Mehmet TÜM: Laiklik Barışımızın ve Kardeşliğimizin Teminatıdır

 

TBMM BAŞKANI İSMAiL KAHRAMANIN Laiklik Anayasada olmamalıdır, sözleri ile
başlayan, tartışmaya,CHP Balıkesir Milletvekili ve PM üyesi Mehmet Tüm'de
katıldı.
Konuyu TBMM nin gündemine taşıyan TÜM , ayrıca bir TBMM'de bir basın
toplantısı düzenleyerek, görüşlerini dile getirdi.

Laikliğini Barışın kardeşliğin ve özgürlüğümüzün teminatı olduğunu söyleyen
TÜM, Atatürk'ün dediği gibi; *Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne
olmaktan çoktan çıkmıştır.*
*Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar"
dedi.*

*Mehmet Tüm Basın toplantısında şu görüşlere yer verdi.*

“*L*aiklik yeni anayasada olmamalıdır” diyen TBMM’nin Başkanı İsmail
Kahraman’ın bu sözleri Türkiye’nin içinde bulunduğu vahim durumu
göstermektedir.

Başkan tarafsızlığını yitirmiştir. Derhal İstifa etmelidir.

Demokrasi, Laiklik, Cumhuriyet gibi temel değerleri önce tahrip eden, sonra
da ortadan kaldıran AKP, Laik sistemin yerine uzunca bir süredir siyasal
İslamcı,yeni Osmanlıcı bir rejim yerleştirmeye çalışıyor.

4+4+4 Sistemi ile AKP’nin eğitimi nasıl yozlaştırdığını ve
dinselleştirdiğini biliyoruz

Kaçak kurslarda ve yurtlarda, Çocuklarımızın, hangi rezilliklerle
karşılaştığına hepimiz tanık olduk.
AKP şimdi, TBMM Başkanı eliyle, zihnindeki din eksenli anayasayı açıkça
ilan etmektedir.

TBMM Başkanı ; “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır.

Bir İslam ülkesiyiz.” diyor.

Sayın Başkan Türkiye’yi İslam Devleti olarak hayal etmektedir.

Bu sözler gerici bir anlayışın ürünüdür.Ülkemizin içinde bulunduğu ortam,
kutuplaşma ve linç girişimleri, bölücü, mezhepçi, dinci ve gerici siyaset
anlayışının bir sonucudur.

Laiklik Anayasamıza, barışımızın ve kardeşliğimizin teminatı olarak girdi.

Bakınız Atatürk laiklikle ilgili olarak ,

“Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle
mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesine imkan
sağlamıştır.” diyor.

Ancak laikliği bu gün dinsizlik gibi topluma sunan anlayış var. Biz bunu
şiddetle red ediyoruz.

Din ve inanç insanların vicdanında kalmalıdır.

Bu düşünceler, iktidara taşınırsa, kendisi gibi inanmayana, düşünmeyene,
giyinmeyene düşmanlık artarak devam eder. Kan ve gözyaşı bitmez. Din adına
insanların katledilmesi, kaçınılmaz olur.

Bugün dünyada çatışmaların en yoğun yaşandığı İslam coğrafyasında ,
Çatışmaların temelinde din ve siyaset ilişkisi vardır. Din devleti kurma
arayışı vardır. Laikliği ve çağdaş düşünceyi reddetmek anlayışı
vardır.Yaşayarak gördük ki, eğitimde, sağlıkta, hukukta, genel olarak
kamuda laiklikten uzaklaşmak, ülkemizi daha da kutuplaştırıyor, nefret
söylemini arttırıyor.AKP Cumhuriyetin Temel Niteliklerini korumak yerine
onunla savaşıyor.

Ortadan kaldırmak istiyor.

Laiklik inanç özgürlüğünü reddetmez, tam tersine inanç özgürlüğü için
güvenli bir ortam yaratır!

Şiddet olmadığı sürece kimin nasıl inandığı ya da inanmadığı,

nasıl giyindiği kimsenin sorunu değildir. Asla da olamaz. Buradan TBMM den
; Laikliği sonuna kadar savunacağımızı, bir kez daha ilan ediyoruz.Laiklik
karşıtlığının şeriat ve gericilik olduğunu çok iyi biliyoruz.

Bugün ülkede Demokrat olmak, Aydın ;olmak, Laikliği savunmaktır. Dini ve
etnik kimlikleri değil, eşit yurttaşlığı öne çıkarmaktır. Bütün inançlara,
kılık-kıyafete sonuna kadar saygılı olmaktır. Devletin dini finanse
etmesine son vermeyi istemektir.

İhtiyaç fazlası ‘imam hatip’ okullarını, tarikat yurtlarını, kapatmak, Laik
ve bilimsel eğitimi savunmaktır…

Çocuklarımızı bu karanlık güçlerin elinden kurtarmaktır.

Diyanete ayrılan paraları, eğitime ,sağlığa ve sosyal haklara ayırmaktır.

Parlamentoda, üniversitede yaşamın her alanında laiklik lehine açık net
tavır almaktır.

Çünkü Laiklik Türkiye’nin, iç barışının, huzurunun, kardeşliğinin olmazsa
olmazıdır.

Özgür düşüncenin teminatıdır.

Laiklikten ödün vermenin sonucu nu,

Sivas’ta, Maraş’ta, Madımakta, Çorumda alevi katliamların da gördük.

Türkiye bu oyuna bir daha asla gelmemelidir.

*Atatürk’ün 1924 ‘de dediği gibi ; *

“*Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çoktan çıkmıştır.*

*Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar**.*”

Türkiye’nin Meclis başkanının istediği, kindar ve dindar bir Anayasa’ya
değil,

Daha çağdaş, Daha laik bir anayasaya ihtiyacı vardır.
 

 

BG HABERMERKEZİ - BUSE EROL