Siyasetin Yalan Dünyası

SİYASETİN YALAN DÜNYASI..

Neşet Ertaş ne güzel söyler,
"Ah yalan Dünyada, yalan Dünyada,
Yalandan yüzüme, gülen Dünyada..."  
bu türküyü dinlerken hüzünlenmeyen yoktur diye düşünüyorum.
Peki neden hüzünleniyoruz?..
Biliyoruz ki "dünyanın yalan, yüzümüze de yalandan güldüğünü" ama kabullenmek istemeyiz..
Oysa ki türküyü dinlerken, iç dünyamız içselleştirdiği için  farkına varmadığımız yada büyümesini kabul etmediğimiz içimizde ki çocuğunun saflığıyla hüzünleniriz, bazen gözyaşı olup akıtırız.
Hemen gözyaşlarımızı siler, zırhlarımızı takıp kimsenin bizi zayıf (?) görmesin refleksiyle dünyanın ve kendimizin sonsuza dek yaşabileceğimiz yalanımızla, egolarımızın bizi yönetmesine teslim oluruz.
-Daha zengin olmalısın ve karşılığında ayrıcaklı yaşamalısın,
-Daha tanınır olmalısın ve saygın bir kişi yaratmalısın kendini,
-Dünyayı, kentleri ve yaşayan insanları yönetmek için para ve güç önemlidir, parayla kendi reklamını yapabildiğine göre sen bir kent soylususun(?), (Burjuva yada Aristokrat değil) o zaman insanları, toplumları,dağı, taşı, dereleri sen yönetmelisin.
Kitap,sanat, kültür vs  gerekli değil, yürü ya Ahmet,Mehmet,Deniz kim çıkar senin karşına!..
Ego sana malk,mülk,saygınlık,otorite ve yönetme gücünü verdi (mi?)..
Mutlusun değil mi?..
Herşeyi elde ettin,
herkesi mağlup ettin, 
senden büyük yok,
"Sen bir tanesin" vapurunda yoygoycular seni yüceltiliyor ve öylesin diyelim..
Peki canım kardeşim tek bir sorum var sana;  MUTLUMUSUN?..
Karınla kaç defa yemeğe gittin?..
Çocuğunun sorunlarıyla ilgilendin mi yada eğitimi için öğretmeniyle kaç defa görüştün?..
Çocuğun seni özlerken yanındamıydın?..
Sen egonun kurbanı olurken, sana dua eden kaç yakınını kaybettin?..Söyle
Yok söylemezsin seni egon teslim almış ve kuşatılmışsın!.. BİL..
Karanlıkta dans edensin oysa ki, güç sarhoşluğun seni hangi çukurda boğacağının farkında değilsin?..
BİL..
Goethe ne güzel demiş,
"İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı,güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir.."
Hapishaneleri yöneten bile yukarıda ki sözü dinlemeli ki, günümüz de düşünenler zindanlarda ise .....
Tüm eski yönetici,yeni yönetecek adaylara tek bir sorum var,
MUTLUMUSUNUZ?.. 
KARİYER, MEVKİ,SAYGI KAZANDINIZ AMA BUNA KARŞI NE KAYBETTİNİZ YADA KAYBEDECEKSİNİZ?..
Parti Genel Başkanlığı yapmış Deniz Baykal'ın 21 Şubat'ta mecliste yaptığı yemin törenine ve verdiği fotoğrafa bakınız!.
Ne kazanacağınızı ve neler kaybedebileceğinizin resmidir bu!..
Aslında kazan-kazan yok bu oyunda, 
Kaybedilmiş mutluluk, yaşanmamış günler ile sevenler ve düşmanlar olacak hepsi bu aslında!..
Asla mutlu olmayan biri ve mutlu olmamaya aday biri olacak...
Son söz;
Egonun temel tanımı : "Bireyi öbür varlıklardan ayıran bilinç." olduğuna göre, sen her zaman kendini "ben" olmak için mutsuzluğu seçensin..
Özetle..
Bir gün kalbime sordum,
“Kimim, neyim ?” diye.
Ve yanıtladı,
"Sen bir "HİÇ"tin ama kendine çok görev yükledin" 
"Ne yapmam gerekliydi?.."dedim
Yanıtladı,
"Beni de yordun, kendini de, en kötüsü ise anlaşılamadın.."dedi
Vesselam
Ozan- 21.02.2019 Saat:23:58- BANDIRMA