MAHKEMENİN TAKDİRLERİNE…

MAHKEMENİN TAKDİRLERİNE…

Mustafa Avcı:

“Bana, en son ‘20, 30 bin lira para verelim’ davadan vazgeç.”

“Bu sanıkların suçu yoksa bize niye para teklif ediyorlar?

“Ben bunların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.” diyor!

*

Teslime Aydoğdu:

“Benim kapıma kadar geldiler yalvardılar.

2 sene çocuklarımı onlara vermedim.

Daha sonra yurt bulamayınca vermek zorunda kaldım.

Ben, yurdun içine ilk gittiğimde korktum.

Okul müdürüne gittim, durumu anlattım, ‘O, yurt iyi, verin’ dedi.

İçimdeki acı dinmez.

Şu anda bize para teklif ediyorlar,

korkutmaya çalışıyorlar,

Biz, hepsinden şikâyetçiyiz, KORKMUYORUZ” diyor.

*

Mustafa Avcı, Zeliha’nın babası; Teslime Aydoğdu, Tuğba’nın annesi.

Onların kimler olduğunu, olayın ne olduğunu hatırladınız mı?

Evet, Onlar:

Adana’nın Aladağ ilçesinde yanarak ölen kız çocukları ve ailelerinden yalnızca ikisi…

*

29 Kasım 2016 da Süleymancılara ait öğrenci yurdu yanmış;

olayda: Onbiri çocuk, oniki kişi yaşamını yitirmiş, 24 öğrenci de yaralanmıştı.

*

Feci olaydan kurtulabilen onüç yaşındaki kız çocuğu hakime:

Olay anında ders çalışıyorduk,

yangın kapısına koştuk,

kolu yoktu kilitliydi, her zaman kilitliydi.

Nefes alamayınca atlamak zorunda kaldık.

Bize hiç yangın tatbikatı yaptırmamışlardı” dedi.

Bir başka arkadaşları da:

Camı açıp bağırdık ancak kimse duymadı.

Arkadaşlarım peş peşe atlamaya başladı.

Ben de atladım.” diye ifade verdi.

*

Sanıklardan Yurt Müdürü Cumali Genç’in avukatları, Hakime:

“29.05.2017 tarihli dilekçede,

toplam 550 bin liranın değişik miktarlarda aileler adına yatırıldığı” söylediler.

ve

Olayda şikayetçi olup olmadıklarına bakılmaksızın,

vefat edenlerin her birine 30.000 TL,

yaralananların her birine 10.000 TL olmak üzere

toplam olarak 550.000 TL ödeme yapıldığını gösterir dekontları sunulduklarını,

gereğinin Mahkemenin takdirlerine arz ettiklerini belirttiler…

*

Onlar ki, vicdanlarını karaya-paraya eşitlemiş olmalılar…

Çocuklarını kaybetmiş ailelerin hesabına para yatırıp,

makbuzu da Mahkemenin takdirlerine arz etmişler.

Ne acı ve ne kadar acımasızca…

Kim, kimin çocuğunun yaşamına değer biçebilir? Söyler misiniz?

*

Gelin, şu sorulara cevap bulmaya çalışalım:

-Çocuklarımız, neden tarikat yurtlarına mecbur bırakılır?

-Tarikatlar, neden yurt açmak için birbiri ile yarışır?

-Devlet tarafından yeteri kadar öğrenci yurdu niçin açılmamıştır?

Ve mutlaka öğrenmeye çalışalım:

Çin’e, Amerika’ya zırhlı makam arabası götüren devletin, askeri helikopterlerine,

“acil ihtiyaç” olan Engel Tesbit Sistemi’ni almaması, yeteri kadar öğrenci yurdu

açmaması parasızlıktan mıdır?