Yok mu başka arttıran?

“Yok mu başka artıran?” DİYEMEMEK!

Bugün, acı içinde kıvranan çocukları anlatan 
2016 yılında yazılmış bir şiirden alıntılar yapacağım. 

Soğuk… bedenim üşüyor, ama içim…
İçim daha çok üşüyor anne…

Bu kadar kötülük fazla değil mi…
Şimdi ben, cennete mi gideceğim anneee… 
Her tarafımda toprak var, bu yeni bir oyun mu anne…
Yağmur yağıyor üzerime, üşüdüm, ÜŞÜYORUM ANNE…

Babam olsa, çıkar ıslanırdı sokakta…
Sonra gelip bana sarılır, alır kucağına…
Yağmur damlalarını saymaya çıkardık birlikte…
Hep, en çok ben sayardım anne…

Hep ben kazanırdım… ama hep o sevinirdi…
Beni bulamazsa, çok üzülür anne…
 
O amca, saklambaç oynayacağız demişti…
Ama sevmedim böyle saklanmayı…
Korkuyorum… Korkuyorum Anne !
Bu sesler, bu koku… bu sessizlik...
Ağlıyorum…  anne…

Bu şiiri yazan kişi Ramazan Narin. 
Bandırmada gerçekleşen bir taciz olayını köşesine konu ediyor. 
Mahkemeye veriliyor ve yerel mahkemece onbir ay hapis cezasına çarptırılıyor.
İtiraz ediyor, ceza iki kat artırılıyor. 
Kararın düzeltilmesi için daha üst mahkemeye başvuruyor ama cezası yine artırılarak  beş yıla çıkarılıyor.

Artarak, katlanarak cezalandırılan siz olsanız ne yaparsınız? Bilemem.
Ama Ramazan,
-Yok mu başka arttıran? Diyemiyor. 
Çünkü kararın düzeltilmesi için başvurduğu mahkemenin kararı temyize kapalı.

Ramazan’ın temyize gitmesi mümkün olsaydı, mutlaka giderdi.

Gitmesine giderdi de, temyiz kararı ne olurdu?
Merak etmemek mümkün mü?

SÜHA ORAL - BANDIRMA 31-05-2019