CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet TÜM Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mehmet Tüm
Balıkesir Milletvekili
Geçtiğimiz günlerde çeşitli yayın organlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasal rejimin ve yönetim seklinin değiştiğine dair çeşitli beyanları olmuştur. İlgili mercilerden bu konuda bir yalanlama yapılmaması ve Anayasal sınırların dışında seyreden mevcut işleyiş bu söylemleri doğrular niteliktedir.
Sayın Cumhurbaşkanı görevine başlamadan önce ettiği yeminde; Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağına, Anayasanın, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk İlke ve İnkılaplarına, laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına ve milletin huzur ve refahı için adalet anlayışı içinde görevini tarafsızca yürüteceğine ant içmiş ve Türk milleti önünde söz vermiştir.
Cumhurbaşkanı, seçildiğinden bu yana tarafsızlık yeminine uymamış alenen taraf tuttuğunu partizanca söylemleriyle ifade etmiştir. Seçim sürecinde de birçok açılışa katılarak adeta seçim propagandası yürüten Cumhurbaşkanı Anayasal sınırların dışına çıkmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde sarf ettiği; “İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir" sözleriyle Anayasal sınırların dışına çıktığını ve taraflılığını ilan etmiştir.
Anayasa, hiçbir kişiye, aileye, sınıfa ya da zümreye ayrıcalık tanımaz. Bu nedenle görevi ne olursa olsun hiç kimse anayasal sınırların dışına çıkmamalıdır. Bu nedenle;
1- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir" sözlerinin Türkiye Cumhuriyeti devletine yapılmış bir darbe itirafı olduğunu kabul ediyor musunuz?
2-Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak Cumhurbaşkanının bu itirafını nasıl değerlendiriyorsunuz?
3-Türkiye Cumhuriyeti yasalarını hiçe sayan bu söylem ve yaklaşım konusunda Cumhurbaşkanını Anayasal sınırlar içinde kalmaya davet etmeyi düşünüyor musunuz?
4-Cumhurbaşkanının bu söylemi ve yaklaşımları açıkça anayasal suç değil midir?
5-Bu konuda Cumhurbaşkanına karşı herhangi bir dava açmayı düşünüyor musunuz?
5-Cumhurbaşkanının Anayasal sınırları aşan tutumları Başbakanlık kurumunun görev ve yetkilerini hiçe sayar nitelikte değil midir?
6- Cumhurbaşkanı kullandığı ifadelerle şahsını ülkenin tek ve mutlak karar mercii ilan etmiştir. Bu durum mevcut işleyişe, devleti yönetme anlayışına uygun mudur?
7- Ülkenin huzur ve refahı için, eşitlik ve adalet için, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve laik Cumhuriyeti korumak adına ne yapmayı düşünüyorsunuz?
