O hal, BU hal, İYİ hal ve OHAL !

O hal, BU hal, İYİ hal ve OHAL !

Halimiz bu…Hali pür mealimiz de, tam bu… ; OHAL !

OHAL i eleştirmekte, belki suçtur. Araştırmadım. Yazarak, yeni bir suç daha işleyerek, hakkımda bir dava daha açılmasını, istemiyorum… Lakin, eleştirmeden nasıl yazayım diye de, düşünüyorum.

Dün, ülke çapında ve Balıkesir’de, İL Başkanı Serkan SARI önderliğinde CHP liler ve bazı sol fraksiyonlar, marjinal solcular v.d, oturma eylemleri ve basın açıklamalarıyla, meydanlardaydı. Bandırmalı hemşehrimiz CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı sayın Ahmet AKIN da, oradaydı…Eylemlere destek verdi. İyi takip edemedim ama, şehirlerde gördüklerimin pek çoğunun, cılız geçen ama cesur gösteriler olduğunu düşünüyorum ve haliyle bu protestolar ve basın açıklamaları, yandaş ve havuz medyasında, haliyle yer almadı. Diğer muhalefet partileri de, pek fazla destek vermedi. EYLEM, yeteri kadar da ses getirmedi yani…Veya halkımız, OHAL den çok memnun !

Niye basın yer vermiyor, bu tepkileri yayınlamıyor ? Diye sormuyorum da… Hür ve özgür basın, hele Hükümet uygulamalarına karşı bir basın/medya…bence 2018 Türkiyesinde artık tartışılır !

Peki, ben niye OHAL e karşıyım ı… düşünüyorum arkadaş. Öyle ya, solcu değilim, etnik bölücü değilim, sosyalist veya komünist te değilim tabii. Haşa ; TC Devletine karşı, devlet düşmanı da değilim, Türk adındaki millete de, düşman değilim. OHAL e karşı olanlar, vatan hainliği ile de itham ediliyor üstelik…Ve ben, nasıl karşı çıkacağım bilemiyorum ! Peki… Ben, sağcı mıyım acaba ?

Solcular, düzene ve hükümete karşı da, sağcılar düzenin koruyucusu ve savunucusu mu acaba ? Devlet adına hareket eden Hükümet ne yaptıysa, alıp başlarının üstüne koyanlar mı sağcı ?

Yok arkadaş ben sağcı da değilim, bilesiniz ! Ne miyim ?

ÜLKÜCÜ KOMÜNİSTİM arkadaş…

Bir ülkücü komünistin ağzından, dünkü protestolar akabinde, OHAL i buyrun değerlendirin… IYI Hal nedir-i de, birlikte görelim yani… Öyle ya ; devletle olan her işimizde, bizden ne isteniyor… İYİ HAL

VESİKASI… Hepimizin vesikası var… Gidiyorsunuz savcılığa, istiyorsunuz sabıka kaydı veya adli sicil kaydınızı…veriyorlar size bir vesika. TC numarası olan, hepimiz fişlendik ve hepimiz takip ediliyoruz nasılsa… Cep telefonlarımızdaki sinyallerle, tam neredeyiz biliniyor mesela. Bizi arayan Devlet ise eğer, eliyle koyduğu gibi bulmuyorsa, inanın biyerde, bir yanlışlık vardır.

BUGÜN GÜNLERDEN OHAL….

Geçtiğimiz hafta Fethiye’ye yolculuğa çıkmadan bir gün önce, bir ceza mahkemem vardı. OHAL döneminde, AKP lilerle ilgili yazdığım bir yazıdan, bozmadan sonra ikinciye yargılanıyordum. Temyizi mümkün, bir cezaya çarptırılmıştım. ( HAGB yi ‘Hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ ben istememiştim, suçsuzluğuma inanıyordum çünkü…) Aynı günün gecesi de, FETHİYE ye yola çıktım.

