Havutça :Cezaevlerin Durumu İçler Acısı !

 

Denetimli serbestlik kurumunun toplumun beklentilerine cevap verebilmesi için 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda öngörülen sınırın toplumun gereksinimlerine göre değiştirmesi gerekmektedir.
Hem tutuklulara hem de mahkûmlara uygulanan denetimli serbestlik kararları Türkiye'de son dönemlerde mahkemelerce yoğun olarak kullanılmaya başlanmış olsa da denetimli serbestliğin tümüyle amacına ulaşıldığını söylemek mümkün değildir. 
Teklif ile hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin talebi halinde cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı, infaz hakimi tarafından karar verilebilme koşullarının keyfiyete yer vermeyecek düzeye getirilmesi ve iki yıl süre koşulunun yeterli olmasıdır.
Son 15 yıl içerisinde Türkiye'nin nüfusu yaklaşık yüzde 24 artarken, tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 240 oranında artmıştır. Nüfusa oranla 10 kat daha fazla artış hızı gösteren tutuklu ve hükümlü sayısı yüzünden ceza evlerinde haddinden fazla tutuklu aynı koğuşlarda, balık istifi şeklinde, insan haklarını aykırı bir durumda tutulmaktadır. Bu verilere bakıldığı zaman 2005 yılında 56 bin olan tutuklu ve hükümlü sayısının 2015 yılında 190 bine yükseldiğini doğal olarak da temizlik ve hijyen koşullarının sağlanamayacağını görmekteyiz. 
Resmi verilere göre bir mahkûmun devlet aylık maliyetinin bin 650 lira olduğunu göre Türkiye'de bulunan 362 cezaevinde 190 bin tutuklu ve hükümlünün devlete çok büyük bir mali bir külfeti olduğunu görebiliyoruz. 
Şu an bir kişinin ceza infaz kurumuna maliyeti günlük 55, aylık maliyeti bin 650 lira. Bu çok ciddi bir maliyet! Birçok insan aylık bin 650 lira kazanmıyor. Şuanda asgari ücret 1000 lira. Bir hükümlünün ısınması, sabunu, havlusu, yemeği, hemen hemen her şeyi devlet tarafından karşılanıyor. Denetimli serbestliğin 1 yıldan 2 yıla çıkarılmasıyla devletin mali yükü hafifleyecek aynı zamanda fiziki olarak yeterli olmayan ceza evleri de rahatlayacaktır.
Bu rakamlara örnek olarak bölgemden rakamlar vermek istiyorum;
Balıker Kepsut L Tipi Cezaevi'nin, 465 mahkûm ve tutuklu muhafaza edecek şekilde yapıldığını ifade eden Havutça, bugün itibariyle bin 450 dolayında kişi bulunduğuna dikkat çekti. Cezaevindeki tutuklu sayısı normalin 3 katı.

Bu sebeplerle, toplumsal gereksinimler ve talebin karşılanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bir yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.  

190 bin kişi X 30 gün  = 313 milyon 400 bin ( bir aylık )

313 milyon X 24 ay = 7 milyar 524 milyon ( 2 yıl)

Denetimli serbestlikten faydalanan kişi sayısı 500 BİN (2005 – 2015 yılları arası)

500 bin kişi X 12 ay = 9 milyar 900 milyon