SUÇLU SÜLEYMAN' !
Bandırmaspor'un bugünkü haliyle bu kadar kötü bir takım olmasının suçlusu Süleyman Takunyacıoğlu'dur!
30 yıldan bu yana Cinçukurundan beri izlediğim yöneticiliğini de yaptığım kulüpte seyrettiğim en kötü takım maalesef bu..Yenmenin yenilmenin ötesinde hiç bir direncin olmadığı kazanma kriterlerine yer
verilmediği bir ilk yarı performansını ilk kez izliyorum. Kabus gibiler.
**
Bu nasıl oldu ?
Bandırmaspor bugüne kadar kurumsal yükümlülüklerini yerine getiren bir kulüp.
6 rakibinin puanları mali nedenler gerekçesiyle silinmiş durumda. Puanlar geri verilse sondan 2. yiz.
Rakiplerin bu zaafı TFF 1lig'de tutunmak için Bandırmaspor 'a bir avantaj oldu. Rakiplerin puanlarının silinmesi de yarışın bir parçası olduğu için maalesef demiyorum .İş,in ekonomik kriterler yanı da yöneticilerimizin başarısıdır. Borcunu ödeyemeyen mahkemelik bir çok kulübün yeraldığı TFF Liginde ceza yiyerek puanı silinen kulüpler sayesinde ilk yarıyı sondan 5 inci bitirdik. Ve 3 takım 2.Lige düşecek.Yeni Malatya derplasmanında fark yiyeceğimiz müsabakadan tek golle 3 puanı alıp döndüğümüzde play off hesapları yapmıştık, kimse hayal kurmasın. Amacımız kesinlikle ligde tutunmak. BU NEDENLE DEVRE ARASINI ÇOK GERÇEKÇİ DEĞERLENDİRMEMİZ GEREKİYOR. BU ŞU DEMEK. SAYIN YÖNETİCİLER SEZON BAŞI YAPTIĞINIZ TRANSFER POLİTİKASIYLA ÇUVALLADINIZ.
Lütfen artık işi bilenlere bırakınız Menejer masallarına kanmayınız..
Lütfen artık işi bilenlere bırakınız . Çaylak yönetici psikolojisinin kitabını yazmış Menejerlerin yalakalığına ve masallarına kanmayınız.Sizin aldığınız yaşam dersi bize çok pahalıya patlıyor. Lütfen sevsenizde sevmesenizde işibilenlere gitmekten danışmaktan gocunmayınız.
Transfer işleri emek ister . Gökten zembille yıldız düşmez .Düşse düşse kafamıza taş düşer. Şimdi yaşadığımız gibi. Bir sezon yetmez yeni futbolcuları alt liglerden kovalayacaksın. Kovalamak içişn işin ehli yetenek avcılarını bulup görevlendireceksin. Usta pazarlıkçıların iş bitiricilerin olacak. Kısacası bedavaya başarı ben hiç bir yerde duymadım görmedim kendimde yaşamadım.
**
Geçtiğimiz sezon Teknik Direktör Mustafa Kemal Kılıç'la birlikte lige kötü bir başlangıç yaptık hatırlayın..Buna rağmen kurulan takımın iskelet kalitesinde Teknik Menejer Süleyman Takunyacıoğlu nun imzası vardı. kalite zamanla kendini gösterdi ve görevi üstlenen İsmail Ertekin Hocanın tecrübesiyle adeta mucize gerçekleştirildi, Geriden geldiği ligde Play off şampiyonluğunu kazandı. 6 yıllık mücadeleden sonra hedefine
ulaştı.
**
Bakın bu işler tesadüf değil.
Burada şampiyonluğun mimarı olarak başta futbolcular ve teknik heyetle birlikte kupa resimlerinde ismi cismi gözükmeyen bir isim var. Süleyman Takunyacıoğlu.