Burjuva değilim ki, mercedesi bırak, döküntü bir RENAULT um da yok…Otobüsle gittim. Ertesi günün akşamında, dönüşe geçtim. Gece yarısı, AYDIN-İZMİR arasında, otobüsümüz durduruldu ve kimliklerimiz toplandı. Ben gayet rahatım, neden ? Sabıkam da yok ve aranan kaçak bir şahısta değilim. Kimlik kontrollerimiz yapılırken, ben fırsattan istifade, sigara içmek için otobüsten aşağı inmek istedim. Kapılar kapalı. Dediler ki açamayız, inmek yasak ve herkes kendi koltuğunda oturup bekleyecek…! Kısa süreli tutuklandınız da sayabilirsiniz, göz altına alındığınızı sayabilirsiniz yani…

Amenna. Geldim oturdum yerime bende ve cep telefonumdan interneti açarak, haberleri taramaya başladım. Öyle ya, bir defa denk gelmiştim Fethiye yöresine sızmaya çalışan kürt pkk lılar tespit edilmişti, ve o zaman da bayağı beklemiştik kontrollerde. Acaba, yine önemli bir olay mı var bölgede ?

15-20 dakika sonra ; Jandarma toplamıştı kimliklerimizi… muavin geri dağıtmaya başladı. Ama içinden benimki… çıkmadı arkadaş !

Dedim ne iş, ben de kimlik verdim Jandarmaya… Dedi ki ; bir yolcuda sıkıntı varmış ! Sanırım o sizsiniz, bekliyoruz, bekleyeceğiz !

…………………………………………………………………………………….

Yaklaşık yarım saat olmuştu. Benim yüzümden, bütün otobüs yolcuları bekliyorduk. Üzüldüm. Kalkıp yolculardan özür dileyesim bile geldi, ama dilemedim. Olur a, biri ters bi laf söyler…Tatsızlık olmasın !

Haaa istifini/moralini bozdun mu ? Bozmadım tabii. Neden sıkıntı olduğunu anlamaya çalıştım sadece. Ve, nihayet kimliğimi getirdiler ve otobüsümüz hareket etti.

Muhtemelen, UYAP kanalı ile TC numarama bir işaret konulmuş olmalı ki ; ve benim tahmin ettiğim ise : dünkü mahkemede, facebook sayfamda yazdığım bir yazımdan dolayı aldığım, bozulan ama tekrar yargılamada, yeniden verilen hapis cezamla ilgiliydi bu sıkıntı. Devletim, kaçmamı kaybolmamı istemiyordu zahir ! Tutuklanmadım… Çünkü temyiz hakkım vardı, onu kullanacaktım ve dün süre tutum dilekçemi vererek, gerekçeli kararı tebliğ aldıktan sonra, bu hakkımı kullanacağımı, mahkemeye ilettim. Yani hukuki süreç sonuçlanmadan, verilen hapis cezası kesinleşmeden, ceza ve tevkif evine şimdilik gitmeyeceğim. Gün gelir kesinleşir ve tutuklanırsam da, ADALET kuyuya düşmüş deyip, gidip aslanlar gibi yatacağım cezamı !

KİMLİK KONTROLLERİ…

Karşılaştığımız olay, OHAL in bir gereğiydi tabii. Beklerken, OHAL altında yaşadığımızı, ister istemez hatırladım. 12 Eylül ü canlı yaşadığım için, gözleri kapalı sıkıyönetim mahkemesine götürülüp yargılandığım için, işkence hanelerden falan yolum geçtiği için, OHAL… bu hal galiba diyerek, yadırgamadım işbu kimlik kontrolü olayını ! Bilakis sevindim. Aranan bir PKK lı ile, yolculuk yapmak istemezdim bende…

