Çişi Gelmeyen Müşteri Velinimetimizdir..!!

ÇİŞİ GELMEYEN MÜŞTERİ VELİNİMETİMİZDİR !_____

Feribottan inince, Yenikapı'dan Aksaray'a çıktım ve ve oyalanacak yer  arayıp bir unlu mamüller pastanesine (simit sarayı türünde bir yer)  girdim ve 4.50 kuruştan çaylarımı içtim v.s... Gemiye binerken cafede,  gemide de ayrıca birkaç kupa çay içmiştim, çünkü içmeden ne yol biter,  ne zaman geçer benim için... Ama içmek başka, bir de bunun deşarjı var !
TEKNOLOJİ nin zirvede olduğu yıllardayız yaaa, kapı zillerimize  uyguladığımız ŞİFRELEMEYİ, bazı açıkgöz ve kurnaz ve fırsatçı müeseseler  de uygulamış ve ne yapmışlar biliyor musunuz ?
TUVALET kapılarını şifrelemişler  :)   Oturduğum yerden, tuvaletin tabelasını buldum ve gittim normal olarak.  Öyle ya, orda oturan bir müşteriyim ve kazık marka fiyatlar ödeyerek,  ürünlerini satın alıyorum habire... Gayet rahatım yani...Bandırma sahil  gazinoları ve çay bahçeleri gibi, en fazla bekçisi vardır bastırır  parayı, girerim dedim...
Ama heyhat ! Kapı duvar ve giremedim.  Çünkü, içeride, tuvalet bölümünün kapısını şifrelemişler, açmak mümkün  değil...Birkaç deneme yaptım ve açamadım tabii. O hırsla, ve biraz da  sinirlenerek, müesesenin kasasına yürüdüm. Arkadaş, şifreniz nedir  şifreniz ?
Dedi, beyfendi niye hiddetleniyorsunuz.  Alışverişleriniz için bizden aldığınız fişlerde, şifremiz yazıyor !  (Maliyeyi de, alet etmişler soyguna !)
Hımmm, peki... ben yedim içtim ama fişim yok ! Ya vermediniz, ya da ben attım !
O zaman, lütfen kasadan fiş kestirin !

İçimden tabii, bildiğim bütün iltifat ve küfürleri ederek kasaya  gittim, 4.50 daha çay parası verip bi çay daha ısmarladım kendime ve  fişini aldım, çayımı da masaya bırakın diyerek, fiş elimde... avanak  avni gibi yeniden tuvalete gittim ve kapıyı açtım....Ohhh beee !
Haaa daha sonra, Aksaray'dan İstanbul'un Mescid-i Selam ı bulmak için  birkaç yere daha gittim ve bol bol tramvay metrobüs falan kullandım.   Randevu aldığım bir yer için, Zincirlikuyuya kadar gittim. ( Haaa  akbilim yoktu, vasıta kullanabilmek için o makinelerden nasıl geçerim  diye akbil doldurma makinelerinin önünde bir hayli kıvrandım. Niyayet  bir genç geldi. İstanbul Kart istermisiniz diye sordu. Ben de hastaya  yatak sorma ver dedim. 20 TL dedi. Peki kaç yolculuk var kartta dedim ?  Dedi ki BOŞ ! ) Pazarlıkla kartı 10 TL ye aldım, 10 TL lik te dolum yaptırdım da ancak binebildim tramvaya...
Randevuya, yarım saat daha var diye, sigara içebileceğim oturacak bir  yer aradım. Yine böylesi bir unlu mamüller ve çay satan yerin,  dışarıdaki ve ön tarafındaki masaya kasıldım ve aman bedavadan  oturmayayım diye de, orda da biraz harcama yaptım. Ama fiş falan hak  getire. Deşarj için... gelen garsona son çaydan sonra sordum Tuvaletiniz  nerde ve hangi ahvalde ve şartta orayı kullanabilirim ?
Ne dedi  biliyor musunuz ? Tuvaletimiz.... personel için, müşteri için  tuvaletimiz yok ! Eeeee, müşteriler napıyor dedim o zaman ? Öyle ya  deşarja muhtaç yaratılmışız !
Beyfendi, bir camii tuvaleti kullanacaksınız,,,! (Camiler, hacet yeri midir ?)
Camii..Fırladım yola, minare aradım çevremde ve göremedim. Hani  Türkiye'deki camii sayısını eleştiren ve İstanbul'a bile halen 10.000  adet daha camii lazım diyen AKP liler vardı yaa, onları  rahmetle andım  valla...Adamlar haklı galiba...!
Geldim garsona çıkıştım.  Kardeşim camiye git diyorsun, camiyi göstermiyorsun ! O da ne desin...  ukela ve İstanbullu ya...Anladı benim taşradan düşdüğümü, atacak  havasını ! Sormadınız ki dedi...Doğru... camii nerde diye  sormamıştım...Sonra içtiğim 5 liralık çaylar karşılığında aldım  tarifi... cadde yürü sağdan gir, sola dön gene yürü, ilk sağa gir, camii  çıkacak karşına ! 

