarak çok teşekkür ediyorum. Bu faaliyetiniz bir kıvılcım ve bir başlangıç olacaktır..! 

Kafkasların, Ruslara ve diktatörlere ve komünistlere kan kusturan direnişçisi efsane Şeyh Şamil’i varsa, başta Bandırma ve Güney Marmaranın ve Türkiye’nin de tarihinde, bir ÇERKEZ ETEM BEY’i vardır...! Bandırma da, çerkez oylarıyla CHP Belediye Başkanlıklarını kazanmaktadır. Bu yüzden, önce CHP ve Belediye bu konuda borçludur. Bandırma Kafkas Kültür Derneğimiz de, haluj günleri yapacağına, kahramanına sahip çıkmak için faaliyetlere soyunmalıdır. Tarla, mayınlardan temizlenmiştir, rahat olun !

RAMAZAN NARİN·4 MART 2018 PAZAR-  NOGAYTÜRK