İnsani Bir Dünya Hayal Galiba ..!!

İNSANİ BİR DÜNYA HAYAL GALİBA..!!

Tarihte her medeniyetin bir sonu vardır..
Modern Batı toplumu, tekerlekleri ekonomik büyüme sayesinde sağlam ve düzenli dönen bir bisiklete benzetilmişti.
Bu ileri hareket yavaşladığında veya durduğunda toplumun temel taşları olan demokrasi, bireysel özgürlük, sosyal . değerlerde sarsılma başlar. 
Dünya, sınırlı kaynaklar için çekişmelerle çirkinleşir, kendi yakın çevremiz dışındaki insanlar dışlanır. 
Şu an batıda yaşandığı gibi. 

Tekerlekleri yeniden ileri döndürecek bir yol bulunmazsa tam bir toplumsal çöküş başlar
.İnsanlık tarihinde böyle çöküşler çok oldu ve ne kadar büyük görünürse görünsün hiçbir medeniyet, toplumu sona götürecek zayıflıklardan muaf değildir. 
Devasa miktarda zenginliğin elitlerin elinde toplanması ve sayıca çok daha fazla olan ve çalışarak onları besleyen kesimlere fazla bir şey kalmaması toplumu istikrarsızlığa ve sonunda yüksek gelirlileri de içine alan çöküşe sürükleyebilir.
Ülkeler arasında ve kendi içlerindeki eşitsizlikler de buna işaret ediyor. Bir yandan en yüksek gelire sahip yüzde 10 var. Öte yandan dünya nüfusunun yarısı günde 3 dolardan az bir gelirle yaşamaya çalışıyor. 
Eşitsizliği, hızlı nüfus artışı ve doğal kaynak tüketimini azaltacak önlemler zamanında alınırsa çöküş kaçınılmaz olmaktan çıkacak. 
Dünyadaki yoksullar çöküşün etkilerini ilk hissedenler olacak 
Tarihteki birçok toplumsal çöküşte olduğu gibi, birden fazla etkenin devreye girebiliyor. Bu etkenlerin sessizce birikmesi, toplumu dengede tutan mekanizmalara yüklenerek birden patlamaya yol açıyor.
Toplumda da karmaşık bu sistemi korumanın bir bedeli,maliyeti var.. 

Üçüncü yüzyılda ROMA İMPARATORLUĞU sürekli büyüyor, bunlar kendi maliyetini de getiriyordu. Sonunda bu karmaşık yapıyı sürdürecek mali olanaklar kalmadı. İmparatorluğu çöküşe götüren, savaş değil mali zayıflık oldu. 
Benzer olay OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN çoküşün de gerçekleşti. Kaybedilen savaştan önce İmparatorlukta mali zayıflık ve çöküş başlamıştı.
Çatışmalar ve doğal felaketler sonucu yoksul ülkeler dağılırken, bu bölgelerden göçen insanlar daha güvenli bölgelere sığınmaya çalışacağından büyük bir göç dalgası yaşanacak. 
Batı toplumları milyarlarca dolarlık duvarlarla, sınır güvenlik önlemleri ile bunu önlemeye çalışacak. Zaten bu tür zayıflıkları olan Batılı toplumlarda zengin ile yoksul arasında büyüyen uçurum da toplumu içeriden istikrarsızlığa sürükleyecek. .
ABD ve İngiltere iki sınıflı toplumlara dönüşecek: küçük bir seçkinler grubu rahat bir yaşam sürerken, çoğunluğun hayat koşulları kötüleşip zorlaşacak. 
.ABD de son seçimlerde Dolar milyarderi Donald Trump ' a oy veren seçmenlerin büyük çoğunluğu düşük gelir gurubu olan insanlardan oluşuyordu. Çünkü Trump seçim kampanyasında Ortadoğu da harcanan para ile iki Amerika inşa eder, halkıma daha iyi bir yaşam sağlarım demişti.
.Gelecek korkusu ve hoşnutsuzluk arttıkça insanlar din, ırk, ulusa dayalı kendi grup kimliklerine daha çok sarılacak. Sorunların varlığı kabul edilse de bu defa bunların sorumluluğu kendi grubu dışındaki insanlara göçle gelenlere yıkılacak ve kin artacaktır. ABD VE Batı Avrupada ırkçı akımların güçlenmesi bunu işaret ediyor.
Kitlesel şiddetin psikolojik ve sosyal koşulları bu şekilde oluşuyor.
Sonunda bölgesel şiddet patladığında veya başka bir grup ya da ülkenin işgali olduğunda çöküşten kaçmak zorlaşacaktır.
Afrika, Orta Doğu ve Doğu'ya yakınlığı nedeniyle Avrupa bu sorunları ilk hissedecek bölge olacaktır .

Bu uyarı işaretlerinin bir kısmı aşina gelebilir, zira bugünden yaşanıyor. 
Öte yandan Batılı toplumlar şiddet içeren bir dramatik sonla karşılaşmayabilir. 
Bazen medeniyetler sessiz sedasız çöker. 
Batılı ülkeler pürüzsüz işleyişi ve demokratik özelliği kaybolacak
Demokratik, liberal toplum ortadan kalkarken kazananlar otoriter hükümetler olacak.
İnsani bir dünya hayal galiba..!!

ORHAN SEYREK - KÜÇÜKKUYU05-10-2017