Takunyacıoğlu geçtiğimiz yıl Bandırmaspor'un da onursal başkanı Dursun Mirza ile yaptığı görüşmeden sonra göreve geldi. Görevin içeriği şuydu. Beşiktaşlı milli futbolcu kimliğiyle ve benim bildiğim kadar 30
yıllık bir süreçte hemen 24 saat Bandırmaspor'la yaşayan ,kulübe şöyle bir uğrayıp yüzbinlerce lirayı indirip giden sahtekarların kasıp kavurduğu dönemlerde dahi özveriyle parasız destek veren bir şahıs.
Takunyacıoğlu'nun Bandırmaspor'a kazandırdığı daha sonra yüksek fiyatlarla gelir kazandırdığı o kadar çok isim var ki. Bandırmaspor'un futbolcu ilişkileri dahil transferler başta olmak üzere tek sorumluluk
yükünü almasının nedeni elbette çok sevdiği saydığını bildiğim dostlarına bila bedel destek vermekti. Onların güvenine karşılık hakkını vermekti. Başlangıçta birlikte yola çıkılan yönetimde sıkıntılar baş gösterince yeni isimlerle devam edilen yönetimde Süleyman'ın görevini bilerek kabul etti. Ben öyle biliyorum. Ama kısa sürede işler yine karıştı.
Sezon başı transferler döneminde Takunyacıoğlu'nun görevi bıraktım açıklamalarını duyduğumda şok oldum. Çünkü şimdi hayal gözüksede olasılığı yüksek bir futbol ve spor akademisi sürecinin başlatılabileceği umudundaydım. Banvit branşında bugün 500 'e yakın çocuk ve gence basketbolla yaşatıp geleceğine yatırım yaparken kentin sembol ismi Bandırmaspor neden yapamasın?
Deklare edilmemesine rağmen Takunyacıoğlu tek taraflı olarak kulüple ilişkisini kestiğini bunu başkanla da görüştüğünü iletti.
Kendi anlattığına göre kulübün transfer politikasının skandal olduğunu,geçen sezon takip ettiği yükselme azmi içeren futbolcular yerine alınan ve alınacak futbolcularla bu ligde var olmanın olanaksız
olduğunu ancak kendisinin transferlerde İsmail Ertekin yardımcıları ve bazı yöneticilerinde bulunduğu heyetçe devre dışı bırakıldığını yok sayıldığını dışlandığını dolayısıyla bu şartlarda benim başka katkım
olmaz diyerek ayrıldığını ifade etti. Ayrıldı.
Futbolcu simsarları vasıtasıyla ve üst liglerden alınacak futbolcularla asla başarı gelmeyeceğini üstüne basa basa söylerken kafamı ütüleyip durdu.
" Bak buraya yazıyorum !" dedi " Kimseye değmeden düşeriz ". Ve mevcut duruma müdahale edemediğini dolayısıyla tek çarenin ayrılmak olduğuna dair beni ikna etmeye çalıştı.
Kendi alanlarında başarılı oldukları halde Futbol kulübü yöneticiliğine seçilen getirilen rica edilen dostların şöyle bir handikapı var. Kendi işinde milyonlar yatırır tesis kurar onlarca belki yüzlerce
işçi çalıştırır verim şartlarını koyar sonuç alırsın başarılı olursun. Futbolda böyle bir kaide yok. Parayla güçle saadet olmaz futbolda.
Bu nedenle futbol yöneticiliği mesai veriyorum diye yeri geldiğinde maddi destek veriyorum diye işi bilenlerin işine karışma hakkı verilen bir dünya değil. Ama hesabını soracak kadar da tutarlı olmak şartıyla..
Hiç bir futbol geçmişin yok .Saha içi gerilimi havayı bilmezsin evinde trübünde maç seyretmekle geçmiş yaşam çizginle futbol dünyasını domine edemezsin.. Ben bilirim yahu ben neymişim demeyeceksin. Sevsende sevmesende egolarını devre dışı bırakacaksın.
işine karışmayacaksın. Ya aslında doğrusu buydu demek hakkın dahi yok. Görev dağılımını yaparak kulübün artı değeri için gönülden çalışacaktır yönetici . Yöneticiliğin gereği bu.
