Sıfıra Sıfır Elde var Sıfır 

Sıfıra Sıfır Elde var Sıfır 

Bir olayın, emeğin, onca çabanın,  uğraşın sonunda elde edilebilen hiçbir şeyin olmadığına kanaat getirilen durumlarda kullanır bu deyim.

Literatürde, herşey boşa gitti hiçbir şey elde edemedik, diye yapılır tanımı.

Ben kendimi -bilmeye başladığımdan- beri kullanmadım. Her olayın sonucunda hep birşeyler kazandığımı gözlemledim. En önemlisi tecrübelerimdi. Biriktirdiklerim, o elde kaldığı söylenen sıfırı bir hiçlik olmaktan çıkarıyordu. Sıfırdan sıfır elde eden tecrübelere sıfırdan daha büyük değerler verilmeliydi.

Sadece daha büyük değerler verilmeliydi. Bu sıfırın güçsüzlüğünden ya da bir mana ifade etmediğinden değil, onun  çarptıklarını kendi gibi sıfırladığı için daha büyük değerler verilmeliydi.

Sıfırın çok güçlü yok edici bir etkisi var. Bizim ise kaybettiklerimizi sanarak kazandıklarımız, vazgeçtiğimiz anlarda elde ettiklerimiz var. Hepsi sıfırdan daha büyük değerdeler. Güçlü ama yok edici değerden daha güvenilirler.

***

 Günlerden bir gün, köylerden birinde bir çiftçinin eşeği kör kuyuya düşer. Eşek saatlerce acı içinde kıvranır ve bağırır. Sesini duyan sahibi gelip baktığında zavallı eşeği kuyunun dibinde görür. 
Çaresiz çiftçi köylüleri yardıma çağırır. Köylüler kör kuyudaki eşeği kurtarmak için ne yapacaklarını düşünürler ama sonuçta onu kurtarmanın imkânsız olduğuna ve bunun için çalışmaya değmeyeceğine karar verirler. 
Tek çare, kuyuyu toprakla örtmektir. Herkes ellerine aldığı küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkerek dibe döker. Bir süre sonra ise ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselir ve sonunda yukarıya kadar çıkar. Köylüler kuyudan dışarı çıkan eşeğe çok şaşırır. 
İşte hayat da bazen bizim üzerimize yüklenir ve üzerimiz toz toprakla örtülüyormuş gibi olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile… (Anonim)

SELMA SOYBASI

Bilirsin Sen Beni  -Şiir-

Sen beni bilirsin.
Başka ellerde açmayacağımı bilirsin.
Susuzluktan kurusamda başka sulara kanmayacağımı bilirsin. 

Sen beni bilirsin.
Renklerim vardır, dallarım, yapraklarım.
Sen yoksan dikenlerim vardır,
Hem kanar hem kanatırım.

Sen beni bilirsin.
Rüzgar olsan dökülürüm ayaklarının altına,
Güneş olsan açarım yamacında.

Sen beni bilirsin.
Bir parça ilgi göstersen sarmaşık olurum etrafında.
Bir sırt dönsen kurur ölürüm toprağında.

Sen beni bilirsin.
Bilirsin sen beni...

Selma Soybasi