Siz de tarihi okurken benim gibi acabalarla okuyanlardan mısınız? Bence öyle olmalısınız. Tarihi güçlüler yazar. Neyi ne kadar öğrenmenizi istiyorlarsa o kadar aksettirirler.
Şu sıralar dikkat ediyorum da eline kağıt kalem alan herkes tarih yazmaya başlamış. Hal böyle olunca okuduğum öğrendiğim hiçbir şey beni tatmin etmemeye başladı. Bu da benim için başlı başına bir problem oldu.
En son okuduğum bir kitapta yazar sözde Yahudi soykırımının olmadığını iddia etmiş. Yaşanan şey Siyonizmin liderlerinin bir oyunu olduğunu, İsrail devletinin kurulma aşamasında (1917-1948) Yahudilerden İsrail’e yeterli destek ve göç olmamasından dolayı Siyonistler tarafından kurulan bir düzmece olduğundan bahsetmiş.
Sözde Siyonistler ,Yahudi karşıtı Adolf hitler’e destek vererek Yahudileri İsrail’e göç etmeye zorlamış. Katledilen Yahudi sayısı 4-6 milyon değil 150 bin ile sınırlıymış. Yahudi soykırımı var diyenlere soruyor yazar, o kadar cesedi nerede? Hangi fırın kaç saat çalışarak yok etmeye yeter? Bunun mümkün olmadığı iddia edilmiş.
Kitapta bahsedilenler kafa karıştırıyor evet. Daha fazla okumaya daha fazla izlemeye, kanıtlara, ilk ağızdan duyumlara yönlendiriyor.
Adolf Hitler Avusturya doğumlu bir adamdı. Çok genç yaşta babasını (13) ve annesini (17) kaybetti. İlk darbeyi böylece yemişti. Babasının şiddet eğilimli biri olduğu ve Adolf Hitler’i çok dövdüğü söylentiler arasında. Hitler siyasete girmenin düşüncesini taşımadan önce ressam olmak istiyordu. Sürekli çizerdi. İki kere Güzel Sanatlar sınavına girdi. Kolaylıkla geçeceğini düşünmesine rağmen geçemedi. Büyük hayal kırıklığı yaşadı. Bu ona tekrar bir yıkım oldu.
Hitler, bazen düşkünler evinde, bazen sokaklarda, banklarda yatan zavallı bir gençti.
Sonra asker olarak 4 yıl İngiltere’nin Almanya’ya açtığı savaşta çatıştı. Aslında Alman bile değildi. Çatışma sırasında yaralandı. Bu onu derinden sarsmış olmalı ki götürüldüğü hastanede politikaya girme kararı aldı. Almanya’nın ve Yahudilerin geleceğini ve dünyasını değiştiren kararı orada vermişti. Öksüz ve başarısız bu gence savaş sırasında Almanya tarafında olmak bir aidiyet hissi katmış olabilir. Anlaşılan er olarak katıldığı bu savaş hayatını değiştirecek bir deneyim oldu onun için.
İyileştikten bir süre sonra tekrar bir saldırıya maruz kaldı ve kör oldu. Hitler gaz sonucunda kör olduğunu zannetsede doktorlar onun yaşadığı travmadan kör olduğunu düşünüyor ve bunun psikolojik bir körlük olduğuna inanıyorlardı. Yattığı hastanede psikolojik tedavisi sürerken Almanya’nın İtilaf devletlerine teslim olduğu haberini aldı ve durumu ağırlaştı. Bu durum inancını ve kendine olan güvenini iyice yitirmesine, uğruna savaştığı şeyi kaybettiğini düşünmesine sebep oldu. Belli ki hayatında bir başarı yaşamak istiyordu. Doktoru ondaki tutkuyu fark etmiş ve gerçekleştirmesi gereken bir kaderi olduğuna ikna edip tekrar görmesini sağlamıştır.
O doktor bilmeden Yahudilere ne büyük bir kötülük yapmıştı. Sonradan intihar ettiği söylenir..
Bir müddet sonra Nazi Partisi kuruldu. Kısa bir sürede Sosyal Demokratlardan sonra ülkenin ikinci büyük partisi oldu. Kendisini o yıllarda Almanya ile evli bir bekar olarak adlandırılıyordu. Yıllar sonra Almanya’nın başına geçmeyi başardı. Parlamentoda kendine karşı gelen üyeleri toplama kampına gönderiyor ya da ülkeyi terk etmeye zorluyordu. Diktatörlüğü hızla ele almaya başlamıştı. Önce komünistlerin çaresine baktı, ardından Sosyal Demokrat Partiyi yasa dışı ilan etti. Bu zaman zarfında Yahudilere karşı da savaş bayraklarını çekmişti. Esnafın yabancı mal satışlarını engelleyip halkı sadece Alman malı almaya yönelik kışkırttı.
Alman Yahudilerin yarısı göç etmeye başardı. Sahip oldukları her şeyden vazgeçmek şartı ile göç etmelerine izin verildi. Diğer yarısı Almanya’da kaldı önce doğu illerine sürgün edildi. Daha sonra kamplara. Mücadele için kalmayı seçenler de bir süre sonra kaçmak için fırsat kolladı ama çoğu başaramadı. Sonrası malum işkenceler, gaz odaları….
Delilik boyutundaki yahudi düşmanlığının sebebi yıllardır tartışılan mevzular arasında. Evet, bu durum belki açıklanamaz.
Yahudilere saldırı dinlerden kaynaklı değil, ekonomik ve toplumsal rollerinden kaynaklandığını söyleyenler kendileri inanıyorlar mı buna?
Dinler Sözde insanların dünyevi hayatlarını kolaylaştırmak için var. Bu zamana kadar çıkan din kavgaları neden var peki? En büyük trajediler din kavgalarından çıkmadı mı?
Yahudi soykırımı olmadığını iddia eden garip yazarlar? Gerçekten bu mümkün mü? Halkını İsrail’e çekmek için onların türlü işkenceye maruz kalmalarına sebep olmuş olabilirler mi Siyonistler?
Selma Soybaşı/Bandırma/07-10-2019