Sarı Öküz Gidiyor Bandırma Haberin Var mı ?

 

Sarı Öküz Gidiyor Bandırma Haberin Var mı ?

 

Gazetede İDO’nun önündeki çatışmayla ilgili haberi yazıyordum. Bir taraftan da kulağım Balıkesir’de yapılan meclis toplantısındaydı. Beklentim belediye meclisinde çıkan bu kavgayla ilgili bir açıklama yapılacağı, en azından konuşulacağı yönündeydi. Çıt çıkmadı. Neden bilmiyorum ama sanırım bizi yönetenler mecliste konuşulacak bir konu olmadığını düşünmüşler.
Evet, o kötü olay konuşulmadı ama başka bir konu gündeme gelmiş ve eski Dekanlık Binası meclis çoğunluk kararıyla Büyükşehir Belediyesinin bir kuruluşu olan Fırıntaş A.Ş.’ye tahsis edilmek üzere Plan ve Bütçe Komisyonuna sevk edilmiş. Haberi duyar duymaz nedense Sarı Öküz hikayesi aklıma geldi. Nedenini yazmadan önce o kararın alındığı görüşmeler esnasında Başkanın söylediği ve dikkatimi çeken birkaç cümleyi sizlere aktarmak istiyorum. Bina Bandırma için Sosyal Tesis olarak kullanılacakmış. Zaten Fırıntaş’ın da cafe ve restoran tarzı işletmeleri mevcut. Başkan o görüşmelerde dedi ki; “Bandırma bizim değil mi? Bizim. Fırıntaş’ta bizim.” Bu sözlere biraz takıldım neden takıldığımı yazının sonunda anlatacağım ama öncesinde gelin Fırıntaş A.Ş’yi biraz tanıyalım.

% 98’i Belediyeye ait olan şirket geçtiğimiz yerel seçimlerden sonra Büyükşehir’e geçiyor. Tabi Edip Uğur Büyükşehir Belediye Başkanı olunca da şirketin yönetim kurulu değişiyor. 01.Mayıs.2014 tarihinde Milliyet Gazetesinin haberinde
“Balıkesir'de belediyeye bağlı olarak faaliyet gösteren, yüzde 98'i belediyeye ait olan Fırıntaş A.Ş.'de yönetim kurulu yenilendi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ali Osman Sali'nin yönetim kurulu başkanlığına getirildiği Fırıntaş A.Ş.'de, kamuoyunun tanıdığı sürpriz isimler de yer aldı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir de Fırıntaş A.Ş. yönetim kurulu üyeliğine getirildi” diyor ve yönetim kurulunun listesini yayınlıyor İşte o liste
"Ali Osman Sali (Yönetim Kurulu Başkanı -Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri-), Ekrem Özşen (yönetim kurulu üyesi -GMKA Genel Sekreter Vekili-), Kazım Boztaş (yönetim kurulu üyesi -Vakıfbank Müdür Yardımcısı-), Ramazan Demir (yönetim kurulu üyesi -Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı-), Rahmi Göçer (yönetim kurulu üyesi -emekli memur, gazeteci-), Mustafa Tepeli (yönetim kurulu üyesi -Ilıca eski belediye başkanı-) ve Mehmet Özpınar (yönetim kurulu üyesi -kamu görevlisi-)."
(Burada bir saptama yapmam gerekiyor. Sanırım Edip Uğur gazetecilere en çok önem veren Belediye Başkanı. Çünkü başkan olduktan sonra bazı gazetecileri danışman olarak aldığını duymuştuk. Burada da gazetecilik yapan isimlere rastlamak başkanın gazetecilere ne kadar önem verdiğinin en büyük kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.)
Şirket Büyükşehir’e geçince Edip Uğur % 150 sermaye artırımı kararı alır. Çünkü şirket 2009 – 2014 yılları arasında Başkan İsmail ok döneminde Edip Uğur’un söylemiyle neredeyse her ay 100 bin lira zarar etmiş ve bu zarar 3 milyon 23 bin lirayı bulmuştur. Şirket kar etmelidir. Bu yüzden edip Uğur’a göre sermaye artırımı kaçınılmaz olmuştur.
Bu arada sermaye artırımının görüşüldüğü toplantıyla ilgili küçük bir bilgi daha vereyim. Belki Bandırma’da bazı insanların ilgisini çeker. O toplantıda Edip Uğur Susurluk Belediyesi’ne 2 milyon 300 bin TL, Altıeylül Belediyesi’ne ise 1 milyon 200 bin TL ek ödenek verilmesini de komisyonlara havale eder. Tabi bu belediyelerin hangi partiden olduğunu söylememe gerek yok.
Neyse biz kaldığımız yerden devam edelim. Tabi sadece sermaye artırımı Fırıntaş A.Ş.’nin kar etmesi için yeterli değil. Aynı zamanda kurumun kar etmesini sağlayacak işlerde yapması lazım. Sizce dekanlık binası gibi, merkezde ve çok önemli bir konumda bulunan bu tarihi binada yapılacak cafe, fırın, restoran gibi işletmeler kar eder mi? Cevabı siz verin. Bu arada Fırıntaş sadece bu işleri yapmıyor. Mesela Edip Uğur’un seçim öncesi Balıkesir’e söz verdiği Çay Deresi Projesi içerisinde yer alacak Çocuk Köyünü Fırıntaş A.Ş. yapacak. Yani Fırıntaş Kar etmeli ki bu tür projeleri yapabilsin. Ayrıca bu proje için Büyükşehir Meclisinin Mart ayı toplantısında 6 milyon lira ek bütçe talep edilmiş. Başkan Dursun Mirza Büyükşehir geldiğinden beri Bandırma Belediyesinden kesilen 40 milyon lira'nın nereye gittiğini merak ede dursun, Edip Uğur hizmet için kesenin ağzını açmış durumda. Ek ödenekler, ek bütçeler havada uçuyor. Benim yazdıklarım daha sadece 3 kalem ve toplamı neredeyse 10 milyon lira ama bu meblağın tek kuruşu Bandırmaya değil.

