Kelimelerimle İzmir'de

KELİMELERİMLE İZMİR’DE

Yeni bir şehir, yeni bir gökyüzü, farklı yüzler, varlığıyla yeni tanışılan sokaklar …Her gün, her an öğrendiğimiz sayısız bilgi ,duyduğumuz sayısız ses hayatımızın içine yayılan rüzgarlar değil midir ? Ben de bir esinti aracılığıyla İzmir’e sürüklendim ve hayatımın yepyeni dönemi olan üniversite hayatına kelimelerin arkadaşlığıyla büyüyerek , tecrübe kazanarak başladım. Tanıştığım bir kişiden büyük bir ilham aldım ve onunla vakit buldukça sohbet etmeye başladım. Yaptıkları ve başardıklarıyla birçok insana örnek olabilecek niteliklere sahip. Kendisi Ege Üniversitesi’nde sanat tarihi okuyor. Onu ne zaman görsem araştırıyor ve hep merak içinde sorularının cevabını arıyor.

Bir konuşma sırasında “Dilek abla sembolik mantık ne işimize yarayacak ki ?” dediğimde bana verdiği cevap karşısında bilgiyi özümsemek için yolun başında olduğumu anladım. Bana verdiği cevap şu şekilde :”Üniversiteye gelmeden önce hayatımızda yer alan her bilgi farklı noktalara saçılmış zincir halkaları gibidir; ancak üniversitede aldığımız eğitim bize bu zincirin halkalarından nasıl bir bütün yapacağımızı öğretir. Ayrıca beynimiz bir bilgisayar klavyesi gibidir ,her tuş beynimizin farklı bir bölgesinde etkileşim yaratır. Her bilginin biz fark etmesek bile düşünce perspektifimizin gelişmesi açısından yararı vardır.” Ben de bu cevap sonrasında hiçbir yaşın okumak ve bilgiler denizinde kürek çekmek için geç olmadığını anladım. Dilek ablayla başladığı ve epeyce ilerlediği bu yolda neler yaptığını tartışmak için röportaj yapmaya karar verdim. Lütfen yakında sizlerle buluşacak olan röportajımızı okumayı unutmayınız.

MELİSA GÖNE