Size Kalmış

SİZE KALMIŞ!..

 

 

Bilmeyen yoktur, sır da değildir,

ABD, pek çok ülkede olduğu gibi

Türkiye’de de iktidar mücadelelerinin tarafı olmuş,

Orta Doğu coğrafyasında iktidara kişiler veya partiler taşımış,

İran Şahı Rıza Pehlevi ve Hüsnü Mübarek örneklerinde olduğu gibi

‘O’ ülkelerde iktidarı, kendi ekonomik ve siyasi çıkarları için kullanmıştır.

Hatta, evangelizm inançı bölgenin kaderine iliştirilmiştir.

 

**

 

Yakın geçmişimizden bir örnek:

‘Kanlı mı olacak? Kansız mı olacak’ açıklamalarını

‘Kadayıfın altının kızarıp kızarmadığı’ söylemi takip ediyordu ki,

12 Eylül’ü yapanlar “bizim çocuklar” olmuştu…

Hedef ‘Yeşil Kuşak Projesini’ hayata geçirmekti!

 

**

 

Kuzay Irak’ta ve Körfez savaşında:

VOFI yani Hür Irak’ın Sesi Radyosu sesleniyordu:

‘Ayaklanın. Zaman geldi.

Bu sefer müttefikler sizi yalnız bırakmayacaktır…

Her kalp atışında yanındayız.

Ne yaparsanız, neye karar verirseniz, sizi desteklemeye devam edeceğiz.’ (1)

Yazmaya gerek var mı?

VOFI’nin kurucusu CIA idi… 

Transistörlü radyolar Türkiye üzerinden Irak’a sokulup bedava dağıtılmıştı.

 

**

Dikkatinizi çekmiştir, Hür Irak’ın Sesi Radyosu:

‘Bu sefer müttefikler sizi yalnız bırakmayacaktır…’ diyordu…

Ancak, Kürtler Saddam’la baş başa kaldılar…

Özal, bir koyup beş alma peşinde koşarken,

Pandora’nın kutusunu” açtı,

Kuzey Irak’ta otonom bir Kürt bölgesi kuruldu.

Amerika’nın isteklerini kısmen de olsa Özal gerçekleştirdi.

Kuzey Irakta oluşan bu otonom yapıyı irdeleyen

CIA ajanı Graham Fuller, Washington’a gönderdiği Türkiye raporuna:

‘İleride bir askeri darbenin ancak ve ancak Kürt sorunu nedeni ile…’

Gerçekleşebileceğini yazmıştı.

 

**

Geçmişte olanları bilir, bugün yapılanları da bilgiyle yorumlarsak:

Yaşadıklarımız Büyük Ortadoğu Projesi’nin parçasıdır ve görmemek yanlış olur.

Bakınız, bir zamanlar “kankaları” olan

Şah yok, Saddam yok, Mübarek yok, Kaddafi yok, Mansur Hadi yok!..

İşten el çektirildiler…

 

 

**

Amerika’yı ziyaret devlet adamları,

Beyaz Saray’ın resmi konuk evi Blair House’da ya da,

Camp David’de kalırlar, tabii önemsenmeleri oranında…

1100 odalı “Beştepe Külliyesi” güçlü Türkiye’nin simgesi değil mi?

Neden Obama orada misafir edilmiyor?

Yer mi yok?

İstemedik mi?

İstemediler mi?

Sebep ne olursa olsun:

ABD Başkanı Obama’nın,G-20 zirvesinde kendi savaş gemilerinden birinde kalması,kişisel bir tercih değildir.

Beğenseniz de, beğenmeseniz de:

ABD dış politikasının vermek istediği mesajdır.

İster önemsersiniz, ister önemsemezsiniz…

Size kalmış!..

 

 

 

 

Alan Friedman, “Spider’s Web” s.223

Ersal Yavi “Kürt Ütopyası” s.51