26 Haziran 2020 Türkiye'de ,Bölgede ve Dünyada Neler Oldu

26 Haziran 2020 - Türkiye'de ,Bölgede ve Dünyada Öne Çıkanlar

 Türkiye

 Türkiye'de son 24 saatte 51 bin 198 test sonucunda 1.396 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu, 19 kişi hayatını kaybetti, toplam vaka sayısı 194 bin 511, can kaybı ise 5 bin 65 oldu. Son 24 saatte 1.492 kişinin daha iyileşmesiyle Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısı 167 bin 198’e yükseldi.

 Türkiye, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilenen San Marino Cumhuriyeti'ne maske yardımında bulundu.

 Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ikinci ünitesinin temeli atıldı.  Kovid-19  26 Haziran saat 20:00 itibariyle, Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan Kovid-19'un dünya genelinde bulaştığı kişi sayısı 9 milyon 796 bin 64'e, toplam ölüm 493 bin 870’e, iyileşenlerin sayısı 5 milyon 299 bin 275’e ulaştı.  ABD'de Kovid-19 salgınında ölenlerin sayısı son 24 saatte 2 bin 515 artarak 126 bin 823'e yükseldi.

 İngiltere Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, ülkede son 24 saatte Kovid-19 nedeniyle 186 kişi daha hayatını kaybetti, toplam ölü sayısı 43 bin 414'e çıktı. Vaka sayısı ise 1006 artarak 309 bin 360'a ulaştı. Son 24 saatte 165 bin 665 test yapılırken, toplam test sayısı mükerrerler dahil 8 milyon 911 bin 226 oldu.

 Belçika Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsünden (Sciensano) yapılan açıklamada, son 1 haftada günde ortalama 89 vakanın tespit edildiği, 15 kişinin hastanede tedavi altına alındığı belirtildi. Kovid-19 vaka sayısının son 24 saatte 99 artarak 61 bin 106'ya çıktığı kaydedilen açıklamada, ülkede salgının başlangıcından bu yana ölenlerin sayısının 5 artarak 9 bin 731'ye yükseldiği bildirildi.

 İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari, Kovid-19 salgınında son 24 saatte ülke genelinde 109 kişinin yaşamını yitirdiğini, 2 bin 628 yeni vaka tespit edildiğini açıkladı. Lari, böylece Kovid-19 kaynaklı toplam can kaybının 10 bin 239'a, vaka sayısının da 217 bin 724'e çıktığını aktardı. Hastalardan 2 bin 914'ünün durumunun ağır olduğunu ifade eden Lari, tedavileri tamamlanan 177 bin 752 kişinin ise taburcu edildiğini belirtti.

 Pakistan'da Kovid-19 vaka sayısı son 24 saatte 2 bin 775 kişi daha artarak 195 bin 745'e ulaştı.

 Ukrayna Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 1109 kişide Kovid-19 tespit edildi ve vaka sayısı 41 bin 117’ye çıktı. Sağlığına kavuşanların sayısı 541 artışla 18 bin 299'a ulaştı, ölü sayısı 19 artarak 1086'ya yükseldi  Ermenistan Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 759 kişide Kovid-19 tespit edildi, vaka sayısı 23 bin 247'ye çıktı. Ölü sayısı da 13 artarak 410'a yükseldi. Bugüne kadar 105 bin 46 test yapılan ülkede, 12 bin 149 Kovid-19 hastası iyileşti, 10 bin 557 hastanın tedavisi sürüyor.

 Kazakistan Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte Kovid-19 vaka sayısı 465 artarak 19 bin 750'ye yükseldi, vaka sayısında artış yüzde 2,4 oldu. İyileşenlerin sayısı 172 artarak 12 bin 220'ye, hayatını kaybedenlerin sayısı 11 artarak 147'ye ulaştı.

 Kırgızistan Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 250 kişide daha Kovid-19 tespit edildi ve vaka sayısı 4 bin 204'e, iyileşenlerin sayısı 50 artarak 2 bin 162'ye ulaştı.

 Özbekistan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, dün akşamdan bu yana Kovid19 vaka sayısının 141 artarak 7 bin 228'e çıktığı bildirildi. Açıklamada, 153 hastanın sağlığına kavuşmasıyla taburcu edilenlerin sayısının 4 bin 877'ye ulaştığı aktarıldı

 Gürcistan hükümetinden yapılan yazılı açıklamaya göre, son bir günde 2 kişi daha Kovid-19'a yakalandı ve vaka sayısı 922'ye çıktı. Ülkede 260 kişi hastanelerde gözetim altında, 2 bin 687 kişi karantinada bulunuyor.

 Terörle Mücadele  Konya merkezli 18 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "askeri mahrem yapılanması"na yönelik operasyonda aralarında muvazzafların da bulunduğu 29 şüpheliden 15'i gözaltına alındı.

 Terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda 42 şüpheli yakalandı.

 İstanbul'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonda, 9'u yabancı uyruklu 10 kişi gözaltına alındı.

 Kuzey Afrika

 Libya ordusu, Suriyeli paralı savaşçı ve Pantsir hava savunma sistemleri taşıyan Rus uçaklarının Sirte'deki El-Gırdabiyye Üssü'ne en az 11 iniş yaptığını duyurdu.

