Zaten İnsanlar Robot, Zaten Zekalar Yapay

UZAKLAR – Zaten İnsanlar Robot Zaten Zekalar Yapay..
SÜLEYMAN TAKUNYACIOĞLU

Geçtiğimiz yıl feribota bindim. OT Dergisi alıp arka salonda gelişi güzel bir yere oturdum. Yaklaşık 1 saat dergiyle oyalandıktan sonra gözlerim ağrıdı, uyumaya çalıştım, beceremedim.
**
Feribotta dolaşmaya başladım. Yaklaşık 250-300 yolcu saydım ve insanları dikkatle izlemeye başladım. 3-5 kişi uyuyor, 3-5 kişi gazete okuyor, geriye kalanlar ise ellerinde cep telefonları, birbirlerinin sureti görünümünde oturma biçimleri bile aynı, işaret parmakları ile telefon ekranında gidip geliyorlardı. Yaklaşık 300 kişi sanki tek kişi gibiydi. Oturma biçimlerinden telefona yoğunlaşmalarına, davranışlarıın bütününe kadar aynılaşmış tam 300 kişi. Gerçekten feci bir durumdu. Aklıma George Orwell 1984 romanı geldi. Orwell’in kehanetinin hiç bir anlamı kalmamıştı. Yaklaşık 70-75 yıl önce yazılan romanın hiç bir anlamı kalmamıştı. İnsanın küçük bir makinayla kurduğu ilişki Orwell’in büyük kehanetini yok edivermişti.
**
Feribot yanaşırken bile insanlar ellerindeki telefonları bırakmıyor, diğer elindeki eşyaları ile telefonla olan ilişkilerini kesmiyorlardı.
**
Birgün bir arkadaşım telefonundan önündeki yemeği görüntüleyip başka birine gönderdi. Ona bu yaptığının ciddi bir manyaklık hatta sapıklık olduğunu söyledim. Kızardı bozardı ve çekip gitti. Bir daha da görüşmedik. Sosyal medya denen hastalık hatta çılgınlığının olumlu yanlarını bir yana bırakırsak insanlara verdiği tahribat inanılmaz boyutta. Facebook, instagram twiter gibi modern çağın gözetleme araçlarının silikon vadisi tarafından CIA’nın bir proje olduğunun farkında bile değil insanoğlu…
**
Ben bu muhabbeti anlatırken Engin ve Aynur’un tarih okuyan cin gibi çocukları Ozan George Orwell’in şaibeli bir yazar olduğunu söyledi. Orwell gerçekten çok şaibeli biriydi. Hindistan’da doğmuş, babası bir İngiliz subayı, kendisinin de ingiliz istihbarat örgütü Scotland Yard’a çalışan bir ajan olduğu biliniyordu. Ayrıca sıkı bir antikominist olduğu biliniyordu. Zaten romanın yazıldığı tarihe bakıldığında da (1947-1948) dünyanın Avrupa’yı paylaştığı ve Sovyetler’in de büyük bir güç kazandığı zamana tekamül ediyordu. Bütün bu veriler gösteriyordu ki George Orwell’in yazdığı ve bütün dünyaya servis ettiği 1984 ve Hayvanlar Çiftliği romanları birer emperyalist projeydi. Ardından bilindiği gibi Sovyetler dağıldı. Dünya tek kutuplu kaldı. Şimdi egemenlere yeni bir hasım gerekirken yeni bir George Orwell’da gerekiyordu. Aradan çok uzun süre geçmeden yeni hasım ve yeni Orwell bulundu. Artık düşman Sovyetler değil uygarlıklar ve kültürdü. İş bunu dünyaya dektare etmekti. Ve 90’lı yıllarda Harvard Üniversitesi profesörü CIA ajanı Samuel Huntington’a Medeniyetler Çatışması adlı kitap yazdırılarak tüm dünyaya dağıtıldı. Ortadoğu ve İslam’a açılacak savaş öncesi Huntington olacakları tüm dünyaya ilan etti. Ardından hepimizin bildiği hikayeler ikiz kulelerin vurulması, Irak’ın işgali, Arap baharları ve Ortadoğu’nun bugünkü sefil hali ortaya çıktı.
**
Bu iki yazar yada akademisyen ne derseniz deyin, emperyalizmin nasıl birer tetikçisi haline dönüştürüldüklerinin çok iyi bilinen iki örneğidir. Samuel Huntington 80 yıl sonra değişen zamanın ruhuna göre Orwell’in misyonunu yükleniyordu.
**
Bir yanda kitlesel halde insanların öldürüldüğü bir ortadoğu, diğer yanda robotlar ve yapay zeka çalışmalarına harcanan milyarlarca dolarlar. Bu çelişki insanlığın içinde bulunduğu felaketi bize somut bir biçimde anlatıyor.
**
Benimse anlamadığım şu, CIA ve silikon vadisi insanları facebook, instagram vs. gibi manyaklıklarla zaten robot haline getirmiş. Neden bunca parayı robot ve yapay zeka için harcıyorlar ki.. zaten insanlar robot ve zekaları yapay..

SÜLEYMAN TAKUNYACIOĞLU - 29-04-2019 - ERDEK