Sonuç olarak Fırıntaş A.Ş.’nin kuracağı işletmeler için rektörlük binasının yeri çok güzel bir konumda. İşin ilginç tarafı Fırıntaş burada cafe açarsa farklı bir tablo ortaya çıkacak. Bir tarafta sinemanın yanındaki Bandırma Belediyesinin şirketine ait Sanat cafe, hemen 5 metre karşısında Büyükşehir Belediyesinin şirketi Fırıntaş’a ait cafe. İlginç bir rekabet olacağı düşüncesindeyim.
Son olarak da yazının başlarındaki “Bandırma bizim değil mi?” sözüne neden takıldığımı anlatayım.
Bandırmanın bekleyen pek çok ihtiyacı var. Kentin sönmez ateşi haline gelen çöplük sorunu, kurulması gereken arıtma tesisi ve diğerleri. Bunlar konuşulurken sessiz kalan Büyükşehir, söz konusu rektörlük binası olunca Bandırma bizim diyebiliyor. Yarın öbür gün Bandırmaspor’un can damarı olan otopark içinde

“Bandırmaspor bizim değil mi? Bizim. BALPARK’ta bizim.” derlerse şaşırmayın.
O yüzden söylüyorum. Sarı öküz gidiyor Bandırma, haberin var mı?
Bir önceki yazımda söylediğim gibi, önemli olan yasalar değildir. Önemli olan o yasaların verdiği yetkileri kullanan zihniyettir. Zihniyet farklı olursa istediğiniz kadar mükemmel yasa yapın uygulama beklediğiniz gibi olmaz. Sanırım artık Büyükşehir Belediyesinin Bandırma'ya bakışındaki zihniyet ortaya çıkmaya başladı.

 

 

Necdet Mancılık - Bandırma Gerçek