MEHMET TÜM:Madımak Katliamı IŞİD’in iz düşümüdür

 

Madımak katliamının 23. yıl dönümü dolayısıyla, TBMM de CHP'li çok sayıda
Milletvekilininde katılımıyla, bir basın toplantısı düzenleyen CHP PM Üyesi
ve Balıkesir Milletvekili Mehmet TÜM,

"Öncelikle Maraş’ın , Sivas’ın Çorum' un ve Madımak’ın hesabı sorulmalıdır.

Bu hesap sorulmadan, IŞID’ ile mücadele edemezsiniz. Çünkü Madımak Katliamı
IŞİD’in iz düşümüdür." dedi. "Madımak katliamı devletin gözlerinin önünde
, ellerinde benzin bidonları, dillerinde tekbir sesleri olan, Cuma
namazından çıkmış gerici bir güruh tarafından yapıldı.

Bu gerici anlayışı bizler çok iyi tanıyoruz. Bunlar öyle birilerinin iddia
ettiği gibi, bir yerlerden gelmediler.

Bunlar, benzer katliamlarını, daha önce Maraş’ta, Çorumda,
Sivas’ta acımasızca yaptılar.

Her seferinde, devletçe korunan ve kollanan bu gerici çetelerden
, hiçbir zaman hesap sorulmadı.

Eğer Maraş’ın , çorumun , Sıvasın hesabı sorulsaydı Madımak katliamı
yaşanmazdı.

Madımak ın hesabı sorulsaydı bu gün Suruç, Ankara, İstanbul, Bursa,
Katliamları yaşanmamış olacaktı." diyerek sözlerini sürdüren TÜM,
açıklamasında şu görüşlere yer verdi.

"2 Temmuz Madımak Katliamının 23 yılındayız. 23 Yıldır, Madımakta yanan
ateş hala sönmedi. İçinde insan sevgisi taşıyan her kesin yüreğinde bu
ateş yanıyor.

Ben bu ateşi yüreğinde hisseden birisi olarak sözlerime şu dizelerle
başlamak istiyorum.

döne döne semaha duranlar tutuştu önce

sonra türküler sonra da şiir

çığlıksız düştü türkülerin yanı başına,

sivas , sivas!

yiğitlik midir emanet cana kıymak?

yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla , güneşten koparıp karanlığa
kurban etmek?

söyle, hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak?

var mıdır k, ardelen akında bir avuç inciyi ateşte tutmak.?

böyle garip düştüğüme bakmayın böyle mahzun durduğuma,

varsın ateşim suskunlukla beslensin.

benim de yüreğim gençliğini almış yanıma, yürür başı dik.

senin de dağların var Sivas!

senin de dağların...

dağlarında şahanların.

Madımak katliamı devletin gözlerinin önünde , ellerinde benzin bidonları,
dillerinde tekbir sesleri olan, Cuma namazından çıkmış gerici bir güruh
tarafından yapıldı.

Bu gerici anlayışı bizler çok iyi tanıyoruz. Bunlar öyle birilerinin iddia
ettiği gibi, bir yerlerden gelmediler.

Bunlar, benzer katliamlarını, daha önce Maraş’ta, Çorumda, Sivas’ta
acımasızca yaptılar.

Her seferinde, devletçe korunan ve kollanan bu gerici çetelerden ,
hiçbir zaman hesap sorulmadı.

Eğer Maraş’ın , çorumun , Sıvasın hesabı sorulsaydı Madımak katliamı
yaşanmazdı.

Madımak ın hesabı sorulsaydı bu gün Suruç, Ankara, İstanbul, Bursa,
Katliamları yaşanmamış olacaktı.

Yüzyıllardır, Anadolu Aydınlanmasının temeli olan Alevilere karşı
sistemli, vahşice eylemler, ara vermeksizin devan etmektedir.

Aydınlanmayı ve Cumhuriyetin temel değerlerini içine sindiremeyen , bu
anlayış, asırlar önce de

Nesimi’nin derisini diri diri yüzenlerin ,

Pir sultanı ipe gönderen Hızır Paşaların,

Serez Çarşısında Şeyh Bedrettin’i asanların, Manevi mirasçılarıdır.

 

Madımak Katliamı toplumsal hafızamızda bir travma olarak yer almaya devam
ediyor.

Bu katliamı yapanlar, hala yargılanmadılar. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde
yaşamlarına lüks içerisinde devam ediyorlar.

Adları açık adresleri belli olduğu halde yargı önüne çıkarılmadılar.

Devlet; kamu vicdanını yaralayan bu katilleri yargı önüne çıkarmak yerine,
Zaman aşımı ile bu katilleri korumaktadır.

Zaten Devleti yöneten bu anlayış; geçmişte Maraş katilini, daha sonra
Madımak Katillerinin Avukatlarını Milletvekili yaparak ödüllendirmişlerdir.

Bu ödüllendirme anlayışı yüzündendir ki bu topraklarda , bu gerici anlayış
her zaman kendine hayat bulmuş devlet kadrolarına hakim olmuştur.

Bu gerici anlayış, tüm insanlığın ortak düşmanıdır.

Maraş’ta ,Sivas’ta çorumda, ve Madımakta yaptıklarının, hesabını vermeyen
bu anlayış, bu gün Ülkeyi kana boğan, dünyanın başına bela olan, Işid’ i
destekleyen anlayışdır.

İŞİD’İN Ayak izleri, Maraş’ta Sivas’ta, Çorumda Madımaktadır. Alevi
katliamlarındadır.