Bandırma Cafeleri, yazdıklarıma haklıymışınız  gibi sakın bakmayın, Kristal Cafe sen de bakma !  Orda para atmıyoruz.   Bedavahadan fiş ile gidip, hacet görüyoruz...Yani siz daha suçlusunuz  son diyeceklerimde ona göre...! Haaa, çiş olayı da beyinsel ve  psikolojiktir. Çişiniz tuvaleti görünce asıl gelir ve kapısına gidincede  baskı yoğunlaşır 
İmdiiiii ;  ulan ben de yıllarca esnaflık yaptım. Müşteri  velinimetimdir yazılarını, boşuna asmıyorduk işyerlerimize. O müşteri  gelsin aman diye, az emek ve yatırım ve hizmet yapmıyorduk. Şimdi siz,  gelen müşterilerinize hem işetecek şeyleri satıp, para kazanıyorsunuz,  hem de adamın deşarjı için, müşterinize kırk takla attırıyorsunuz ve  mümkünse o işten de ayrıca, tekrar para kazanmaya çalışıyorsunuz !
ULAN bu müşteriler kaz mı diyecem, kazdan öte...Tüyünü yoldunuz adamın  çişi geldi, şimdi orda da vaziyet alıp, dipte kalan ince tüylerini de  cımbızla yoluyorsunuz...reva mı bu ? Bandırma - İstanbul fark etmez bu  saatten sonra, iş yapamıyorum, kirayı ödeyemiyorum, batıyorum diyen  esnaflara artık vah vah ! demeyeceğim. Seçim kaybeden Belediye  başkanları için de, geçmiş olsun bile demeyeceğim. ULAN müstehaklar,  karşınızdaki malzeme insan! İnsana insan gibi davranmayı öğrenin ve  milleti sokaklara, tepenize işetmeyin !   09.03.2018 NOGAYTÜRK 

  ESKİ BİR ÇİŞİM DE VARMIŞ.....
http://www.gercekbandirma.com/bir-yol-hikayesi-aydin... 
ÇİŞİM GELDİ SAYFASI BİLE YAPMIŞIM !   https://www.facebook.com/groups/194384731016654/
ESKİ BİR ÇİŞ YAZISI DAHA ; https://www.facebook.com/notes/ramazan-narin/tuvalet-%C3%BCcretsiz-olmal...

FACEDE ;  ULAN  bu müşteriler kaz mı diyecem, kazdan öte...Tüyünü yoldunuz adamın çişi  geldi, şimdi orda da vaziyet alıp, dipte kalan ince tüylerini de  cımbızla yoluyorsunuz...reva mı bu ?
https://www.facebook.com/nogayyturk/posts/1562937950428847