Ama bizde böyle olmuyor.
Hasbelkader yöneticiliğe gelmişsen bir iki maç seyrettikten sonra futbol duayeni olamıyorsun.
Bandırmaspor'da da kontrol Süleyman Takunyacıoğlu'ndan sinsice çalındı.Onun iddiası bu.
Oysa benim bildiğim durum bu değildi.
Ben çok iyi biliyordum ki göreve çağırıldığı günden başlamak üzere tek sorumlu oydu.Bandırmaspor Kulübünün yönetim ve idari işleri dışında futbolla alakalı ne varsa ona rapor edilmeliydi ne yapılacaksa son
kararı o vermeliydi. Açıkçası futbolun mutfağında gerekirse Teknik Direktörden hatta başkandan daha yetkili olmalıydı. Bu durum size garip gelmesin futbol dünyasında demokrasi başarının anahtarı değildir. Hani horozu
çok olan yerde sabah olmaz misali. Bu realite ilk yıl meyvesini verdi vermesine de olumsuz sinyaller yok değildi. Futbolcularla görüştürmemeler aşağılamalar maça çıkacak kadronun isimlerini bile vermekten imtina etmeler. Kısaca özetleyeyim sonuçta hemen herkes şampiyonluğun mimarının kendisi olduğu zahabına kapıldı.
Peki bu durumun sorumlusu kim. Başkaları değil. Burada suçlu Süleyman Takunyacıoğlu'dur diyorum.
Bizim TFF maceramızın ilk devresinde her rakip karşısında ezilen bir takım seyretmemizin suçlusu odur.
Çünkü bu berbat birlikteliğin oluşmasına ses çıkarmadan sineye çekmiş sessiz kalmıştır. Evet sormuşlar " Süleyman abi bak Brezilyal Afrikalı üst liglerden milli olmuş şu bu Bursaspor alt yapısından zehir gibi çocuklar kiralık alıyoruz
ne diyorsun ! dediklerinde iyi olur demiştir, ortalığı ayağa kaldırmamış ya da sessiz kalmıştır. Benim için aynı şey. Bir üst lige çıkmak için canını dişine takmış şampiyonluk kupasını kaldırırken gözleri
ışıldayan arkadaşlığı kenetlenmiş çocukların ucuz mazeretlerle gönderilmesine de sessiz kalmış yumruğunu masaya vuramamıştır. Onlar üst ligi kaldırmazmış. Kim kaldırır bunlar mı ?
Buna hakkı yoktu.
Şampiyonluğu yakalayan Bandırmasporlu taraftarlarla bütünleşen takımın iskeletini böylesine doğramak sıfırlamak gibi bir hamleyi kim yaparsa yapsın kim yaptıysa yapsın suçlu Takunyacıoğlu'dur.! çünkü verilen yetkiyi suistimal etmiştir.
Görüyorsunuz sahada nasıl nal topluyoruz. Direnç yok yenilgiye tahammülsüzlük yok, azim yok. Feyyaz Uçar'ın Mersin maçında gösterilen yüzünde ki çaresizlik hepimizi isyan ettirdi. Bir tek Doğan'ın kişisel
beceri ve yenilgiye tahammülsüzlüğüdür aldığımız puanlar.Kimse kusura bakmasın. Bir atakta sol boş kulvarda koşan arkadaşın varsa topu yığınla insanın olduğu yere atmazsın. Küçük bir zeka pırıltısı
dahi göremeyeceksek nasıl olacak bu..Bandırmaspor'u izlemek bu kadar işkence olmamıştı.
Takunyacıoğlu suçludur. Çünkü sana yetki ve selahiyet verilmişse bunu yapacaksın yapmazsan yapamazsan söz konusu ihanettir.. Amatörde değiliz. TFF 1. lİGİNDE OYNAMAYA HAK KAZANMIŞ İlçe olsada onlarca İL den çok daha kent olmuş 50 yılı geride bırakmış tarihi bir kulübün sorumluluğundaysan ucuz mazeretlerle boşveremezsin.
