Yürüyen Uygarlık Çöküyor, Son Üç Aile Kaldı!

    Anadolu’da yüzlerce yıldır konar-göçer yaşamı sürdüren Sarıkeçili Yörükleri ilgisizlik ve ihmal yüzünden yok olmak üzere. Yılda iki kez keçileri ve develeriyle 500 kilometre yürüyerek Torosları yayla sahil kateden son üç aile kaldı. Önlem alınmazsa köklü bir kültür sonsuza kadar yok olacak.
   Sarıkeçili Yörükleri Anadolu’da konar-göçer üretim ve yaşama biçimini sürdüren son topluluk. Keçileri, develeri ve çoban köpekleriyle kış aylarını Mersin sahillerinde, yaz aylarını ise Konya ve Karaman’ın yaylalarında sürekli hareket halinde geçiren Sarıkeçililerin yaşam alanları giderek daralıyor. Göç yollarındaki baskılara kırsaldaki yıkım projeleri de eklenince yıllardır var olma savaşımı veren Sarıkeçililer için göç artık bir zulüm haline dönüştü. 

   Ot peşinde gidilen göç yollarına otoyollar, barajlar ve taş ocakları yapıldı. Keçilerini suladıkları dereler ‘ıslah’ gerekçesiyle betona hapsedilip demirden çitlerle çevrildi, yaylalardaki pınarlar ya kurudu ya da maden şirketlerine tahsis edildi. Çok değil, bundan yalnızca 5-6 yıl öncesine kadar hiç bir taşıt kullanmadan yayla-sahil keçileri ve develeriyle göç eden ve yüzlerce yıllık bu köklü yaşam kültürünü sürdüren 20’den fazla Sarıkeçili ailesi vardı. Kültürlerinin ve yaşama biçimlerinin korunması ve geleceğe aktarılabilmesi için devletten yardım istediler. Kültür Bakanlığı’ndan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na çalmadıkları kapı kalmadı. Raporlar, projeler hazırlandı, konferanslar, toplantılar yapıldı; Cumhurbaşkanından Başbakanı’na devletin en tepesinden en alt kademedeki memuruna kadar sözler verildi, umutlar dağıtıldı ama atılan adımlar hep yarım kaldı. Sonuç: Geleneksel göçü sürdüren yalnızca üç Sarıkeçili ailesi kaldı. Onlar da susuzluk, mera sorunları ve bürokratik karmaşalarla tarihten silinmek üzere.
   Sarıkeçili Yörüklerinin kültürlerini yaşatabilmek ve sorunların çözülmesi için yıllardır uğraş veren Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, bir yandan göçün sorunsuz sürmesi için uğraşırken diğer yandan da devlet bürokrasisi ile göçerler arasında köprü işlevi görüyor. Yörüklerin kadın erkek ayrımı yapmaksızın iş bölümü yaparak yaşamın tüm zorluklarına birlikte göğüs gerdiğini söyleyen Savran, üç yıl önce Konya’da bir dosya sunduğu dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, “Sizin erkekleriniz yok mu?” sorusuyla karşılaşınca şaşırmış ve eski bakana “Bizim kültürümüzde kadın erkek ayrımı yoktur” yanıtını vermişti.
BANDIRMA GERÇEK-C.DOĞAN