Altın Diş

Altın Diş

Bir işyerinde çalışanların çoğu kadındı. Öğle tatilinde toplanır birlikte birşeyler yer ve sohbet ederlerdi. Hemen hemen hepsinin eğitim ve kültür seviyesi aynıydı. Biri hariç. Onlardan biraz farklı olduğunu kendisi de farkında olduğundan pek katılmazdı bu sohbetlere, zaten evi de işyerine yakın olduğundan, öğle tatilinde evine gider yemeğini evinde yerdi.

O yıllarda , özellikle kadınlarda Altın Diş çok modaydı. Ön yandaki bir diş "Altın Kaplama" yaptırılırdı. Sonraları demode oldu ve herkes bu altın kaplamaları çıkarıp kuyumcuya satarak değerlendirdi.... Bu arkadaşın da aynen böyle "Altın Dişi" vardı. Ama o bu dişinden vaz geçmiyordu. Sanırım seviyordu o dişini. Yaşı da epeyce ilerlemiş ve hiç evlenmemişti. Çirkin değildi ama güzel de sayılmazdı. Bir cazibesi yoktu. Her genç kız gibi evlenmek de istiyordu.

 En yakın olduğu, her şeyini rahatça konuşabildiği bir arkadaşı vardı. Zaman zaman onun önerilerini uygular, giyimini ve davranışlarını değiştirirdi. Biraz modern olmaya başladı Hayriye. Haa adı Hayriye idi bu kızımızın Biraz mütaassıb bir aileden geliyordu. Bu nedenle de arkadaş çevresine pek ayak uyduramıyordu.

Öyle tatilinde toplanıp birlikte yemek yiyen arkadaşları, zaman zaman neşeli olurlar ve oyun bile oynarlardı .Yine böyle keyifli bir günde, o zamanlarda moda olan şarkı türküleri söyleyip oynarlarken, bu Hayriye kızımız geldi.. Oynayanların söyledikleri türkü, "Altı Dişli Hayriye hıldır hıldır yürüye". idi. Çok Üzüldü ve çok alındı. Adı Hayriye idi ya,kendisi ile alay edildiğini sandı. Belki de onu anımsayıp söylemişlerdi arkadaşları.

O çok yakın olduğu arkadaşı ile konuşurken konu bu olaya geldi. Arkadaşı dedi ki, Bak güzel kardeşim, sen evlenmek istiyorsun, sosyal olup daha çok arkadaşla sohbet etmek istiyorsun. Önce şu altın dişi çıkar ve pırıl pırıl bir beyaz diş taktır. Çevrene uyum sağla, çok oku , kültür seviyeni geliştir. gündemi takip et.
Hayriye doğru buldu bu önerileri. Bu Altın dişten vazgeçti , bembeyaz dişlerini taktırdı. Kendini daha mutlu hissetti böylece.

 Arkadaşının önerileri çok işe yaradı. Kısa bir süre sonra bir evlilik teklifi geldi. konuştular görüştüler. Olumlu karar verdiler ve evlendiler. Çok mutlu bir hayata başladılar.

Yakınımızdaki arkadaşların noksanlarını, kusurlarını gördüğümüzde onlarla alay etmek veya dışlamak yerine, dostça yaklaşmak, incitmeden hatalarını söylemek, uyarmak, öneriler yapmak, yol göstermek gerekir. Dostça yapılan uyarılar bir hayatı aydınlatabilir, bir yüreği mutlu edebilir

Engelli kardeşlerimize de aynı duygu ile yaklaşmalıyız. onlarla sohbet etmek, olumlu konuşmalarla moral vermek, dışlamamak pek çok hayatı aydınlatabilir .Bugün çok sağlıklı ve mutluyuz ama her an bir kaza olabilir, hepimiz birer engelli adayıyız.
Sevgi en etkili ilaçtır. Engellilere, hastalara ve çevreye uyum sağlayamayan, çekingen arkadaşlarımıza sevgi ve ilgiyle yaklaşıp, onlarla güzel sohbetler yapmak yürekleri ısıtacak, hayatlarına renk katacak.. Bunu görünce Siz de mutlu olacaksınız .

Sevgi herkese iyi gelir.  

SEVİL  AĞTAŞ/09-04-2021/BANDIRMA- not: resim temsilidir

****

BİR ŞİİR 

Kamyon Şoförü

sen bir kamyon şoförü yedi dağın ardında
ben bir ağa kızı konaklarda
biz beraber olamayız anlasana.

sen dersin ki samanlık seyran olur
han hamam olmasın ne olur.
ben derim ki babam ağa
onun adı bizi bulur
ben desem ki razıyım
töreler var olamayız
mutluluğu bulamayız.

sen bir kamyon şoförü mor dağların ardında
ben bir ağa kızı sırça konaklarda
biz beraber olamayız anlasana.

sen dersin ki ben bulurum bir çare
hele sen bir olur de
ben dağları delerim, denizleri geçerim
baban da bir insandır, onun da bir kalbi var
anneni nasıl sevmiş, nasıl almış ona sor

tamam dedim, gel iste
ben sana varırım , eğer babam verirse
kader yazmışsa eğer, insanlar boyun eğer.
kuşlar altın kafesde yine kendi yuvam der.
gitmeyiz uzaklara, burada bir yer buluruz
sen böyle kararlıysan çok da mutlu oluruz.

Sevil Ağtaş