38. Günde Son 24 Saat

GÜNLÜK TESPİT EDİLEN HASTA SAYISI ORANINDA DÜŞÜŞ

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs (corona virüsü) Bilim Kurulu, video konferans yöntemiyle saat 14.00'te bir kez daha toplandı. Toplantının ardından Bakan Fahrettin Koca açıklamalarda bulundu.

Koca’nın aşı konusunda da önemli  açıklamalar yaptı ve aşı kıonusunun ciddi bir iş olduğuynu sosyal medya paylaşımlarında yer alan açıklamalara itibar edilmemesi gerektiği imasında bulundu.

*Dünyayı virüsü başta hafife alması bir felaket oldu. Pazar yerinden tüm dünyayı istila eden virüs 38 gündür ülkemizde. Sizden isteğim şu, mücadele yoluna girmişken, tedbirleri eskisinden sıkı tutun.

*Virüsü sokaktan alıp evinize taşımayın, evinizde kalın kendinizi koruyun, sevdiklerinizi koruyun. Sokağa çıkmayanlar bu mücadelenin görülmeyen kahramanlarıdır. Boş sokaklar, bu savaşı kazandığımız alanlardır.

*Tespit edilen vakalar üzerinden, hastalığı kontrol altına almamızda filyasyondan bahsetmiştir. Temas zincirini bularak hastaları belirlemiştik. Filyasyon, salgın hastalıkların başından beri bilinen bir adımdır.

Hastalığın önünü kesmektedir. Önünü kesmezseniz sadece tedaviyle sonuç alamazsınız. İlk vakadan beri titizlikle yürüttüğümüz bir uygulamadır.

*Bugüne kadar filyasyon yapılan temaslı kişi sayısı 322 bin 754 oldu. Filyasyon oranımız yüzde 97,5’e ulaştı. Saha ekiplerimizce yapılan tüm işlemler, bakanlığımız tarafından elektronik takip ediliyor.

*Bu sayede filyasyon başarımızı sayısal olarak ölçebiliyoruz, fazladan tedbirlere karar verebiliyoruz. Sahada bu çalışmayı yoğun bir şekilde yürüten ilçe sağlığı müdürlükleri ve diğer sağlık personellerimiz onların tespitini kolaylaştırıyor, diğer yandan gözetim altında tutarak, hastanelerimizdeki yükü azaltıyorlar.

*Sosyal güvenceye bakmaksızın tüm hastalarımıza ilacı ücretsiz ulaştırdık. Filyasyon sonucu aile hekimlerimizce takibi yapılan ve hastaneye yönlendirilen hastalarda bu süreci somut olarak gördük.

*Alt hastalığı olan ve Covid-19’u taşıyan hastalarda, erkenden tedavisi başlayan hastalarımızı yüzde 4 oldu. Erken tedavi başlamanın bir başka somut sonucu da, hastalığın zatürreye dönüşmeye hızındaki değişmedir. 

*Diğer ülkelerin aksine, bilim kurulumuzun görüşleri doğrultusunda erkenden tedaviye başlamamız sonucunda hastalarımızda zatürreye dönüşme oranı büyük oranda düşmüştür. Bu yoğun bakım ve entübe sayılarımıza yansımıştır.

*65 yaş üstü vatandaşlarımızın dışarı çıkmasını kısıtladık, daha sonra da 20 yaş altına yönelik karar aldık. Bu kararlar doğrultusunda pozitif vakada azalma görüldü. Bu yasaktan önce 30’u 65 yaş üstü hastamız vardı, şimdi yüzde 18’e düştü.

*Filyansyon ile ve artan test sayılarıyla vaka sayılarımızda artış devam etmektedir, ancak artış hızında düşüş yaşandığını görüyoruz. Günlük hastaneye yatan sayımızda da düşüş yaşanmaktadır.

