Namık Havutça’dan çarpıcı Doğu ve Güneydoğu tespitleri!

 

Şırnak’ın Cizre ilçesinde incelemelerde bulunan CHP Milletvekilleri Namık Havutça, Ceyhun İrgil ve Mahmut Tanal bölge halkının bire bir sorunlarını dinledi.

Bölgedeki hukukçularla, belediyeyle, sanayi ve ticaret odası ile STK’lar ve halkla görüşen heyet çarpıcı açıklamalarda bulundu. 
CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, “Bölgede yoğun bir can güvenliği kaygısı yaşanıyor. Gece hava karardıktan sonra saldırının nereden geleceği bilinmediği için insanlar evlerine çekiliyorlar. Cizre’de yaşam güvenliğinin büyük tehlike altında olduğunu kaydeden Havutça şöyle konuştu: “Herkes kaygılı ve korkuyor. Sivil ölümler çok fazla". Tekrar faili meçhullere dönüş korkusu var. Cinayetlerin nasıl işlendiği belli değil. Bazı mahallelerde devlet yok, PKK var. Buralara polis giremiyor. Gündüzleri güvenlik sorunu yok gibi görünüyor ama gece kimsenin güvenliği yok burada. Halk, hava kararmadan evine çekiliyor.” Yaşananlardan dolayı bölgede göçlerin başladığına dikkat çeken Havutça, “Büyük ekonomik sıkıntılar olacağını söylüyorlar. Artık burada herkes, silahların susmasını istiyor” diyen Havutça sözlerini şöyle sürdürdü:
Bölgeye huzur gelsin
“Silah ve şiddetle hak arama yöntemi olamaz. Herkesin siyasal mücadeleyi yasal, demokratik ve hukuk çerçevesinde yapması gerekiyor. Bölgedeki insanların Türkiye’den ayrılmak gibi bir talebi yok. Birlikte yaşama iradesini ortaya koyuyorlar. Esnaf ve oda başkanları can güvenliklerinin sağlanmasını istiyorlar.” CHP’nin politikalarının bölgede karşılık bulmaya başladığını anlatan Havutça, “CHP’nin 7 Haziran sonrasındaki politikalarını doğru buluyorlar. AKP’nin oylarının düşeceğini belirtiyorlar. AKP Şırnak İl Başkanlığı binasını 3 polis zırhlı aracı koruyor. Toplumda CHP’nin duruşu karşılık buluyor. Bize bir tepki yok. Bunu bütün sivil toplum örgütleri ifade ediyor” şeklinde konuştu.

Yaşanan gelişmeleri değerlendiren Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş, tüm kesimleri sağduyulu davranmaya davet etti.
Başkan Geliş, ‘’çözüm veya barış olur mu tartışması anlamsızdır. Önemli olan buna ulaşmak ve bunu bulmaktır. Mevcut ortamın sürdürülebilir bir yanının olmadığı herkesçe kabul edilmelidir. Bir an önce PKK’nın da koşulsuz olarak HDP Eş Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş’ın dile getirdiği gibi hak arama modelini silahla değil, demokratik yollarla aranmalıdır. Devlet ve hükümet yetkilileri de halkı incitecek bir üsluptan uzak durmalı ve var olan sorunların çözümü noktasında daha kalıcı ve kucaklayıcı demokratik bir ortamın yaratılması sağlanmalıdır’’ dedi.
Geliş; "Bu ses milletin sesidir. Devletin, hükümetin, PKK’nın bu sesi dinlemesi lazım" dedi. Geliş, şöyle devam etti: "Millet 7 Haziran’da bir reçete yazdı. Ama meclis okuyamadı. Biz burada herkesi sağduyuya, 12 ilin değil, 81 ilinde, bütün kesimlerin bu işe ellerini değil, vücutlarını koymasında hiçbir sorun yok. Bundan da daha önemli ülkemizin bir sorunu yok. Barış zordur ama hayırlı bir iştir. Barış çaba, gayret, samimiyet olduğu zaman, ulaşılmayacak kadar uzak değildir. Hepimize o kadar yakındır ki, yarın ulaşabileceğimiz bir yerdedir. Bu işin silahla, barutla artık çözülmeyeceğini dünyadaki bütün emsallerinden elde net veriler var. Burada samimi her kesim masaya oturup çaba sarf ederse, barış uzak değil yarındır. Biz gençlerimizin ölmesini, annelerimizin ağlamasını, bacılarımızın haykırışlarını artık duymak istemiyoruz. Ülkemizin 81 ili bu işten mesuldür. Burada bir mermi patlıyor, Tekirdağ’daki bacım, Manisa’daki annem ağlıyor. Bu sesi herkesin dinleyip. Silahın biran önce durup birliğin beraberliğin, kardeşliğin çimentosu olmak hepimizin vicdani ve asli görevidir. Son günlerdeki olayların karşılıklı fedakarlık ve samimiyetle aşılacağına inanıyoruz. Bu etkinliklere katkı sunan, bu sesi duyanlara ve katkı sağlayanlara canı gönülden teşekkür ediyoruz."