Dursun Mirza'dan Cumhuriyet Bayramı Kutlama Konuşma Metni

Sayın...Cumhuriyet sevdasını yüreklerinde yaşatan, “Yaşasın Cumhuriyet” diye çılgınca haykıran, Cumhuriyetin aydınlatan ışığını ve Cumhuriyeti bize armağan eden büyük Atatürk’ü kendine rehber edinen Bandırma’nın çağdaş ve aydınlık insanları, çok değerli hemşerilerim

En büyük bayramımız olan Cumhuriyet Bayramı’nın 94. Yıldönümünde hepinizi en içten duygularımla selamlıyor, böylesine güzel bir ortamı bizlere yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum.

Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun.

Cumhuriyeti özümsemiş, Cumhuriyete bağlı, Atatürk sevgisiyle dolu yüreklerinde çağdaşlığın, demokrasinin, özgürlüğün ve Atatürkçülüğün çılgınca attığı çok değerli Bandırmalılar,

Bandırma sizlerin sayesinde bu güzel coşkuyu her yıl artan bir heyecanla yaşıyor. Bandırma’nın caddelerini, meydanlarını her 29 Ekim’de Cumhuriyet coşkusuyla bir bayram yerine çeviriyorsunuz. Caddelerde meydanlarda ayyıldızlı bayraklarımızla çok farklı bir güzellik ortaya koyuyorsunuz. Coşkunuzla, yüreğinizdeki Cumhuriyet ve Atatürk sevgisiyle Bandırma’nın çağdaş kimliğini daha da perçinliyor, herkese haykırıyorsunuz.

Ne mutlu siz Bandırmalılara, ne mutlu Cumhuriyet coşkusunu her an yüreğinde hisseden Cumhuriyet sevdalılarına.

Çok değerli Bandırmalılar,

Cumhuriyet bizim her şeyimiz. Atatürk’ün bizlere armağanı.

Cumhuriyet çağdaşlıktır, Cumhuriyet halkın egemenliğidir. Cumhuriyet hukukun üstünlüğüdür, mutlak adalettir. Cumhuriyet insanca ve onurlu bir yaşamdır. Cumhuriyet demokrasi ve özgürlüktür, eşitliktir. Cumhuriyet akıldır, bilimdir. Cumhuriyet laiklik ilkesiyle dinin her türlü suiistimale karşı güvence altına alınmasıdır. Her bireyin kendi dini inancını özgürce yaşayabilmesinin teminatıdır. Cumhuriyet, dil, din, ırk, mezhep, inanç, cinsiyet farkı gözetmeden tüm yurttaşların aynı haklara sahip olmasıdır. Cumhuriyet kadınlarımızın çağdaş haklara kavuşmasının güvencesidir.

Cumhuriyete ve onun değerlerine karşı yürütülen saldırılar, ne yazık ki artarak ve arsızlaşarak devam ediyor. Cumhuriyetin temelleri sarsılmak isteniyor. Halkın yönetimde söz sahibi olması ilkesine dayanan ve egemenliğin kayıtsız ve şartsız milletin olduğu Cumhuriyetin en önemli organı olan TBMM ve parlamenter sistem başkanlık rejimine kurban ediliyor. Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde olmayan tüm yetkilerin tek bir

kişide toplandığı bir tek adam rejimi yaratılmak isteniyor. Bu durumun yaratacağı felaketleri kamuoyuna anlatan gazeteciler hapse atılıyor. Farklı düşüncelere tahammül edilemiyor. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, insanlar ayrıştırılarak toplumda bir kutuplaşma yaratılıyor. Çok basit gerekçelerle, çoğu zaman hukuk hiçe sayılarak insanlar kolayca tutuklanabiliyor. Bağımsız yargı yerine talimatlarla karar alan bir yargı sistemine doğru gidiliyor. Halkın oylarıyla seçilen belediye başkanları zorla istifa ettiriliyor.

15 Temmuzda yaşanan o büyük ihanet ve darbe girişimi sonrası başlatılan olağanüstü hal, aradan geçen 15 aya rağmen hala ısrarla uzatılıyor. Kanun hükmünde kararnamelerle TBMM baypas edilerek yasama yetkisi kısıtlanıyor. Çıkarılan kararnamelerle pek çok yurttaşımız mağdur ediliyor. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü hiçe sayılıyor. Son derece kritik bir coğrafyada yer alan ülkemizi, orta doğuda yaşanan kaosun içine çekmek isteyenlere karşı, tutarlı bir politika üretilemiyor. Dış politikalardaki yanlışlar nedeniyle Türkiye dünyada yalnızlığa sürükleniyor.

Ülkemizi yönetenlerden memnun değiliz. Cumhuriyetin kazanımlarına ve değerlerine karşı sürdürülen yıpratma çabalarını asla kabul etmiyoruz. Demokrasi sınırları içinde bu konudaki eleştirilerimizi ve tepkilerimizi ortaya koyacağız. Çünkü Cumhuriyet bizim için vazgeçilmezdir. ATATÜRK olmazsa olmazımızdır. Ulusumuzun Cumhuriyet ve ATATÜRK sevgisi hiçbir zaman yok olmayacak ve çağdaş bir yaşam biçimine kavuşmada en büyük güvencemiz olmaya devam edecektir. 94 yıla ulaşan Cumhuriyetimiz, çağdaş uygarlık hedefiyle sonsuz dek varlığını sürdürecektir.

Ne terör örgütleri, ne çağdaşlık ve demokrasi düşmanları, ne ülkemizi tekrar ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyenler, ne de kumpaslarla Cumhuriyetimizi çağdaşlık yolundan çevirmek isteyenler bu amaçlarına ulaşamayacaktır.

Çünkü biz buna izin vermeyeceğiz. Yılmadan, inatla, Cumhuriyeti yaşatma mücadelemiz sonsuza dek sürecek. Ve bunu hep birlikte başaracağız.

Yaşasın demokrasi, yaşasın özgürlük, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atatürk, yaşasın Türk Ulusu.

Hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum.

BANDIRMA GERCEK .SERHAT OZAR