OHAL in, vatandaşlarla ilgisi yokmuş ! Devlet, kendisine OHAL ilan etmiş sözlerini, yetkililerin ağzından çok duyuyoruz ya…Bence inanmayın. OHAL, herkes ve hepimiz için geçerli müeyyideleri içeriyor, bilin de… Ben vatandaşım… benim OHAL BUHAL ilgilim yok, OHAL iniz sizi ilgilendirir falan demeyin bir güvenlik görevlisine veya bir adliye personeline ! Olağanüstü sıkı sıkı bir yönetimde yaşıyoruz çünkü. İYİ Haliniz varsa, bir nebze rahat olun… Haaa İYİ HAL Kapsamını ve içeriğini de DEVLET ten iyi öğrenin ha ! Mesela HÜKÜMET karşıtı olmak, hatta AKP karşıtı olmak bile, bazen iyi hal falan değildir, ona göre…

15 Temmuz 2016 da, ülkemizde bir FETÖ DARBE GİRİŞİMİ olduğu söylendi ve akabinde 20 Temmuz 2016 da ilan edilen OHAL i, halen yaşıyoruz. Olağanüstü Hal yani… Olağan dışı, normal değil yani.

3 aylık diye başlayan OHAL, bırakın bazı yerlerden kaldırılmayı veya parti parti kaldırılmayı, tümden kaldırılmaması için, yaklaşık iki senedir, 3 ayda bir, 3 er aylık dönemlerle uzatılıyor da… uzatılıyor.

OHAL ile, sayın Cumhurbaşkanımıza da biliyorsunuz, olağanüstü yetkilendirmeden olmak üzere, KHK çıkarma hakkı vermiştik. Kanun Hükmünde Kararname yani… Bunun verilmesi ile, bana göre TBMM düştü de, nedense ordaki milletvekilleri hala maaş alıyor ve sine-i millete dönmeyi de, hiç düşünmüyorlar. TBMM ne demek ? YASAMA organı. Yani, kanun yapan organımız orasıydı. Şimdi ise kanun yapan organımızın adı ve yeri değişti bence. Artık kanunlar, bazılarının AKSARAY dediği Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılıyor ve kanun yapan da tek kişi ve o da sayın Cumhurbaşkanımız. Haaa, Cumhurbaşkanımız sayısız çıkardığı kanunları yaparken, yanındaki hukukçulardan ve danışmanlarından yardım alıyordur… bilemem ! Aslında onları da bilsek ve işbu KHK’ler altında onlarında imzası olsa, fena olmaz ! Öyle ya, daha önce kanunlarımızı yapanları, TBMM sayfasından kabul edenler-kabul etmeyenler olarak, isim isim biliyoruz da…Burada, TEK ADAM olarak biliyoruz !

Neyse… OHAL ; bana göre pek çok özgürlüklerimizi kısıtladı. Kısıtlayıcı bir şey olmasaydı, düşünün geçmişi… OHAL uygulanan birkaç vilayetimiz vardı da, AKP başta, bilen bilmeyen herkes, OHAL in kaldırılmasını savunuyordu ve 2002 de gelen AKP hükümeti de, o kısmi OHAL lleri kaldırıp, meydanlarda uzun süre, tıpkı İMF ye borcu biz ödedik ( Ama dış borcumuzu kimse söylemiyor tabi…) diye nasıl bağırıp çağırıyorsa, OHAL i de biz kaldırdık diye, uzun süre bağırıp çağırmıştı.

Yine neyse… diyerek sonlandırayım. OHAL sürecinde 21 ayda kaç kişi tutuklandı, kaç kişi hüküm giydi, kaç dernek kapatıldı, kaç gazeteci hapiste veya kaç gazete yazısı veya sosyal medya yazısı mahkemelerde, kaç kişi işlerinden atıldı ve kaç vatandaşımız bu dönemde kırmızı kalem yedi gibi rakamlara, sizi boğmak istemem. İsteyen bu rakamları nasılsa arar ve bulur ve görür. OHAL in amacının FETÖ ve bölücü terör örgütleriyle mücadele olduğunu düşünüyorsak da, bu mücadelede gerçekten samimiyiz, yoksa akıntıya mı kürek çekiyoruz, önümüzdeki 3 seçime de OHAL ile mi gireceğiz, bilmiyorum. Siz, bilin gari !

RAMAZAN NARİN - BANDIRMA -17.04.2018 NOGAYTÜRK