5 GÜNDEM BİLGİLENDİRME RAPORU 26 Haziran 2020 - AKŞAM

 Avrupa

 Belçika Parlamentosu, İsrail'in ilhak planına karşı "uygun adımlar atılması" çağrısında bulunun önergeyi oy çokluğuyla kabul etti. Önergede, Belçika hükümetinin İsrail'in tek taraflı olarak Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ya da Filistin topraklarını ilhak etme planına karşı harekete geçmesi gerektiği belirtilirken, "Eğer İsrail ilhak planını gerçekleştirirse Belçika hükümeti İsrail'e karşı orantılı şekilde 'Avrupa genelinde' cezai tedbirler alınması için çaba sarf etmeli." çağrısına yer verildi.

 Belçika Parlamentosunda bugün Filistin'in devlet olarak tanınmasına ilişkin bir önergenin daha oylamaya sunulması bekleniyordu. Önergeye ilişkin tartışmanın gelecek hafta çarşambaya ertelendi.

6 GÜNDEM BİLGİLENDİRME RAPORU 26 Haziran 2020 - AKŞAM

2. Ulusal Makamlardan Resmi Açıklamalar

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: o "Koronavirüs salgını ülkemizdeki her şey gibi sınav takvimlerini de maalesef etkiledi.” o "Sınav tarihi 27-28 Haziran olarak belirlendi. Böylece ilk tarihe göre hazırlık yapan öğrencilerin gereksiz yere yaklaşık bir ay daha sınav stresi yaşamalarının önüne geçildi."

o "Sınavın sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geçmesi için gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Gençlerimizden yarın ve öbür gün sadece önlerindeki sorulara ve hedeflerine odaklanmalarını istiyorum." o "Bazılarının bu tarihin turizm sektörünü canlandırmak amacıyla belirlendiğini iddia etmesi tamamıyla spekülasyondur."

o "Milli Eğitim Bakanlığımız ve YÖK'te yapılan hazırlıklar yanında, pedagoglar, öğrenciler velilerle birlikte yoğun istişareler gerçekleştirdik. Tüm bu çalışmalar sonunda sınavın asıl tarihine en yakın zamanda yapılmasının öğrencilerimiz için daha hayırlı olacağı görüşü ortaya çıktı."

o "Kredi veya burs alan öğrenci sayımız bu yıl 1 milyon 600 bini buldu."

o "Yıl sonuna kadar 17 bin 450 yeni yurt yatağını daha hizmete alacağız. 2021 yılı sonuna kadar 72 bin yeni yurt yatağını daha hizmete sunmayı planlıyoruz."

o (Öğrencilere yönelik) "Sizlerden tek isteğim, bütün enerji ve vaktinizi kendinizi daha iyi yetiştirmeye vermeniz, onun dışındaki tüm sorunları çözmek bizim görevimizdir."

o “Bir tarafta sanayide ve tarımda çalışacak insan açığı, diğer tarafta ciddi bir genç işsizlik var. Bu çarpık tabloyu değiştirmemiz gerekiyor.”

o "Meslek liselerimiz bu süreçte (salgın) hiç boş durmadılar. Maske ve tulum üretmek suretiyle sürece çok ciddi katkı sağladılar." o "Benim için imam hatipli neyse meslek liseli de anadolu liseli de diğer okullarda okuyan çocuklarımız da hep birdir."

o "Sosyal medyadan nefret etsek böylesine yaygın ve etkin şekilde kullanmazdık."

o "Günümüz dünyasında dijital platformların, sosyal medyanın asla ihmal edilemeyecek derecede önemli mecra olduğunu biliyoruz."

o "Tüm vatandaşlarımızın sosyal medyayı etkin ve aynı zamanda ahlaki zeminde kullanabilmelerini sağlamak, devlet başkanı olarak görevimdir."

o "Milletimizi güvenilir bir internet mecrasına yapacağımız yasal düzenlemelerle kavuşturacağız."

o "Her vatandaşımızın ve kurumumuzun, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi sosyal medya ve dijital platformlarda da maddi ve manevi itibarlarını koruma hakkı olmalıdır."

o "Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmaya çalışırken sizlere de 2053 ve 2071 vizyonlarını emanet ediyoruz."

o "Ülkemizde ilk vakanın tespit edildiği tarihten bugüne kadar koronavirüs salgınına karşı dünyaya örnek teşkil eden bir mücadele yürüttük."

 o "Günlük vaka ve ölüm sayısının henüz istediğimiz seviyelere düşmemiş olması dikkati ve tedbiri elden bırakmamamız gerektiğine işaret ediyor."

 Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: o “Çarşamba günü 1.492 olan yeni vaka sayısı bugün 1.396. COVID-19 sebebiyle tüm Türkiye’de bugün hastaneye yatırılan toplam hasta sayısı 113. Son 24 saatte yoğun bakım hasta sayısında 22, entübe sayısında 13 artış var. İyileşenler, tanı konanlardan 96 fazla.”

 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu:

o "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi, Sadakataşı ve TOGEM dernekleri vasıtasıyla İdlib Kampanyası'na 57 briket ev yardımında bulundu. Minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz."

 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank:

o “TÜBİTAK çatısı altında kurulan Kovid-19 platformunda 17 farklı proje yürütülüyor. 8'i aşı, 9'u da ilaç geliştirme projeleri.”

o "Ar-Ge merkezleri ve teknoparklardaki yüzde 50 uzaktan çalışma imkanı uygulaması 30 Haziran'da bitiyordu, Temmuz sonuna kadar uzatıyoruz. Haziran'da reel sektördeki canlanma hız kazandı, ilk 18 günde sanayideki elektrik tüketimi, Nisan ve Mayıs'ın aynı dönemini geride bıraktı. Haziran'ın ilk 18 gününde OSB'lerdeki elektrik tüketimi, Mayıs'a göre yüzde 26 arttı. Yılın ilk 5 ayında sanayi siciline 5 bin 547 işletme kaydoldu, sadece organize sanayi bölgelerimizde, ilk 5 ayda 520 yeni fabrika üretime geçti."

