Seçim Tarihi ve Meral Akşener

SEÇİM TARİHİ ve M. AKŞENER
 

MESUT YILMAZ (29.11.2002) ;  "Biz seçimi Devlet Bahçeli'nin 7 Temmuz'da Kocayayla'da erken seçim dediği gün kaybettik"  “ Bahçeli,  7 Temmuz'da çıkıp Kocayayla'da 3 Kasım'da erken seçime gidelim dediği gün... kaybettik.”  Ve, 3 KASIM 2002 de, AKP doğdu, o doğarken de, ANAP ve DSP ve dahi MHP, iktidarın üç partisi de barajı geçemedikleri için, meclis dışında kaldılar. 
Bu anekdotla, niye başladım ? Dün akşam, Halk TV de Uğur DÜNDAR’ın ARENA proğramına konuk olan IYI Parti Genel Başkanı, ulusal kanalların reytinglerini dağıttığı ve 3 saatlik ilgi çeken söyleşisinden, akıllarda kalacak şu seçim tarihi çıktı. 15-TEMMUZ-2018 

Ve Meral Hanım’ın öngörüsüne göre ; bu tarihin PAZAR Gününe denk gelmesi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.Tayyip ERDOĞAN için, bulunmaz bir fırsat ve nimet.  Çünkü, Türkiye 15 Temmuz 2016 dan beri 20 Temmuzda kabul edilen OHAL ve KHK lerle idare ediliyor. 15 TEMMUZ, milat olarak ve propagandanın en önmeli silahı olarak bir kere daha kullanılabilinir. 16 Nisan Referandum sonuçları da, uyum yasaları çıkarılmamış olsa bile, partili Cumhurbaşkanlığını yürürlüğe sokmakla, zaten gücün üstüne bir güç katmıştır ki; 
Yani, sayın M.Akşener tarafından ilan edilen 15-TEMMUZ-2018 seçimler tarihidir artık.  2019 a sadece 3. seçim, yerel seçimler sarkacaktır. Yerel seçimlerin sonraya kalması, AKP için zaten avantajdır. 15 Temmuzun da PAZAR a denk gelmesi, bulunmaz bir nimettir !

İMDİİİİİİİİİİİİ ; Geçmişte Devlet Bahçeli ye verilen seçim tarihi belirleme veya seçim tarihini açıklama görevi, bu defa sayın AKŞENER’e verilmiş olabilir mi ? Siz onu bir düşünün!
Seçim tarihinin öne çekilmesi ve 15 Temmuz olması halinde, neler olur dersek .....?

Sayın Akşener in IYI Partisi, YSK nın geçen seçimlerdeki kararını teamül yapıp, 2018 1-OCAK tarihinden 6 ay önce teşkilatını kurmuş olması gibi bir şart getirirse, IYI Parti seçimlere katılamaz. Lakin, gerek ERDOĞAN ın, gerekse AKŞENER’in bu safahatta (bana göre doğru) birbirlerini hedef alan sert konuşmalar yapmaması, insanın aklına şunu/ları getiriyor. Sayın AKP Genel Başkanı ve C.Başkanı, muhalefet partilerinden MHP yi zaten halleti ve CUMHUR İTTİFAKI ile içine zaten aldı, geriye ne kaldı ? CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu. Yani ANA Muhalefet. 
ERDOĞAN ın siyasi stratejisi, CHP yi ana muhalefetten düşürmek ise ; ( Süleyman SOYLU’nun ‘BİTTİN SEN’ demesi de bunun işaretidir.) IYI Partinin, Ana Muhalefet partisi olması için önünü açacak veya en azından köstek olmayacak ve IYI yi seçimlere sokacaktır.  
Şimdi yeni mecliste MHP (baraj altı) yok, HDP yok veya çok zayıf, CHP ise yavru muhalefet olmuş olsun, IYI Partinin ana muhalefetinde  Başkanlık seçimini de sayın ERDOĞAN kazanmış olsun !  .......Sizce nasıl ?
Tersini de düşünelim isterseniz. IYI Parti seçime sokulmadı diyelim. Sayın Meral hanım, zaten vatandaşın 100.000 imzasıyla (ki belki de 1 milyon imza toplayabilir) Cumhurbaşkanlığı seçimine girecek değil mi ?  Şekil (A) da görüldüğü gibi ;  başkanlık seçiminde sorun yok, çünkü AKŞENER ve ERDOĞAN çarpışacak. İkisi de, buna razı.
Peki IYI Partinin halihazırdaki milletvekilleri veya milletvekili adaylığına soyunanlar...onlar ne yapacak ? Onlara da, buyrun BAĞIMSIZ olarak seçimlere girin denilecek tabii. IYI Partinin, kürtlerden daha başarılı olup, gurup kuracak sayıyı elde etmeleri, bugünkü ambiansa ve genel konjoktüre göre çok mümkün. Yani Ümit ÖZDAĞ lar, Koray AYDIN lar, Yusuf HALLAÇOĞLU lar, çok rahat bağımsız meclise girip, daha sonra da IYI Partiye geçebilirler.

Veeee, sayın ERDOĞAN Başkanlık seçimini kazansa veya kaybetse bile, kendisinden hesap sormaya kendini bileyen Kemal Kılıçdaroğlundan kurtulacak mı ? Bence kurtulabilir. Çünkü CHP seçmeni de diken üstünde ve sayın Meral AKŞENER e yüksek destek verebilirler. N’oldu ? Recep Tayyip ERDOĞAN, 15 Temmuz demekle, ve seçime bu şartlarla girmekle bir taşla birkaç kuşu vurdu veya vurma ihtimali çok yüksek...

Bu senaryoyu kim bozabilir ? İlk aklıma gelen, CEM UZAN. Onun da Türkiye’ye dönmesi ve kendisini bitiren ERDOĞAN a karş,ı bir partiyle seçime girmesi, mağdur avantajıyla dengeleri bozabilir mi ? Elbette bozabilir. Ama ben bu ihtimali zayıf görüyorum veya sayın Cem UZAN dönse bile, eğer akıllıysa... IYI Partide siyasete girerek hesaplaşmaya çalışır diyorum.
Dikkat edin arkadaşlar. Roller değişiyor ve çok değişecek.  Ve, şunu not edin. AKP nin elinde BAŞÖRTÜSÜ argümanı kalmadı. Ordunun ve Yargının VESAYETİ diye bir kozu da kalmadı. O zaman, gerek Newyorktan gelebilecek REZA kararlarında ezilmemek, gerekse MAN Adası olayında, KILIÇTAROĞLU’na yenilmemek için, FETÖ gibi elinde kalan kozu, 15 TEMMUZ 2018 de kullanmak isteyebilecek midir ? Bence istememesi, eşyanın tabiatına aykırıdır.!

SİYASET, tamı tamına bir toplum mühendisliği ise, göreceksiniz ki ;  bu defa seçim tarihini belirleme görevi, sayın AKŞENER’in olmuştur ve sayın ERDOĞAN da, 15 Temmuzu tepe tepe kullanacak zemini kendine hazırlıyordur...

 RAMAZAN NARİN  23 ARALIK 2017 CUMARTESİ..TTK. 23.12.2017   NOGAYTÜRK