CHP'li TÜM: Milli Eğitim, Bu Gerici Anlayışa Bırakılamaz

 

Milli Eğitim Bakanlığının  , Öğretmenlere yaz semineri için incelenmek üzere  "zorunlu" kaynak olarak gönderdiği Nurettin Topçu'nun " Türkiye'de Maarif Davası"  Adlı  eserde Alevilik ile ilgili dile getirdiği "çürümüş zihniyet,şer  odağı" gibi kavramlara  tepkiler büyüyor.  

Konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet TÜM, Milli  Eğitim Bakanına sizde aynı görüşte misiniz diye sordu. TÜM,Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın Yanıtlaması istemi ile verdiği soru önergesinde şu görüşlere yer verdi.

"Milli Eğitim Bakanlığınca yaz seminerinde öğretmenlere inceleme yapmaları üzere bir kitap listesi gönderilmiştir.  Haziranda gönderilen listede 32 adet kitap önerilmiş ancak bunlardan biri zorunlu kılınmıştır. Zorunlu kılınan eser 1960 ‘da İlk baskısı yapılan Nurettin Topçu’ya ait “Türkiye’de Maarif Davası” adlı kitaptır.

Bakanlığınız tarafından “öncü bir eğitimci” olarak nitelendirilen, Nurettin Topçu, Türkiye kamuoyu tarafından laik eğitim karşıtı olarak tanınmaktadır. Yaşadığı dönemde çeşitli soruşturma ve sürgünler geçirmiş, sürgün olarak gittiği Denizli’de Said-i Nursi ile tanışmış fikir birliği içerisinde olmuştur. İslami Eğitim sistemini savuna geldiği, her kesim tarafından bilinmektedir.

Önerilen Kitapta, cinsiyet ayrımı yapmakla yetinmeyerek, Aleviler hakkında,..” Tarikatları ise, asırların arasında ta kalbinden kemiren şerir kuvvet Alevilik olmuştur. Ve böyle bozuk bir zihniyete, kolayca ortak olan hayati hazlarla yüklü bir adap ve erkan silsilesi, tarikatları çürütmeğe kafi geldi. İslam alemi, bugün bu iki çürütülmüş zihniyetin harabesi halindedir.” Diyerek, çürümüş ziyniyet, şer odağı düşünce olarak, yansıtmaktadır.

 Bu bilgiler ışı altında,

 

1-)  Bakanlık olarak,  Nurettin Topçu’nun fikirlerine katılıyor musunuz? Bu düşünceleri Eğitim sistemimiz ve çocuklarımız açısından yararlı buluyor musunuz?

2-)  Nurettin Topçu’nun “Tarikatları ise, asırların arasında ta kalbinden kemiren şerir kuvvet Alevilik olmuştur. Ve böyle bozuk bir zihniyete, kolayca ortak olan hayati hazlarla yüklü bir adap ve erkan silsilesi, tarikatları çürütmeye kafi geldi. İslam alemi, bugün bu iki çürütülmüş zihniyetin harabesi halindedir.” Görüşünü Eğitim Müfredatına alacak mısınız? Almayacaksanız Öğretmenlerimize neden zorunlu kaynak olarak  inceletiyorsunuz?

3-)Nurettin Topçu adı geçen eserinde, “Kız ve erkek öğretiminin terbiyedeki hususiyetlerini ayrı ayrı belirtmek ve kızların terbiyesine şimdikinden daha büyük önem vermek gayesiyle, liselerde kız ve erkek öğretiminin ayrılması lazımdır.” Diyor. Son Milli Eğitim Şurasında Eğitim Bir-Sende aynı öneriyi gündeme getirmiş ve Şuranın gündemine sunmuştur. Bu paralellik dikkat çekerken Bakanlığınız da aynı görüşte midir?

Tüm bu çalışmalar Karma eğitime son vermek için, bir alt yapı çalışması mıdır? Bakanlığınızda buna dönük bir çalışma var mıdır?

4) Seminer için seçilen kitaplar, hangi kriterlere göre , kimler tarafından belirlenmiştir? Bu kitaplar arasında Köy Enstitülerinde uygulanan modeli, veya Enstitülerle ilgili bilgi ve belge niteliği taşıyan eserler var mıdır? Varsa hangileridir? Listeye alınmamışsa gerekçesi nedir?

5) Bakanlığınız Köy Enstitülerinde uygulanan eğitim Modelinin “yerli” bir model olduğunu kabul ediyor mu? Ülkenin önemli bir bölümünde eğitim, terör ve güvenlik sonunu sebebiyle aksamışken  Köy Enstitülerine  benzer bir uygulama yapmayı düşünüyor musunuz?