 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez:

o (Akkuyu Nükleer Santrali ile alakalı) "İkinci üniteyle ilgili olarak da bir bilgiyi paylaşmak istiyorum, temeli atıldı. Birinci ünite devreye girer girmez inşallah takip eden bir yıl içinde de ikinci üniteyi devreye almayı planlıyoruz."

o "Bugün önemli aşamalardan birini de görme imkanı bulduk. Büyük bir vinç yardımıyla, 'ekstra güvenlik kabini' olarak adlandırılan kabinin zarfını yerleştirme işlemi başlayacak. Yaklaşık 300 tonluk son derece kritik bir malzeme. Başından beri söylüyoruz, Türkiye'de yapılan nükleer güç santrali şu anda dünyadaki en güçlü, güvenlik tarafı en kuvvetli nükleer güç santrallerinden, projelerinden bir tanesi."

o "Akkuyu NGS'de hedefimiz, birinci üniteyi 2023'te, Cumhuriyetimizin 100. yılında devreye almak. İkinci üniteyle ilgili olarak da bir bilgiyi paylaşmak istiyorum, temeli atıldı. Birinci ünite devreye girer girmez inşallah takip eden bir yıl içinde de ikinci üniteyi devreye almayı planlıyoruz."

o "Sahada çalışanların hemen hemen yüzde 90'ı Türk vatandaşı, Türk mühendisi. Bazı uzmanlık gerektiren, kritik işleri yapan Rusya'dan ve dünyanın farklı ülkelerinden uzmanlar burada bulunuyor. Dört ünitenin de inşaatına başladığımızda burada sahada 15-16 bin civarında insanımız çalışacak. İşletme döneminde ise yaklaşık 3 bin kişiyle işletiyor olacağız. Burada sadece mühendisler çalışmayacak. Ara eleman dediğimiz  teknisyenler ve teknikerler de çalışacak. O elemanların burada yetiştirilmesi, buradaki meslek liselerinde eğitimlerini alması için uzunca bir süredir yürüttüğümüz bir çalışma, hazırlık vardı. Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol yaptık. Özellikle Mersin'de ve içinde bulunduğumuz Gülnar ilçesi dahil olmak üzere buradaki meslek liselerinde nükleer eğitimi ilave edecek bir müfredat değişikliğine gidiyoruz."

 Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum:

o (Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde 5,5 büyüklüğündeki depremle alakalı) "Hamdolsun can kaybımız söz konusu değil, yaralımız yok. Bakanlığımızın ilgili ekipleri hemen olay yerine intikali gerçekleştiriyorlar ve hasar tespit çalışmalarına başlıyorlar."

o "Vatandaşlarımızın yarasını en kısa sürede sarmak suretiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'ta rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. En kısa zamanda da yaralarını saracağımızdan emin olmalarını ifade etmek istiyorum."

o "Derelerin taşması, heyelanlar, seller ve aşırı yağışlar sebebiyle de vatandaşlarımız bu noktada hayatlarını verecek kadar etkilenmektedir. Bize düşen bu çerçevede topyekun hareket etmek durumundayız. Bir ilçenin, bir ilin tek başına yapabileceği bir çalışma değildir. Vatandaşımızla bugüne kadar hep birlikte hareket ettik. En son virüs sürecinde dünyaya örnek olacak bir tavır sergiledik. Deprem ve iklim değişikliği konusunda da aynı davranışı vatandaşımızdan ve belediyelerimizden bekliyoruz. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları çerçevesinde yapılması gereken destek ne ise bu destekleri inanın tüm ekibimizle gece gündüz vermeye gayret gösteriyoruz. Tekrar yaralanan arkadaşlarımıza acil şifalar, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Bursa'da hasar tespit çalışmalarımız tamamlandı. Kestel, Orhangazi, İznik ve İnegöl'de 10 ağır hasarlı, 35 az hasarlı, diğer incelenen 192 yapı ve 10 fabrikamızın da hasarsız olduğu tespit edildi. Bursa'da olayın olduğu andan itibaren ekiplerimiz çalışmalarını süratli bir şekilde tamamladılar. Şu anda Van'da ve Manisa'da ekiplerimiz çalışmalarını en hızlı şekilde yapacaklar."

o "Diğer taraftan İstanbul'da yaşanan selde hemen olay esnasında, olur olmaz, İl Müdürlüğümüz ekipleri olay yerine intikal ettiler. Bakan Yardımcımızı görevlendirdik. Bakan Yardımcımız, İçişleri Bakan Yardımcımızla birlikte iki gündür sahadalar. Burada da gerekli tahkikat hem hukuki yönde hem teknik yönde yapılmaktadır. Bu çerçevede de İmar Kanunu'nda iskan edilebilecek binaları net bir şekilde tariflemiş durumdayız. Kret kotunu 1,5 metre aşmak kaydıyla iskan edilebileceği, yine bodrum katlarda daha önce yaşanan bir sel vardı Samsun'da hepiniz hatırlarsınız. Bu selden sonra da imar yönetmeliğinde gerekli değişiklik yapıldı ve o çerçevede temel kotunu ancak 50 santimetre seviyesinde gömebiliyoruz, diğer tarafını eğer iskan edeceksek herhangi bir taşkın riski yoksa da bu çerçevede geri kalan kısmını açmak durumundayız."

 Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli:

o "7 alanda daha destek ödemelerine başlıyoruz. 294 milyon 243 bin TL, bugün 18.00 itibarıyla çiftçilerimizin hesaplarına aktarılacak. 256 milyon 370 bin TL Çay Budama Tazminatı, 27 milyon 500 bin TL Hayvan Hastalıkları Tazminatı ödeyeceğiz." 

o “1 milyon 500 bin TL Geleneksel Zeytin Bahçelerinin Rehabilitasyonu,1 milyon TL Toprak Analizi,373 bin TL Organik Arıcılık desteği ödenecek. Kırsal Kalkınma Desteği ve Tarımda Uzman Eller Projesi kapsamında 54 Projeye 7 milyon 500 bin TL ödeyeceğiz."

 Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran:

o "Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesidir. Kullanımıyla ilgili herhangi bir karar bizim iç işimizdir. Türkiye, 18 dünya miras alanımızın korunmasına aktif katkıda bulunmaktadır. Endişelenmeyin Brownback. Türkiye, kültürel ve dini mirasını korumaya devam edecek."

 Milli Savunma Bakanlığı:

o "Başarıyla devam eden Pençe-Kaplan Operasyonu'nda kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tek hedefi teröristlerdir. Bundan önce olduğu gibi bu operasyonda da hiçbir sivil zarar görmemiştir, görmeyecektir. Sivil, masum kişiler ile çevre, tarihi, dini yapılar ve kültürel eserler Türk Silahlı Kuvvetleri için dokunulmazdır. Bugüne kadar olduğu gibi aynı dikkat ve hassasiyet, operasyonun gecikmesi pahasına da olsa Pençe-Kaplan Operasyonu'nda da devam etmektedir. Yedi iklim üç kıtaya barışı, adaleti ve huzuru götürmüş atalarımızın yolundan yürümeye devam eden kahraman ordumuz, asil milletimizin destek ve dualarıyla şanlı tarihimize yakışır şekilde insani, ahlaki ve uluslararası değerlere göre terörle mücadelesini sürdürmektedir."

o “Hakkâri Dağbaşı bölgesinde tespit edilen 3 PKK’lı terörist düzenlenen hava harekâtı ile etkisiz hale getirildi. Hava Harekâtı sonrası bölgede yapılan arama tarama faaliyetinde teröristlere ait 1 adet M16 P. Tf., 1 adet AK-47 P. Tf. ile 4 adet el bombası ele geçirildi.”

 3. Uluslararası Resmi Açıklamalar

 BM İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü Michael Lynk, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'ni "ilhak" planının engellenmesi için AB'ye "tüm ağırlığını kullanması" çağrısında bulundu. Özel Raportör Michael Lynk, yaptığı yazılı açıklamada, AB'yi bir kez daha İsrail'in ilhak planınına karşı çıkmaya davet etti. Lynk, Birliğin, "ekonomik ağırlığını, diplomatik uzmanlığı ve yardımını, ticaret ve yatırım kozunu" ilhakın engellenmesi için İsrail'e karşı kullanması gerektiğinin altını çizdi. İsrail'in ilhak planının "işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan hakları durumu ve milyonlarca Filistinlinin günlük yaşamlarında belirgin kötüleşmeye yol açacağı" uyarısında bulunan Lynk, "1 Temmuz'dan sonra planlanan ilhak, İsrail'in Filistin ve Arap toprakları üzerindeki egemenliğinin on yıllar boyunca yasa dışı genişlemesinin bir devamıdır. Ancak şimdi (ilhak), uluslararası toplumun, uluslararası hukukun ciddi ihlallerine karşı her zamankinden daha duyarlı olduğu bir dönemde gerçekleşiyor." değerlendirmesinde bulundu. Özel Raportör Lynk, başta AB olmak üzere uluslararası toplumun, "ilhaka karşı çıkması" ve "bu tür ciddi ihlaller için hesap verebilirliğin sağlanması adına" birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Bölgede çözümsüzlüğün kronik hale geldiğine, adil ve kalıcı barış için umutların azaldığına işaret eden Lynk, ilhak kararının AB dış politikası açısından "gerçek bir sınav" olduğuna işaret etti. Lynk, AB'nin yalnızca İsrail'in uluslararası hukuka sıkı sıkıya uyması konusunda ısrar etmekle kalmayıp aynı zamanda tüm dünyanın karşı çıktığı ilhaka karşı uygulacağı siyasi, diplomatik ve ekonomik sonuçları da detaylandırması gerektiğini kaydetti.

