GERİ VİTES YOK!

GERİ VİTES YOK!

Fıkra şöyle:

Temel, bir gün son model lüks bir araba ile Trabzon'a gelmiş.

Arkadaşları ile buluşmuş, sohbete başlamışlar…

Bizim ki, arabası ile övünmeye başlamış:

-Almanlar ne kadar zeki insanlar yahu, yaptıkları araba dört dörtlük.

Bu araba gibisi yok, öyle iyi, böyle rahat, çok ta hızlı gibi saymış dökmüş…

Ve eklemiş:

-Ben, bu arabayla Trabzon'dan Samsuna 4 saatte giderim.

Arkadaşları “Gi-de-mez-sin” demişler.

-Gi-de-rim!

-Gi-de-mez-sin…

Sohbetin devamında iş ‘kuş sütü eksik yemeğine’ iddiaya kadar varmış.

Arabasına binen Temel:

-Gideyim de görün.

Arkadaşları, “İyi de, biz senin oraya ne zaman vardığını nereden bileceğiz?”

-Samsun'a varınca telefon ederim.

İddiaya girenlerden biri:

-Samsun'dan aradığını nereden bileceğiz. Varınca dayımı bul, bizi O arasın.

Temel, “Tamam” deyip adresi alarak yola çıkmış.

3,5 saatte Samsun'a varmış, sözü edilen kişiyi bulmuş, Trabzon'a telefon etmişler.

Arkadaşları Temel'e:

-Bravo iddiayı kazandın, geri gel borcumuzu ödeyelim.

Beklemeye başlamışlar…

Aradan 5 saat geçmiş gelmemiş, gece olmuş gelmemiş…

Arkadaşları “Nerde kaldı bu?” diyerek telefon etmişler, ulaşamamışlar.

Sabah erkenden buluşmuşlar, herkes birbirine “Geldi mi?” diye sormuş.

Temel, o gün de geri dönmemiş…

Ertesi gün, öğleden sonra çıkmış gelmiş.

Arkadaşları sormuşlar:

-Samsun'a 3,5 saatte gittin; 3 günde ancak döndün, ne oldu?

-Sormayın. Bu Alman'lar çok tuhaf bir milletmiş.

-Nasıl?

-Nasılı var mı? Şu güzelim arabayı üretmişler,

5 tane ileri vites yapmışlar ama 1 tane geri vites koymuşlar…
*

Nereden çıktı bu fıkra diyorsanız açıklayalım.

16 Nisan “bizim istediğimiz” gibi geçsin:

Terör bitecek!

Komşularla ilişkiler dört dörtlük olacak!

Ekonomi düzelecek!

İşsizlik bitecek!

Temsilde adalet sağlanacak!

Parlamentoda dinamizm olacak!

İstikrar ve güven gelecek!

Yargı, bağımsız ve tarafsızlaşacak!

Türkiye yerinden ok gibi fırlayacak!

Tek adamlık olmayacak,

Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı aynı kişide birleşecek,

‘Partili Cumhurbaşkanı’ yürütmeyi üstlenecek deniliyor.

*

Partili Cumhurbaşkanlığına geçilince:

Terör biter mi?

Komşularla ilişkiler dört dörtlük olur mu?

Ekonomi düzelir mi?

İşsizlik biter mi?

Temsilde adalet sağlanır mı?

Parlamentoya dinamizm gelir mi?

İstikrar ve güven oluşur mu?

Yargı bağımsız ve tarafsız bir hale gelebilir mi?

Türkiye yerinden ok gibi fırlar mı?

‘Tek Adam’ rejimi doğar mı?

Sorularına,

‘evet’ veya ‘hayır’ yerine “kararsızım” diyenler lütfen unutmayın:

Tamiri gerekse de, bizim külüstürde bile var ama

referanduma giden ‘Tramvay’ da GERİ VİTES YOK!