SON 24 SAATTE TÜRKİYE’DEKİ VAKA VE CAN KAYBI
*Bu saat itibariyle bugün sonucu çıkan 40 bin 270 test ile birlikte, 558 bin 413 oldu. Bin 542 hastamız iyileşti, 8 bin 631 vatandaşımız iyileşti toplamda. Vaka artış hızımız azalıyor. Yoğun bakım ve entübe hasta sayımız azalıyor.

*126 vatandaşımız daha hayatını kaybetti.

*Toplam vefat eden vatandaş sayımız bin 769 oldu.

*4 bin 353 yeni vaka tespit edildi, vaka sayısı 78 bin 546’ya yükseldi.

*Bugün Covid-19 haritamızda Denizli, Eskişehir ve Erzincan’ı sizinle paylaşıyoruz. Bu şehirlerin seçiminde herhangi bir risk unsuru yoktur. Sadece durumu yansıtmak amaçlıdır.

GAZETECİLERİN SORULARINA YANIT VERDİ

Bakan Koca açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Koca, 23 Nisan’da sokağa çıkma yasağı ilan edileceği yönündeki iddialara, “Salgınla mücadelede, temas, mesafe ve izolasyonun önemli olduğunu hep konuşuyoruz. Geçen hafta sonu başlayan ve bu hafta sonu için de karar verilen yasağın bu amaca hizmet ettiğini söyleyebiliriz. Bu doğrultuda daha sonraki haftalarla ilgili karar bilim kurulunda gündeme gelmedi ama önümüzdeki haftalarda gelebilir. Bilim kurulu bir karar mercii değildir, tavsiye kararları alan bir kuruldur. 23 Nisan ile ilgili de gündeme gelmedi, haftaya gündem olabilir” yanıtını verdi.

Koca, hastalara tedavi ve test yapılması süreciyle ilgili soruya şu yanıtı verdi:

*Biz başından itibaren süreci, bilim kurulumuzun öneri ve yaklaşımlarıyla sağlık boyutunu götürmeye çalıştık. Yani hem testlerin kimlere yapılması gerektiği, hangi hastanın şüpheli görüleceği, hangi hastanın Covid-19 taşıdığı ve nasıl tedavi edileceğine ilişkin algoritmanın değiştiğini hatırlayalım.

*Sürekli güncelleyen, dünyada belki bu anlamda çok farklı olduğumuz, bütün Türkiye’de hekim arkadaşlarımızın, hastanelerimiz de dahil herkesin bu anlamda bir hastaya ne zaman test yapılması ve hangi tedavinin başlanması, ne zaman yoğun bakıma ve ne zaman entübe edilmesi standardize edildi bilim kurulu tarafından.

*Biz yeni bir tedaviye başladığımızda bütün Türkiye’de başlatıyoruz. Eğer semptomu varsa, biz bu hastayı şüpheli görüyoruz. Tomografisinde bulgu olması zorunlu değil, temaslı ve taşıyorsa biz bu kişiyi şüpheli görüyoruz.

*İlla tomografi pozitif olunca test yapılır diye kural yok. Covid-19 tanısı alması için Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlaması var. Eğer PSR testi pozitif olan vakanın bildirilmesi gereken vakanın bildirilmesi gerektiğini söylüyor.

*Şüpheli olan ve doğrulanmış hastaların tanımı belli. Biz şüpheli hastalarımıza da erken tedavi uyguluyoruz. Eğer bir mevsimsel gripten ayrılamama durumu varsa biz bunun ilacına da başlıyoruz. Vatandaşı tedaviden mahrum etmiyoruz.

*Şu an yoğun bakıma gelen, erken dönemde entübe eden vakaların çoğu, sağlık kuruluşlarına geç müracaat eden vatandaşlarımız. Bu hastalarımızın şüpheli görülerek hemen tedaviye başlaması gerektiğini söylüyoruz.