 BM'ye bağlı Dünya Gıda Programı (WFP) kıdemli sözcüsü Elisabeth Byrs, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen haftalık olağan basın toplantısında Afganistan'daki insani duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Ülkedeki gıda krizinin endişe verici boyutlara ulaştığını dile getiren Byrs, "Afganistan'daki Kovid-19 salgını, bir sağlık krizinden gıda ve geçim krizine dönüştü. Kovid-19'un sosyoekonomik etkisi, hem kentsel hem de kırsal alanlarda en savunmasız topluluklara darbe vuruyor." diye konuştu. Byrs, 12,4 milyon sivilin çatışmalar, yüksek gıda fiyatları ve Kovid-19 salgını nedeniyle akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kaldığını bildirerek, "Bu rakamın haricinde 4 milyon kişi de gıda güvensizliğinin acil durumuyla karşı karşıya ve acil yardıma ihtiyaç duyuyor." ifadesini kullandı. Savunmasız durumdaki Afganların uygun fiyata gıda ürünlerine erişimini kolaylaştırmak için komşu ülkelere sınırları açık tutma çağrısında bulunan Byrs, böylelikle Afgan halkının tedarik zincirinin işlemesiyle derin nefes alacağını kaydetti. Byrs, 2020'nin ikinci yarısında Afganistan halkına "hayat kurtarıcı insani yardımların" yapılabilmesi için WFP'nin acil 53 milyon dolar fona ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

 BM Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) Sözcüsü Marixie Mercado "Son verilerimiz, yaşamı tehdit eden yetersiz beslenmeden muzdarip beş yaşın altındaki çocukların sayısının ocak ayında 690 binden mayısta tahmini 780 bine yükseldiğini göstermektedir. Bu kısa süredeki yüzde 13'lük artış inanılmaz derecede endişe verici." değerlendirmesinde bulundu. Mercado, şiddetli akut gıda güvensizliği yaşayan çocukların özellikle kızamık ve ishal gibi komplikasyonlarla ölümün eşiğinde olduğunu vurgulayarak, bu çocukların özel tedaviye ihtiyaç duyduğunun altını çizdi. 11 GÜNDEM BİLGİLENDİRME RAPORU 26 Haziran 2020 - AKŞAM UNICEF Sözcüsü, Afganistan'daki mevcut insani krizin çok daha kötüleşeceğine yönelik derin endişe duyduklarını sözlerine ekledi.

 Hamas Sözcüsü Abdullatif el-Kanu, BM İşkence Mağdurlarıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklulara yönelik işkenceler nedeniyle İsrailli yöneticilerin uluslararası mahkemelerde yargılanması için diplomatik bir hamle gerekiyor." ifadelerini kullandı. Kanu, İsrail'in işlediği suçların, Filistinli tutukluların direnişini kıramayacağını vurguladı. Filistin Esirler Cemiyetinden dün yapılan açıklamada, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin yüzde 95'inin tutukluluklarının ilk anından itibaren işkenceye maruz kaldığı belirtilmişti. Filistinli tutukluların "tek kişilik hücrede tecrit edilme, sağlıksız koşullarda tutulma, sistematik baskınlar, tıbbi ihmal sonucu yavaş yavaş ölüme terk edilme" gibi uygulamalara maruz kaldığı kaydedilen açıklamada, sorgulama sürecinin işkencenin en önemli aşaması olduğu, Filistinli tutukluların ruhsal ve bedensel işkenceyle itirafa zorlandığı aktarılmıştı. Açıklamada ayrıca, tutukluların 20 saate varan sorgulama seanslarından geçirildiği, uykusuz bırakıldığı, vücuttaki kan akışını durduran yöntemlerle bağlandığı, başlara kirli torbaların takılması, sandalyeye uzun süreli bağlama, dayak, tekme, tokat, aşağılama ve küfürlere maruz kalabildiği vurgulanmıştı. Filistin makamlarının verilerine göre, İsrail hapishanelerinde 5 bini aşkın Filistinli tutuklu bulunuyor.

 ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel'deki NATO Karargahında gerçekleştirecekleri görüşme öncesinde kısa bir açıklama yaptı. Stoltenberg, Esper'e ziyareti için teşekkür ederek ikilinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele ve Afganistan gibi ittifakı ilgilendiren önemli konuları ele alacağını aktardı. Esper ise NATO'nun hazırlık girişiminde önemli ilerleme kaydedildiğini ifade etti. Kolektif savunma alanında önemli adımlar atıldığını ancak çabaların artırılması gerektiğini kaydeden Esper, "NATO müttefiklerimizin taahhütleri uyarınca gayri safi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) yüzde 2’sini savunmaya harcamaları konusunda ısrarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.

 Libya Ulusal Petrol Kurumu, ülkenin güneyindeki yüksek kapasiteye sahip ancak üretimin durmuş vaziyette olduğu Şerare Petrol Sahası'na Rus ve diğer uyruklardan yabancı paralı askerlerin girmesinden derin kaygı duyulduğunu belirtti. Libya'da petrolün çıkartılması, işlenmesi, dağıtımı ve ihracatıyla yetkili Kurumdan yapılan yazılı açıklamada, "Rus ve diğer uyruklardan paralı askerlerin 25 Haziran akşamı ülkenin güneyindeki Şerare Petrol Sahası'na konvoy halinde gelerek burada Petrol Tesisleri Muhafızları isimli silahlı grupla görüşmesinden büyük endişe duyulduğu" ifade edildi. Açıklamada sözlerine yer verilen Ulusal Petrol Kurumu Genel Müdürü Mustafa Sanallah, yabancı ülkelerin petrol üretimini engellemesini kesinlikle reddettiğini belirterek, Libya'nın küresel petrol piyasasındaki yokluğundan yabancı ülkelerin faydalandığını göz önüne almak gerektiğini kaydetti. Bu ülkelerin bir kısmının Libya'nın petrol üretiminin kesintiye uğramasını kamuoyu önünde üzüntüyle karşıladığını söylerken perde arkasından üretimi aksatan güçleri desteklediğine dikkati çeken Sanallah, şöyle devam etti: "Libya petrol sahalarında üretimi duraklatma hedefindeki Rus veya diğer yabancı uyruklardan paralı askerlere ihtiyacımız yok. Bizim, petrol gelirlerinin tüm Libyalılara eşit ve adil biçimde dağıtılması için petrol üretimini devam ettirecek vatansever, profesyonel, bağımsız güvenlik güçlerine ihtiyacımız var." Sanallah, Libya'nın paralı askerler nedeniyle sadece Ulusal Petrol 12 GÜNDEM BİLGİLENDİRME RAPORU 26 Haziran 2020 - AKŞAM Kurumunun temel görevi olan petrol üretiminden alıkoyulması ve petrol gelirlerinin kaybıyla değil, petrol üretim altyapısının çürümeye maruz bırakılması ve bakım çalışmalarının engellenmesiyle de zarara uğratıldığını vurguladı.

