ÖLÜNÜN ARKASINDAN KONUŞULMAZ DİYE BİR KURAL YOK Kİ!
Hayatta olduğu dönemde sürekli konuşulan bir isim olan Saylan, ölümünün ardından daha çok konuşulan, tartışılan bi isim olmuştu... Hatta; Gerçek Hayat Dergisi de, “Biz böyle bilirdik” başlığıyla Türkan Saylan'ı son sayısında kapak yapmış, Saylan'ın ağırlıklı olarak eleştirildiği haberde, “Allah Rasülü'nün ismini taşıyan bin gencin orkestra şefi olmasını ironik bulan biri için aynı Allah'tan rahmet dilemek bir o kadar ironik ama neyleyelim ki emir böyle! Allah rahmet eylesin, taksiratını affetsin” denilmişti...
*
Yeni Akit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya da Saylan için 21 Mayıs 2009 tarihinde kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer vermişti:
“Hüküm, ölülerle ilgili değil, ölülerinizle ilgilidir!
Yani, emir; ölülerinizin arkasından konuşmayın şeklindedir. Sizin anlayacağınız; Ölüler ayrıdır, ölüleriniz ayrı...
Türkan Saylan'ı sevmek zorunda değilim... Onun için, imam sorduğunda, “İyi bilirdik' diyemem. Türkan Saylan, hayatı boyunca benden, benim gibi düşünenlerden ve inançları gereği örtünen hanımlardan/öğrencilerden hep “nefret” etti!
Bizlere ve inancımıza karşı hep “savaş” verdi, bir an için bile olsa esnemedi. Hatta, “son nefesine kadar savaştı” dindarlarla!
Hayır, buna rağmen nefret etmiyorum ondan; ama sevdiğimi söyleyemem. Dedim ya; “Özür” de dilemiyorum, “rahmet” de. İmam efendi, soracak bugün; “Mevtayı nasıl bilirdiniz?” Hayır, iyiliğine şahadet edemem.”
Türkan Saylan’la ilgili yazımdan dolayı; eleştiri sınırlarını aşan ve hatta hakaret kavramını bile sollayıp ağız dolusu küfürler savuran edepsizler, şunu çok iyi bilsinler: Ölülerin arkasından konuşulmaz diye bir kural yok... Bu konuda dini bir hüküm de yok. Ölülerin arkasından konuşulmaz diye bir kural yok. Bu konuda dini bir hüküm de yok!”
*
Şimdi, Muhteşem Yüzyıl dizisinin senaristi Meral Okay'ın ardından "O kadın öldü" diye başlık atan Yeni Akit gazetesinde "ne oldu öldürebildin mi şehzadeyi?" diyen birisi olan ve önceki gün vefat eden Yeni Akit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya , için ben ve benim gibi düşünenlerin ne demesini bekliyorsunuz?
Benim cevabım, Ahmet Şık’ın da ifade ettiği gibi; “Kötü bilirdik. Eğer varsa, kuşkusuz ki cehennemdedir."