Alkış ve Seçimler

Her el çırpma alkış değildir.

Her alkış da (seni çok beğendim, yoluna aynen devam et, arkandayım!) anlamına gelmez.

Bunu bir kenara yazmak, alkış manyaklarının özellikle kalabalık grupların el çırpmalarından gaz alan,beslenen siyasilerin; gözüne, gözüne sokmak gerekir.
Sahi nedir bu alkış merakı, diye düşünüp biraz da araştırınca inanılmaz noktalara ulaşıyor insan. Anne karnında ceninin ilk duyduğu ses, genellikle sırt yönünden gelen annenin ritmik kalp vuruşlarıymış. Doğduktan sonra gaz sancılarında, bebeğin gergin olduğu anlarında sırtına vurulan,, minik ritmik tokatlar ona anne karnındaki güvenli ortamı hatırlatmak içinmiş. Bu alışkanlık çocukluk ve yetişkinlikte sırta vurulan yumuşak tokatlar halinde destek amaçlı kullanılır olmuş. Sevdiklerimiz ve dostlarımıza sarılıp sırtına pıt pıt vuruşlarımız onları motive ediyor, kendilerini güvende olmalarını sağlıyormuş. Bir çeşit(Arkandayım!) mesajı veriyormuşuz. Bu güzel iletişim yolu arada belli bir mesafe olunca, el çırparak çıkan sesle destek vermeye dönüşmüş. Adına da ALKIŞ denmiş. Bebekler daha konuşmaya başlamadan tapşini yapmayı öğretmemizin altında bu güzel sebep varmış.
Ancak alkış bu sınırlar içinde kalmayıp gerektiğinde dikkat çekmek, olumlu veya olumsuz tepki vermek için de kullanılır olmuş. Hatta insanların öldükten sonra da bir süre, çevredeki sesleri duyduğuna inananlar cenazelerini alkışlarla kaldırmaya başlamışlar. Bu sesler ona gerçekten ulaşıyor ise daha bir gönül huzuru ile veda ettiğini düşünmenin geride kalanlara da iyi gelebileceğine inanıyorum.
Alkış konusuna nasıl mı geldim?

Önümüzde yerel seçimler var. Adaylar kendilerini tanıtıp projelerini anlatmak için büyük küçük demeden her topluluğa sokulup konuşma derdindeler. Geçen gün Levent Mahallesinin muhtar adaylarından Netice Hanım ile tanıştık. Bu mahalle kuruldu kurulalı muhtarımız değişmedi. Netice Hanım hakkında fazla bilgim olmamasına rağmen iyi niyetli, çalışkan, becerikli ve işbitirir bir kişiliğe sahip olduğuna ikna oldum. Belki bir bayan olduğum için ülke yöneminin her kademesinde bayanların görev almasını çok istiyor ve destekliyorum.Çevremden kendisiyle ilgili olumlu düşünceler olduğunu geniş bir destek gurubuyla yola çıktığını gördüm. Başka adaylar hakkında henüz bilgim yok. Araştırmaya devam ediyorum. Eski muhtarımız hayli yoruldu ve yıprandı, aday olacak mı onu da bilmiyorum. Şimdiye kadar yaptığı çalışmalar için kendisine teşekkürler. Kendisiyla ilgili ufak tefek şikayetler duydum ama, neme lazım ben herhangi bir hatasını görmedim. Yeni kurulan bir mahallede yapılması gereken çok iş vardır. Levent mahallesinin uzun, iniş çıkışlarla dolu bir inşaat geçmişi vardır. O dönemde yolsuzluklar, tatsızlıklar yaşandı. Pek çok insan madur oldu. Kooperatifin ortak mallarından kimler nasıl yararlandı ve o varlık şu anda nerede bilen yok!