 Libya Savunma Bakan Yardımcısı Selahaddin Abdullah en-Nemruş, Giryan kentinin geçen yıl ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Hafter'e bağlı milislerden kurtarılmasının "Hafter için sonun başlangıcı" olduğunu belirtti. Nemruş, başkent Trablus'un 100 kilometre güneyinde bulunan Giryan kentinin kurtarılmasının birinci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Giryan halkına "şehirlerinin Hafter çetelerinin elinde kalmasını reddettikleri için" teşekkür etti. "Giryan'ın kurtarılması darbeci general Halife Hafter için gerçek anlamda sonun ve askeri çöküşün başlangıcıydı." cümlesini kullanan Nemruş, bu durumun Hafter'e destek veren devletlerin kirli yüzünü ortaya çıkardığını ve bir savaş suçlusu üzerine bahse girmeler için kayıp olduğunu ifade etti. Nemruş, Giryan'ın kurtarılmasının Trablus'u ve ülkenin batısındaki diğer şehirleri savunmak için yürütülen savaşta "stratejik bir dönemeç" olduğunu vurguladı.

 Malta Dışişleri Bakanı Evarist Bartolo, Facebook'tan yaptığı paylaşımda, ülkesinin Libya ile ilişkileri ile Akdeniz’in orta kesimindeki düzensiz göç hareketliliğine ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu. Libya’da Serrac liderliğindeki Libya hükümetinin düzensiz göçle mücadelesini öven Bartolo, "Tüm savaş endişelerine ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen insan kaçakçılarını durdurarak 2 bin göçmenin gelmesini engelleyen Serrac hükümetine teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı. Bartolo, Serrac hükümetiyle açtıkları yeni iş birliği sayfasının, şu anda küçük adımlarla da olsa "meyve verdiğini" vurgulayarak, "Daha yapacak işlerimiz var. Trablus’ta Serrac hükümeti ile yeni bir sayfa açmamıza katkıda bulundukları için Türk hükümetine teşekkür ederiz." değerlendirmesinde bulundu. Libya hükümetinin son haftalarda Orta Akdeniz’den Malta ve İtalya’ya göçmenleri gönderen ve bu işten milyonlarca avro kazanan insan kaçakçılarına karşı ciddi önlemler aldığına dikkati çeken Bartolo, "Biz, Libyalılar için 'tek Libya olmalı' görüşünü savunuyoruz. Çatışmaların durmasını, Libyalıların barış içinde olmasını ve Akdeniz'in en zengin ülkelerinden biri olan Libya'nın, Libyalıların kendi kontrolünde bu zenginliklerini kullanabilmelerini istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Libya’ya yardım etmeye devam etmeleri gerektiğinin altını çizen Bartolo, Libya’nın kara ve deniz sınırlarını daha iyi korunması, insan kaçakçılığıyla mücadele edilmesi ve daha düzenli göçmen merkezlerinin kurulması gerektiğini kaydetti. Bartolo, canlarını tehlikeye atarak Sahra Çölü'nü ve Akdeniz’i geçip Avrupa’ya ulaşmaya çalışan Afrikalılara daha iyi gelecek sunmak için Avrupa Birliği'nden (AB) ortaklarıyla ve Afrika ülkeleriyle ciddi iş birliği için çok çaba harcanması gerektiğini bildirdi.