 

Daha yeni İstanbul Atatürk Havalimanını kana bulayan bu vahşi IŞİD’
çilerden hesap sormak isteniyorsa, Öncelikle Maraş’ın , Sivas’ın Çorumun
ve Madımak’ın hesabı sorulmalıdır.

Bu hesap sorulmadan, IŞID’ ile mücadele edemezsiniz. Çünkü Madımak Katliamı
IŞİD’in iz düşümüdür.

 

Yaşadığımız tüm deneyimler gösteriyor ki, Türkiye laiklikten uzaklaşarak,
barışını , huzurunu ve birliğini koruyamaz.

Aleviler, bu ülkede laikliğin çağdaşlığın ve demokrasinin teminatıdır.

Türkiye İŞID benzeri, gerici yapılarla, Mücadele etmek istiyorsa, bunu
Alevileri ve Çağdaş , aydın insanları örseleyerek, ötekileştirerek
yapamaz.

Yüzyıllardır, Sevgiyi esas alan Anadolu hoş görüsünün temeli olan Alevi
anlayışı toplumsal barışımızın da temelidir.

Çünkü Alevi Anlayışı, İnsanı kutsal sayar ve insanı merkeze alır.

Değerli Arkadaşlar

Bugün Ülkemizde terör bütün şiddeti ile devam etmektedir.

Türkiye her gün onlarca evladını toprağa veriyor.

Ortadoğu kan gölüne döndü. Türkiye’den Ortadoğu’ya ciddi sayıda terörist
devşirildiğini biliyoruz.

Din adına insan kesen bu anlayış ne yazık ki ülkemizde de ciddi taban
bulmuş, insan toplama merkezleri oluşturmuştur.

Değerli arkadaşlar, İŞİD Türkiye’de neden taban bulur, neden insanlar IŞID’
e katılırlar, bunu anlamak çok zor değildir.

Çünkü bu anlayış devlet tarafından hep destek gördü ve korundu .

Bunun karşısında Alevileri ve çağdaş ve cumhuriyetten yana olanlar engel
olarak gösterildi.

Bu karanlık düşüncenin karşısında Aydınlık olarak ilerici ve demokrat
insanların olması doğal değil midir?

İşte Yüzyıllardır, bu gerici çevrelerin yapmak istedikleri, bu aydınlık
ışığı söndürmek yok etmektir.

Ama bunu asla başaramadılar ve başaramayacaklar.

Sevgiyi yüreğinde ana düşünce olarak taşıyan bir anlayış, derisini
yüzdürmek pahasına olsa dahi ,inancından asla vazgeçmemiştir.
Geçmeyecektir.

Onun için Pir Sultan diyor ki;

Kadılar müftüler fetva yazarsa

İşte kemend, işte boynum asarsa

İşte hançer, işte kellem keserse

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Bu anlayış sonsuza kadar devam edecektir.

Terör ebetteki hepimizin canını yakıyor.

Terörü yapanları şiddet ve nefretle bir kez daha kınıyorum.

Ancak şunu da bilmeliyiz ki Türkiye’ de IŞID gibi toplumsal taban
bulabilen şeriat özlemcisi, halife sevdalısı bir yapı var.

Bu yapının hedefinde laik ve demokratik düzendir.

Bu yapılarla mücadele etmek ve önlem almak devletin görevidir.

Bu sadece güvenlik önlemleri ile çözülemez. Öncelikle Devlet inançlara
karşı olan bakışını değiştirmelidir. Ve her inanca eşit yaklaşmalıdır.
Alevileri ve diğer inanç sahiplerini eşit yurttaş olarak görmelidir.

Ancak Yaz seminerlerinde Öğretmenlere Aleviliğin çürümüş bir düşünce
olduğunu anlatarak nefret ve kin söylemleri ile bunu yapamazsınız.

Bunun Yerine Alevi öğretisinin önün deki engelleri kaldırın.

AİHM kararlarına Yaşama geçirin.

toplumsal barışı temel alarak Işıd anlayışı ile ancak böyle mücadele
edilir.

14 yıllık AKP İktidarında gördük ki ; bu anlayışla mücadele etmek gibi bir
niyetleri yoktur.

Bu anlayış AKP tarafından hep korunmuş ve kollanmıştır.

AKP alevilerle ve çağdaş aydın insanlarla ilgili “bunlardan” farklı
düşünmemektedir.

Bunu her defasında yaptıkları uygulamalarda gördük.

AİHM kararlarında gördük, Diyanet İşleri başkanının sözlerinde gördük.

Maraş’ta Alevilerin yaşadığı bölgede Yapılmak istenen Mülteci kampında
gördük.

Zaten AKP kadrolarına baktığımızda Madımak Katillerinin Avukatlarını
görüyoruz. Madımakla yüzleşmek yerine onun söylemini yapan toplumu
kandıran, Müze yerine DÖSİM mağazası açacak bir zihniyeti görüyoruz.

Biz bu anlayışı kınıyor ve mahkum ediyoruz.

Madımak’ı unutmadık, unutturmayacağız. İnsanlık tarihi var olduğu sürece,
Madımak bir utanç olarak var olacaktır.

Unutmayalım ki, AKP hangi zaman aşımını çalıştırırsa çalıştırsın İlahi
Adaletin zaman aşımı yoktur.

Pir Sultanın dediği gibi;

Yürü bre hızır Paşa

seninde çarkın kırılır.

güvendiğin Padişahın

O da bir gün devrilir.

Sözlerimi bitirirken Buradan. 37 Canımızı, Aydın Demokrat insanımızı,
Özlemle sevgiyle ve saygı ile anıyorum. Işıklar içinde uyusunlar.