*Şu anki tablomuz, hasta artış hızımızın düştüğü, ölüm artış hızının durağan bir döneme girdiğini, sağlık kuruluşlarımızın doluluk oranı şu dönemde stabilleşti. Bu tablo bizim için sevindirici, bu noktada dünyadan farklı yaptığımız uygulamalar var.

*Dünya hala hastaları erken cihaza bağlama yaklaşımını söylüyor, biz bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Bütün bunlar, tedavide de bir farklılık içinde olduğumuzu da gösteriyor.

*Bilim kurulunda da konuştuk, toplantıda özellikle üzerinde durduğumuz, bu farklılıklarımızı yayın yapmak üzere hızlı bir çaba, gayret içinde olmamız gerektiğini konuştuk. Bu farklılığımızı hızlıca bilim dünyasına aktarmak istiyoruz.

*Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye’yle ilgili hiçbir sorun yok. DSÖ, Avrupa Direktörü ve Türkiye Direktörü’nün açıklamasına baksınlar, sorun olduğunu söyleyenler.

*Ölüm rakamlarımızı ne kadar şeffaf yaptığımızı açıkça söylüyor. PSR testi için bir kod ve bunun dışında, PSR testinin yapıldığı ülkeler içinde ikinci bir kod veriyor.

*Türkiye için verilmiş kod, doğrulanmış vaka tanımı şeklinde. Bu anlamda hiçbir sorun yok DSÖ ile. DSÖ, bizim yaptığımız çalışmaları ve yaptığımız bildirimleri takdirle anıyor.

*Biz sağlık ordumuza güvenelim ve gerçekten ölüm sayılarımızdaki düşüş, bizim tedavideki, yani sağlık çalışanlarımızın tedavideki farklı yaklaşımları ve pratik uygulamalarımıza inanalım.

ERCÜMENT OVALI’NIN ÇALIŞMASI

*Sözü edilen ilaç, uluslararası bir ilaç firmasının patentli ilacı. Türkiye’de ruhsatlı bir ilaç. Ve akciğerinde tıkaç olan hastalarına uygulanan ve fayda görülen bir ilaç.

*Covid-19 ile ilgili bu ilacın faydalı olduğuyla ilgili laboratuvar ve klinik çalışmaların başladığını biliyoruz. Özellikle hem aşı hem de tedaviyle ilgili Covid-19’a özel, üniversite ve kurumlara çağrıda bulunduk.

*Ve bununla ilgili, ilgili merkeze de 23 Mart’ta herhangi bir çalışmanız varsa projelendirin ve bize başvuruda bulunun dedik. Dünyada araştırmanın nasıl yapılacağı bellidir.

*Sosyal medya üzerinden insanların umudu ile oynanamaz. Biz bu topraklara, insanlığa faydalı çalışma yapan herkes bizim için kıymetlidir. Ve yayın, araştırmanın nasıl yapıldığı çok iyi bilinir.

*Araştırma ve çalışmaların nasıl yapıldığı da bellidir. 23 Mart’ta bizim çağrımıza cevap verilebilirdi. İlaç ve aşı işi hem milli hem stratejik bir iştir. Sosyal medya üzerinden yapılmaz. Uluslararası firmanın ilacı böyle umutlar tüketilerek ifade edilemez.

NE ZAMAN NORMALE DÖNECEĞİZ?

*Önümüzdeki bir hafta, 10 gün içerisinde bir pik noktasına erişebileceğimizi düşünüyoruz. Güney Kore gibi ülkelerden edindiğimizi deneyimlerle, 2 haftalık bir plato döneminin olacağını ve sonra düşeceğini biliyoruz. Ama yeni bir dalgaya da izin vermemeliyiz.

*Bu süreçte vakayı tespit edip filyasyon dediğimiz taramayı yapabiliyor olmak, tedavide çok güçlü olabilir olmak ve izolasyon. Bunlar sağlanırsa yeni bir dalgalanma önlenir ve hayat normale döner diye düşünüyoruz.

17-04-2020