Mahalle henüz oluşmadan şartlar gereği insanlar yerleşmeye başladılar. Yol, su, aydınlanma, ulaşım ve ısınma sorunlarını aşmak kolay olmadı. En önemli sıkıntı; yöreyi sahipsiz bulan toplumun dışladığı kişilerin evlere yerleşmiş olmalarıydı. Her binada birkaç etik dışı yaşayan insana raslanıyordu. Geçen süre içinde bu insanların çoğu kendiliklerinden çıkıp gittiler. Bir kısmı da ev sahipleri tarafından uzaklaştırıldılar. Bu çevrenin gerçek sahiplerinin orta halli ülkemizin tipik aileleri olduğu çok belirgin şekilde ortaya çıktı. Bandırma seçim sonucunu etkileyecek bir potansiyele sahip olduğu kanıtlandı. Apartmanların çevresinde çok sayıda ağaç dikildi. İnsan ilişkilerinde saygı ön plana çıktı. Bandırma’da suç dağılımı haritasına baktığımızda bunu net görebiliyoruz. Elbette, aşılması gereken sorunlar var. (Balık baştan kokar.) sözünün anlamına önem vererek yönetici konumuna getireceğimiz insanları seçme şansımız varken lütfen elimizden gelen dikkati gösterelim.

**

Geçen seçimlerde yaşadığım bir olayı bir kez daha anımsadım. Kalabalık bir kafede otururken bir partinin ileri gelenlerinden olduğunu sonradan öğrendiğim şahıs korumalarıyla kafeye geldi. Toplumu selamladı, kendini tanıttı. Alkışlandı. Bu alkış ona cesaret vermiş olmalı ki; çevre sorunlarından, partisinin bununla ilgili tasarımlarını anlatmaya başladı. Konuşmanın bazı yerleri alkışlarla kesildi. Ancak konu topluma hakaret ve baskı noktalarına gelip gitmeye başlayınca dinlemek zorunda kalan gençler. Tepkilerini yine alkışlayarak biraz da ıslık ve homurtular halinde belli ettiler. Şahıs bu tepkiyi anlamadı mı, yoksa anlamak istemedi mi bilemiyorum. Pişkinliği, saygısızlığa, saygısızlığı terbiyesizliğe dönüştü. Bir grup kafeden kalkmayı denedi, ancak koruma görevlileri çıkış kapısının önünde etten duvar örmüş gibiydiler. Kafe çalışanları kalkmak isteyenlerden hesap almaya yetişemediler. Bazı masalara para bırakıp kalkanlar oldu. Gençlerin bir kısmı kafenin duvarından atlayıp çıkmak zorunda kaldı. Benim gibi yaşlılar, çocuklu aileler tek sıra halinde dışarı çıkabildik. Bu arada tepki alkışları ve ıslık sesleri ürkütücüydü. Ben çıkarken beyefendi konuşmasını olanca baskıcı ve kaba tavrıyla sürdürüyor, korumalar çıkış yolunu tıkamak için pazulu kollarını adeta kabartıyorlardı. Konuşma ve davranışlarla insanlar art niyetlerini bir şekilde ortaya koyuyorlar. Bununla yetinmeyip seçmenlerin biraz da araştırıp konu üzerinde düşünmeleri gerekiyor.

Oy vermek; bir kağıt parçasını sandığa atmak değildir. Seçmen kime, niçin oy verdiğini bilmelidir. Bu oyların ülke kaderini çizdiğini bilmelidir. Seçtiği kişinin yaptığı her hata ve her günahta payı olduğunu özellikle bilerek oy vermelidir. Oy verip yetkilendirdiğimiz insanları görevden almak, veya verdikleri hasarları onarmak o kadar kolay olmayacaktır. Ben kendi yaşadığım mahalleyle ilgili düşüncelerimi yazdım Bandırma’ da 54 mahalle var. Seçim hepimiz için hayırlı olsun.
ULVİYE KARA AKCOŞ-BANDIRMA 10-01-2019

1
A+
A-
REKLAM ALANI