4. Uluslararası Medya Yansımaları ABD Bloomberg: Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Trablus hükümetine karşı bir savaş şüphelisini destekleyen Emmanuel Macron şimdi de Türkiye’yi, Libya’da “tehlikeli bir oyun” oynamakla suçluyor. Fransa’nın Libya’daki iç savaşta sahip olabileceği bütün kozları kaybetmiş olan Macron, Türkiye’nin müdahalesine “tolerans göstermeyeceğini” iddia ediyor. Belki de bir hafıza kaybı yaşıyordur. Libya’daki iç savaşta son zamanlarda yaşanan bütün değişiklikler ve en az bir düzine dış aktörün neden olduğu karmaşıklıklar göz önüne alındığında Fransa’nın ihtilafa katkıları arada kaynayabilir. Macron, Fransa’yı iç savaşa dahil ettiği için selefi Francois Hollande’ı suçlayabilir. 2016 yılında üç Fransız askerin helikopter kazası sonucu hayatını kaybetmesiyle Hollande’ın Libya’ya müdahil olması dünyanın dikkatlerini de çekmişti ve Macron o dönem henüz cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıklamamıştı. Ya da Magreb ve Sahil’de selefi-cihatçı teröre karşı savaşta Halife Hafter’i yanlış değerlendirip kendine ortak olarak seçtiği için Hollande’ın o dönemki Savunma Bakanı JeanYves Le Drian’ı suçlayabilir. Bu bakış açısında hatalı bir nokta var zira iç savaşın her iki tarafında da İslamcı aşırılık yanlısı unsurlar mevcut. Hafter’in teröre karşı duruşuna rağmen güçleri arasında, Taliban için özgürlük, eşitlik ve kardeşlik isteyen Suudi bir din adamının takipçileri olan Madkhalistler bulunuyor. Macron kendini sessiz sedasız Hafter’den uzaklaştırabilirdi ama onun yerine Le Drian’ı Dışişleri Bakanı olarak atadı ve Fransa’nın dahiliyetini artırdı. İsyancılara silah tedarik ettiği iddialarını yalanlayıp kendini barış sağlayıcı olarak ortaya koydu. Göreve geldikten iki ay sonra da bir zirve düzenledi ve Hafter ile Ulusal Mutabakat Hükümetinin Başbakanı Fayez el Sarrac ateşkes yapmayı ve seçime gitmeyi kabul ettiğinde kendisiyle böbürlendi durdu. Macron’un tek yaptığı, Trablus’u zorla alma arzusundan vazgeçmeyen Hafter’i meşru kılmak oldu. Arkasına bu davaya daha bağlı -Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya gibimüttefikleri alan Hafter, Fransız hamilerine, onların Birleşmiş Milletler destekli hükümete davrandığı gibi davranabildi yani tam bir umursamazlıkla. Ancak Macron kendini Hafter tarafından köşeye sıkıştırılmış buldu ve onu bir türlü terk edemedi. Fransa, Libya’daki enerji çıkarları nedeniyle İtalya ile atışadursun, barış sağlayıcılık mazereti diğer taklitçilere devredilmiş oldu: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Libya zirveleri düzenledi; geçtiğimiz günlerde de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi ateşkes sağlamaya çalıştı. Libya’da elle tutulur bir şeyler yapan tek kişi, Ulusal Mutabakat Hükümetine verdiği destek Hafter güçlerinin geri çekilmesini sağlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Olayların gidişatının değişmesi, Macron ve Le Drian için utanç verici bazı durumların açığa çıkması anlamına geldi: İsyancıların elinden alınan topraklarda bulunan toplu mezarlar, Fransa’nın desteklediği kişinin, muazzam ölçekte zulümler gerçekleştirdiğini gözler önüne seriyor. 14 GÜNDEM BİLGİLENDİRME RAPORU 26 Haziran 2020 - AKŞAM Türkiye’ye esip gürlemesinin ardındaki amacının Fransa’nın kusurlarını örtmek olduğunu anlamak zor değil. Macron’un Ankara ile başka hesapları da var: Doğu Akdeniz’deki enerji haklarıyla ilgili rekabet gibi. Libya gerçeklikleri her ne olursa olsun, Fransa Cumhurbaşkanı hırslarından bir şey kaybetmiş değil.

İNGİLTERE El Arabi El Cedid:

