Ataerkil bilinç altı, özel mülkiyetin ve idealist din anlayışlarının gizli yuvasıdır.
1871 Paris Komünü’nün yenilgi sebeblerinden sadece biri ama bunun için Marx(Engels) olguyu fark edip ünlü: “kadınların kurtuluşu olmadan toplumsal kurtuluş gerçekleştirilemez!” Demiştir.
Doğu Avrupa ve SSCB ziyaretlerimde kadınların konumunun Batı’dan pek de farklı olmadığı konumu ilgimi çekmişti. Büyük Anti-Faşist Savaşta Nazi ordularını Kızıl Ordu’nun amazon sniper tugayları ile durduran SSCB özellikle Stalin sonrası, kadınları teknik pohpohlamalarla siyasetten uzak tutmuşlardı.
1990 karşı-devrimi ile kadın fahişe konumuna itildi; özellikle Ukrayna’da. SSCBKP revizyonist mafiasının Ukraynalı olması, günümüz Ukraynası’nın tıpkı 1940’lardaki gibi faşist yuvası olması asla rastlantı değildir…
Hala kendine sosyalist diyen birçok kişi toplumsal cinsiyet olarak kadın meselesini “feminizm” şablomu ile damgalayıp es geçmekteler. Proletarya, Latince olarak dişidir. Zaten üretir; yani doğurur. Proletarya, paylaşır anaerkildir.
Aslında yazacak çok şey var …..