Yarım sezonla yüzbinlerce TL başarı ödül alanların yanında sesin ismin cismin okunmuyorsa okunmasın. Senin derdin para değil ki. Hiç olmadı. Olsaydı bu kadar sefil olmazdın. Dört çarpı dörtlerin park ettiği kulüp binası önüne gelmen için her gün Erdek'ten dolmuşla ya da genelde her yere geç kaldığın için cebinden taksi tutup gelmenin ezikliğini başkası kaldıramazdı ama senin umurunda bile olmadı. Yöneticilerin bir kısmının yan yana resim bile vermek istememesinin nedeni üzerindeki giysiler değil aynı zamanda özgür beyninle kurduğun dünya görüşündü. TFF Ligi futboldan anlamayanların 1. Lig , Süper Lig nedir ne gerekir nasıl duruş göstermek gerekir amatör yöneticilerin işi değildi. Bu kadar önemli işleri sorumlulukları kendi işleri başarılı olsa da dürüst olsalarda yaşamı futbol dünyasından uzakta yöneticilere bırakamazsın.
Profesyonel etiket taşısalarda bizim oyuncularımız duygusaldır. Her futbolcu ayrı bir insan ayrı bir dünya bambaşka hayalleri olan ya da olmayan 30 kişi. Sakallarına bakılırsa cemaatlere yakın olanlar işide sempati duyanlar da olabilir kendi tercihleridir ama onları amaca kenetlemek senin işindir. Bunları hedefe yönlendirmek parayla pulla olan bir iş değil. Bunun için tüm klasikleri insanlık tragedyasını okumak Shespiare bilmek gerekir, Felsefe tarihini sosyolojiyi bilmek gerekir, Nietzche 'yi Freud'u Mark'ı bilmek futbol dünyasını gidişatını ilk elden takıp etmek yayınları izlemek gerekir. Hangi yöneticinin böyle bir derdi var ki , vasfı var ki. Sen tutup masay yumruğunu vurup olmaz diyemiyorsun.Süleyman topçularla çok konuşuyor hatta bazen odalarına dahi gidiyor ama
idmanlara gelmiyor üstelik üstüne başına da bakmıyor giyimine dahi eleştirenlere ben teknik direktör değilim çalıştıran değilim seçici de değilim Hocanın görevine karışmam tatktik benim işim değil demiyorsun.
Suçlu sensin kardeşim.
İşinin ne olduğunu anlayamayacak olanlara bir şey anlatman gerekmiyordu.
Takunyacıoğlu şampiyonluk umutlarının kaybolduğu ümitlerin kırılma noktasına geldiği bir anda bir basın toplantısında yaptığı konuşma ile başlattığı devrim sürecinin sonunu getiremedi pes etti Parası olanın egosunu tatmin yeri olmaktan çıkarılacak ,evet kazanç sağlayanların göze battığı ama hakkı yenen, yada yeteneksizliğin girdabında sisteme giremeyen sefil futbol emekçilerininde umudu olacaktın, Hisseleri halka açık bilimsel kriterlerle yöneticilecek bir kulüp olma sürecini devam edecekti. Bandırmaspor'un Banvit gibi kendi kaynağını kendi üreten, futbol akademisiyle futbolcu ihraç eden bir kurum olma sürecini başlattığı yönetimin değişmesine neden olan o tarihi basın toplantısında başlayan MİLAT sürecini devam ettiremedin Süleyman Efendi.. Daha birinci yılın sonunda lastiği patlattın.
Çok suçlusun Takunyacıoğlu: Bak ne hale geldik.
Bu şartlarda yapılacak doğru, çok sevdiğin ter döktüğün takımdan arkadaşın Feyyaz Uçar'a güvenmek. Ona destek olmak. Nasıl olacaksa.
MLEVENTOĞLU - BANDIRMA 26-12-2016