Dünya bugünlerde İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesini anıyor. Bu uzun savaşın sonucunu belirleyen en bariz anlardan birisi “çöl tilkisi” diye meşhur olmuş Alman General Erwin Rommel’in Libya’nın kuzeyinde girdiği çatışmalardır. Kendisi ve güçleri 23 Ekim 1942 tarihinde el Alemeyn Savaşında müttefikler karşısında ezici bir yenilgi alıncaya kadar Tobruk’tan Mısır sınırına uzanan çöl kumlarında süründü. Bu dönemi inceleyenler onun yenilgisinin en önemli sebebini, güçlerinin sert doğada bin kilometreden fazla çöl hattına yayılmasında görüyor. Libya’da Mutabakat hükümeti güçlerine karşı askeri müdahalede bulunacağına dair yüksek perdeden tehditlerinin arkasından bir kere daha Libya çölünde Rommel’in yenilgisinin resmi kendisini gösterdi. Sisi, tehditlerinde kırmızı çizgi olarak Sirte-el Cufra’dan Mısır sınırına kadar uzanan bölgeyi gösterdi. Mısır medyasının 2013 yılından beri meşhur olduğu uzun kutlamalar ve kahramanlık gösterilerinden uzak olarak birçok gözlemci, birçok sebepten ötürü ihtimal dahilinde olmamasına rağmen Mısır’ın Libya topraklarını işgal etme imkanları hakkında senaryo üretmeye koştu. Şurası üzücüdür ki bütün Arap ordularının veya daha doğrusu bu ordulardan arta kalanların güçleri iki esas amaç için tasarlanmıştır: İçeride herhangi bir halk hareketini bastırmak ki bu Arap baharı devrimlerinden beri kendini açıkça göstermiştir. İkincisi de meydanlarda askeri şov yapmak. İkinci amaçta birinci amaca hizmet eden mesajlar da bulunmaktadır. Eğer silah ve eğitim kaynaklarından temin edilen askeri gücün savunma gücü sınırında kaldığını söylersek Arap ordularının hakkını vermekte cimrilik etmiş olmayız. Mısır’ın askeri kurumu da bundan müstesna değildir. Araştırmacı Yezid Sayiğ, Ağustos 2012'de yayımladığı “Devletin Üstünde: Mısır’da Subaylar Cumhuriyeti” adlı eserinden sonra “Cumhuriyet Dostları... Mısır’da Askeri Ekonominin Anatomisi” adlı geniş incelemesinde (Geçen sene Carnegie Orta Doğu Merkezi tarafından yayımlanmıştır) bu kurumun anatomisini masaya yatırmıştır. Bu iki kitabında Mısır Silahlı Kuvvetlerinin taraftarlık üzerine dayalı Hüsnü Mübarek zamanında 1991 yılından sonra nasıl bütün alanlara müdahale ettiğini ele almıştır. Söz konusu bu Subaylar Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı otoritesinin esas aracını oluşturmaktadır. Her şeye karışan siyasi nüfuzunu Hüsnü Mübarek’in düşmesinden sonra da hem devlet hem ekonomi kurumunu ihlal ederek sürdürmektedir. Yezid Sayiğ başka bir yerde şöyle yazıyor: “2019 yılındaki Mısır ordusunun durumu, 1967 hezimeti öncesindeki duruma çok benziyor. Cemal Abdünnasır’a değil General Abdülhakim Amir’e çok benzeyen Sisi, rızalarını kazanmak için İçişleri ve Savunma Bakanlıklarındaki felçli durumu pastadan düşen payla besliyor. Böylece Mısır Silahlı Kuvvetleri savaşmayan bir orduya dönüşüyor. Sisi’nin bu gerçeği görmezden geldiğini ve Mısır halkına çokça vaat ettiği herhangi bir iç başarıyı gerçekleştiremedikten sonra herhangi bir dış yardım alırım arzusuyla ordusunu Libya’ya gönderme macerasına atıldığını varsayalım. O zaman makamını korumak ve ordusunun Libya çöllerinde sürünmesi durumunda kararını gerekçelendirmek için kabul edilebilir sebeplere ihtiyacı olacaktır. Kahire’nin, Mısır sınırından 1.000 kilometre uzaklıktaki  Ulusal Mutabakat hükümeti güçlerinin tehdidi altında kaldığını iddia etmek, sonradan Mısır ordusunun başına gelebilecek herhangi bir felaketi gerekçelendirmeye yetmeyecektir. Ayrıca Sisi, operasyon için özellikle kendisini destekler gibi görünmeyen ABD’nin desteği olmak üzere uluslararası destek sağlamaya da muhtaçtır. İtalya’nın tutumu da aynıdır. Nitekim Mısır’ın askeri müdahalesi, Libya’nın etkili iki komşusu Fas ve Cezayir’in de desteğini alamaz. Özellikle Mısır, bu ikisinin Libya’daki rolünü yıktıktan ve bunlarla bir eşgüdüm olmadan yeni Sisi girişimini açıkladıktan sonra. Sisi’nin, Rommel’in çıktığı gibi tarihten çıkmak istemiyorsa başkalarının tecrübelerinden ders çıkaracağını tahmin ediyorum. Özellikle de ordusunun subayları, görkemli cumhuriyetlerindeki hayatı Libya çöllerinde çadır ve hendeklerdeki hayata değişmeye hazır değilken.

1. Yorum & Analiz

Türkiye son yıllarda terörle mücadelede önemli ilerlemeler sağladı. Savunma Sanayisinde yaptığı yatırımlar sayesinde yerli üretimi %70’ler seviyesine çıkaran Türkiye, geliştirdiği İHA ve SİHA’larla da teröristlere karşı önemli avantajlar elde etti. Bulundukları coğrafyanın koşullarından yararlanarak dağlarda yuvalanan teröristler, yıllarca Türkiye sınırlarından sızarak birçok kanlı eyleme imza attı. Ancak bu dönemin sonu artık gelmiş gibi gözüküyor. Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatıyla strateji değiştirdi ve hiçbir devletin göğüs göğüse çarpışmadığı DEAŞ’a karşı sınır ötesinde başarılı operasyonlar gerçekleştirdi. Fırat Kalkanı Bölgesinde sınır güvenliğini sağlayan Türkiye, güneyinde terör koridoru oluşturma çabasında olan YPG/PKK terör örgütüne karşı Afrin’de, Zeytin Dalı Harekatını düzenledi. Afrin’in kontrol altına alınmasıyla hem Amanos Dağlarından terörist sızmaları önlendi hem de terör koridoru hayalleri yok edildi. Barış Pınarı harekatıyla YPG/PKK’ya bir darbe daha vuruldu ve sınır güvenliğine yönelik önemli bir adım daha atıldı. Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Avaşin Basyan, Gara ve Hakurk’taki terör hedeflerine yönelik başlatılan Pençe-Kartal Harekatı'yla ise teröristlerin inlerine giriliyor, Türk ordusuna karşı hiçbir yerde kendilerini güvende hissedemeyecekleri gösteriliyor. Türk ordusu “kuyumcu hassasiyetiyle” operasyonlarını gerçekleştirmekte, sivillere hiçbir zarar gelmemesine özen göstermektedir. PKK ve YPG unsurlarının dezenformasyon çalışmaları çaresizliklerinden ileri gelmektedir. Türkiye hem sınır içi operasyonlarına hem de güvenliğini sağlamak amacıyla sınır ötesi operasyonlarına devam edecek, terörizme karşı amansız mücadelesini sürdürecektir.

26-06-2020/BANDIRMA GERÇEK/ İLETİŞİM BAŞKANLIĞI ÇANAKKALE BÖLGE