Tufan'ın iflah olmaz derdi.

Tufan'ın iflah olmaz derdi.

Tufan kardeşim  Banses gazetesinde gazeteci yazar ve muhabir  arkadaşımız. Kendisi hem okullu hem alaylı bir gazeteci.  Bandırma'da bir başka örnek  yok sanırım.

Zaman zaman yazdığı eleştirel yazılarla Bandırma gündemiyle ilgili konularda  yanlışları  ustaca dile getiriyor. 

Ama  nedeni belli bir  anlayışla  antenleri sürekli sosyal demokratlarda. 
Oysa kendisi fundametalist anlamda  gericiliği benimseyen  bir kimlik değil.. aksine.
**
Öğretmenler günü  dolayısıyla başkan Mirza'yı  eleştirmiş. Ancak duygusal içeriğinde ki sitemlerinde ki haklılığı  yok edecek bir uslüpla yine Başkan mİrza'ya vur 

abalıya yapmış.
.Neden Öğretmenler gününde bir etkinlik  düzenlenlemiş . Yok sayılmalıymış. !
Tufan o etkinliğe gitmeyeceğini çünkü 12 Eylül darbecilerinin  düzenlediği bir gün olduğu için tüm mağdurların  idam edilenlerin anısına  saygısızlık diye konuya 

açıklık getirmiş.

Ve tabi konu   bir Öğretmenler günü  çelişkisi vesilesi olsa da asıl hedef Başkan Mirza. 
Yani babamın oğlu değil  Dursun Mirza.  Hatalarını savunma derdim de asla yok. 
Eksikleriyle fazlasıyla kenti  idare etmeye çalışan  sosyal demokrat bir Şehr-i Emin. Burnu havalarda çok başkan gördük.

Bence   eleştirmek adına  bilinçaltında bastırılmış acı yenilgimizin  acısını böylesine tuhaf suçlamalarla saptırmak  için  kolay bir adres  olmuş Dursun Mirza . Çünkü eleştirilere açık bir kişiliği var.

Yani geçmişi sol mücadele içinde geçmiş  bir köy çocuğu üstelik ta kafkaslardan sürgün edilmiş  yeni  vatanlarında yaşam mücadelesi vererek ayakta kalmış ailenin 

yerleştiği bir köy çocuğunun Bandırma gibi eşraf ağırlıklı küçük burjuva özentileri ve lümpenin her türlüsün var olduğu  kentte   halkın güvenini  bu kadar güçlü 

bir iktidara rağmen  Bandırma'da  seçimle sandıkla  farkla başkan olmayı başarmış bir kişiyi yıpratcağım diye  alakasız eleştirilerde bir tuhaflık yok mu sizce de?

**

Yaşadığı kentle ilgili olarak çok az sayıda  düşüncesini ifade edebilen  bir  gazeteci olarak  kardeşimi asla üzmek istemiyorum  gönül koymasın ama ama gerici bir  hükümetin bölgesel  

iktidarı  Büyükşehir'in kasıtlı dayatmalarına , kasıtlı zora düşürme adına  haksız uygulamalarına da arasıra bakmak lazım. Tüm haksızlıklar    ortada dururken bunlardan hiç söz etmeyeceksin, işe 

gitmeden susmak için avanta alan bazı meslektaşlarına  bedavadan destek vermek için böylesine duyarlılık gerektiren bir konuyu ajite edeceksin. Yani pek etik olmadı.

**

 Aman tam aradığım fırsat,  bak ne yakaladım diyerek bulduğu konu 12 Eylül Darbecilerinin  tarih koyduğu bir öğretmenler günü kutlaması. 5 Ekim ise Unesco nun 

tavsiye ettiği kutlama günü. Kısacası sadece bizde değil pek çok dünya ülkesinde farklı tarihlerde   kutlamalar  yapılıyor. 
Tufan kardeşim merak etmesin Dursun Mirza'nın partisi iktidar olduğu zaman o günün tarihi de değişir diye inanıyorum, o haksızlıklara uğramış kitlenin mağduriyetleri de giderilir.
    Ve  kutlama günü de  gerçek sahiplerine  armağan edilir.
Bundan kuşkun olmasın.

**

Ancak protokol gereği yapmak zorunda olmasa da sonuçta Bandırma'da karşılığı olan bir kitle bu günü kutluyorsa  Başkan  orada olur.  Kutlamaya gider 

ve gerçekleri de korkusuzca orada dile getirir. 
Belediye  Başkanını dernek başkanı  yada üyesi olduğu partinin temsilcisi  sıfatıyla eşleştirmeyelim.  Çünkü seçilmiş bir halkın başkanı var.. Başkan herkesin 

başkanı. 
 Darbeciler bu günü ilan ederken , Mustafa Kemal Atatürk’ün "Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği günü seçmiş diye    aydınlanma devrimlerimizin 

mimarı başöğretmenimizi de mi karalayacağız yeri gelmişken. Zaten birilerine batıyor merak etme. Tuhaf bir çelişki.
**
Başkan  muhtemelen orada  hepsini  dile getirecektir. Aksi olsa   bende  yazının içerdiği eleştiriye  katılabilirim. 
Yani kısacası Tufan'ın derdi  bence Mİrza .    Fırsat buldum vurayım inciteyim  birileri de mutlu olsun hesabı gibi. 
Umarım yanılıyorumdur ama hani keşke böyle dinamik cesur  ve nitelikli  üstelik müfredat eğitimli bir gazetecimiz de  sürekli sağ kulağını üzerine yatmayıp azcık 

eleştirilmesi gerekenleri eleştirebilse.  Yaşam alanı yok edilmek üzere olan bir kentin geleceği söz konusu.