Kültür Mirasımız EDİNCİK

Gerek sosyal medyada paylaşımlarda gerekse yaygın medyada da sıkça resimlerine rastladığım Edincik’teki tarihi evleri görmek istiyordum. Bandırma’da yaşadığım halde şimdilerde mahallemiz olan eski beldemizi alıcı gözüyle görememek gibi abes bir durumla karşı karşıyaydım. Motosikletime atlayıp Edincik’e gittim, sağ olsun arkadaşım Melih beni karşıladı rehberlik etti.

Gezmeden önce bir çay içelim dedik. Bu Edincik’in çayı harbiden güzel. Suyundan mıdır zeytin denizi doğasından mıdır ?

Yeşillikler içinden seyredilen deniz manzarası , şimdilerde pırıl pırıl masmavi Erdek körfezi ve görkemli Kapıdağ yarımadası manzarası olan zeytinleriyle ünlü ,keşfedilmeyi bekleyen ama nedendir bilinmez kendini özellikle saklayan bir kasaba.

Erdek Düzler’den sahilden zeytin ağaçları arasından geçiyoruz. Tam ralli yapılacak acayip virajlı bi yolu var. Ve şimdilerde çok bakımsız ve bozuk. Zaten Büyükşehir satatüsüne geçtikten sonra yollar her yerde eskisi gibi bakımlı değil. Belli ki İl büyük hizmete yetişemiyorlar, yetişemezler çünkü çok büyük bir ildeyiz. Eski yönetim bundan iyiydi geri dönmeli nasıl olacaksa. Doğalgaz hattı yapılmış Erdek le birleşmeye az kalmıştı kazı çalışanlarını izledik, kolay gelsin dedik.

*

Tarihi ile özel bir konuma sahip olan Edincik Bandırma’dan daha köklü bir yerleşim yeri olarak tarih kitapları yazıyor

Edincik’te Osmanlı ve Anadolu Selçuklu dönemine ait çok sayıda tarihi yapı bulunduruyor. Edincik Ulu Cami yapılış tarihi 1386 !.Yanlış okumadınız aynen öyle. Böyle bir tarihi değerimiz var gelip görmelisiniz.

Ve elde kalan tarihi dokusuyla ilgi bekleyen tarihin, doğanın güzeliğiyle Edincik kasabasına girdiğimiz anda sağlı sollu ayakta kalmayı başarmış ahşap, kargir tarihi evler dikkatimi çekiyor. Öylece imdat ister gibi bekleyen evler.

Arnavut kaldırımlarıyla döşeli ara sokaklara daldığınız vakit birçok harap ev terkedilmiş gibi duruyor . Muhtemelen sahipleri yaptıramıyor tescilli olduğu için öte yandan yıkılamıyorda öylece kaderine razı bekliyor. Sadece bir mahallede sokakta restorasyon yapılmış gelen turistler bu sokakta resim selfie çekip paylaşıyor ama gerçek başka Edinciğin girişinde de bulunan bu tarihi bakımsız evler yenilenseydi çok daha farklı olurdu . TOKİ konutları yapılmış mesela başarılı iş, tepede kasabadan ayrı olması isabet olmuş tarihi dokuya zarar vermemiş. İyi güzel de bu bakımsız eski evler içinde kaynak ayrılıp daha çok restorasyon yapılsaydı ;bölgeye gelen gezginlerin uğrak mekanı ve cazibe merkezi artsaydı Edincik zeytini bile ikinci planda kalacak gelir elde edilebilir olurdu bu tarihi evler dizi ve filim çekimleri için de uygun filim platosu olabilir

Edincik sahili de bir başka güzel ama ziyarete uygun değil, üstelik körfez kirliliği baskısı da var. Oysa turizme uygun duruma getirilse farklı yerler arayan insanlar için uygun destinasyon yeri olur

Tarihiyle, doğasıyla bu büyük miras, bacasız sanayi turizm için büyük bir potansiyel, yeter ki farkına varalım diyeceğim ama az ötede metal organize sanayi haberleri..

Zeytin üretiminde su zeytini dedikleri cinsiyle özel bir yeri olan ve Türkiye’nin tavuk ve yumurta ambarı olarak kabul edilen Edincik’in Bandırma ve ülke ekonomisine katkısı oldukça yüksek. . Edinciğin “Oğlak eti” de meşhurmuş öyle dediler ama şimdilerde çok nadir kişilere kısmet oluyormuş ve gelenek tükenme noktasına gelmiş.Asıl üzücü bomba başka;

Bir zamanlar, adını Türkiye’ye duyurmuş, Edincik’in verimli topraklarında yüzyıllardır yetiştirilen, kendine has rengi ve tadıyla meşhur Edincik Karası üzümü şimdi artık yok. Lütfen bu değerleri kaybetmeyelim diye sızlanmayacağım çünkü zaten bitmiş arkadaşımdan rica ettim şimdi bağ zamanı ama numunelik yok. Çok yazık. Bagfaş’tan kaynaklandı deselerde bu mazeret bence tembellik çünkü bakıyorum bağlık yerler boş duruyor. Meraklı genç girişimciler bekliyor.

Evet Güney Marmara’nın incisi Edincik bu muhteşem zenginliğini mutlaka değerlendirmeli . Başta muhtar ,mecliste Edincik’i temsil edenler ve sosyal medya platformlarında buluşanlar dernekleşerek bu güzel kasabamız için girişimler yapmalı. Geleceğe borcumuz olduğunu unutmayalım. Bizden sonra tufan değil. Ben orda otursam mutlaka bir şeyler yapardım. Birileri bir şey yapsın diye beklemezdim.

‘Sokakları ve yolları denize açılan

Birde zeytin ağaçları varsa, mavi denize bakan

Çayını kahveni kıyısında yudumladığın

Şehirleri severim ben.

08-09-2021/BERKAN KOZAN – BANDIRMA

Berkan Kozan