Okumuş, iyi kötü bir meslek, bir kariyer edinmiş ama bir türlü nazariyattan öte geçememiş, pratikte hayatın gerçeklerini yaşayamamış, Doğanın doğal seyrine uyum sağlayamamış, akıl erdirememiş bazı AKLI EVVELLER zaman zaman bencileyin hiç bilmedikleri bazı konularda AHKAM kesmeye bayılıyorlar, o ahkam kestikleri konuyu tam olarak bilmediklerini de bilmiyorlar, zaten bilmediklerinin farkında olsalar konuya girip gülünç duruma düşmezler sanırım.
KONU: geçtiğimiz günlerde TV’de bir patavatsızın sözünü ettiği, AVCILIKLA hayvanların öldürülüşleri, avcılık yasaklansın ve benzeri hezeyanlar idi. “Derhal yasaklansın. Emriniz olur beyzadelerim”.
(Burada bu aymazlara bir parantez açalım), Bu konuda ukalalık ve bilgiçlik taslamadan önce, günümüz Türkiye’sindeki tarım alanlarına ve avlakların durumlarına, av tür ve popülasyonlarına, av yasalarına ve uygulamalarına, “Avcı Eğitim ve Denetim”lerine, avcı derneklerinin yetkilerine, av araç ve gereçlerine, (özellikle av tüfekleri ve diğerlerinin) sorumsuzca imalatına ve satışlarına dikkatlice bakmak gerekiyor, o zaman büyük bir düzensizlik, yetersizlik, karmaşa ve çoğu av bilincinden yoksun olan, “Eli Tüfek”liler ve “Pompalı Magandaları” grubuyla birlikte ülkemizin silah cenneti haline geldiği açık ve net olarak görülecektir.
(Bu pompalılar maganda silahıdır, av tüfeği değildir, avcılarda bulunmaz) Koşulsuz satıldığı için halkın elinde binlercesi bulunmaktadır.
Genelde ülkemizde kadın cinayetlerinde çokça kullanılmıştır. Bu düzensizliği, gerçek avcılara fatura etmeden önce yetkililerden bireysel silahlanmaya ve yaban hayatını korumaya yönelik radikal önlemler ve çözümler talep edilmeli ve daha sonra ülkemizde AVCILIK yapılsın mı? Yapılmasın yasaklansın mı? diye tartışılır. Ancak bu tür bir tartışmada, asıl gerçekleri de bilmeden AHKAM kesip gülünç duruma düşülmemeli.
Hiç şüphe götürmez birinci gerçek şudur.
ALLAH(cc) yeryüzünde ne varsa belli kurallar çerçevesinde insanın emrine ve istifadesine yaratmıştır. Av ve AVCILIĞI da Kuran yoluyla bildirmiş, helal kılmıştır. Hangi türlerin helal, hangilerinin haram olduğunu en ince detaylarıyla bildirmiştir, her konuda olduğu gibi israfı da yasaklamıştır. (örneğin Av limitleri gibi) Lakin benim maneviyatla ilgim inancım yoktur deniyorsa, orası sözün bittiği yerdir.
İkinci gerçek ise, ülkemizde ve tüm dünya Ülkelerinde AV ve AVCILIK yasal düzenlemelerle mevcuttur, bu büyük sektörden, yarattığı istihdamdan ve ekonomik getirisinden dolayı hiçbir ülke vaz geçemez, yasaklayamaz.
Hayvan öldürmek spor olamaz diyorlar, engebeli sarp bayırlarda ağır yüklerle dolaşarak yapılan egzersizleri spordan saymamak dar görüşlülüktür,. (her baba yiğidin yapabileceği bir eylem de değildir) ama siz muhteremler spordan saymıyorsanız, biz de, (Spor değil zaten adı üstünde AVCILIK, diyelim) Ülkede insan nüfusunun az, vahşi havyan sayısının pek çok olduğu yıllarda doğal denge unsuru sayılırdı Avcılık, şimdilerde ise bazı kendini ve haddini bilmez kişilerce tu kaka oldu ve şamar oğlanına döndürülmek istenmektedir.
Yaban hayatı nasıl tükenme noktasına gelmiş, bu zalim(!) Avcılar(!) Hayvanları nasıl öldürürmüşler kısaca bir bakalım.
1950 lerden sonra AVCILAR mı gelişmiş Avrupa ülkelerinden gemiler dolusu DDT ve Türevlerinden binlerce ton ithal edip ülke tarımında kullandılar?, Topraklarımızı, Sularımızı ve Çevreyi onlar mı zehirledi?.(sor, öğren)
Geç de olsa uyandık, sözde kullanmıyoruz, (hala da depolar dolusu bu zehirler ülkemizde imha edilmeyi bekliyor ama bir türlü de imha edemiyorlar) bu zehirlerle, börtü böcekten yılan’a, Tilki’den Çakal’a, Fare’den alıcı kuşlara, tarla kuşundan Kekliklere, Kirpiden Tavşana, tüm yaban hayatının sonunu hazırladılar!. (bunları görmeyin ama vurun avcılara)
Yetmedi ne kadar pırıl pırıl akan, suyu içilebilen, derelerimiz göllerimiz varsa ve yer üstü tüm sularımızı sanayinin zehirli atıklarıyla kirletip içilemez, kullanılamaz hale getiren, yaban hayatını susuz bırakan Avcılar mıydı?. (bir düşünün)
Yetmedi: Ormanları ve makilikleri yakıp daraltan, sahillerde tatil köyü yeri açan, yaban hayatın barınma alanlarını yok eden Avcılar mıydı?. (iyi araştırın)
Yetmedi, Ormanda keçi otlatmak yasak olmasına karşın, yurdun bir çok yerinde ve hatta Manyas dağlarında, Kapı dağda, Kara dağda yaşayan kurtların (canavar) neslini keçi sürüsü sahiplerince, “Pardon, sözüm ona AVCILARCA”(!)
Birkaç keçi keserek etlerini zehirleyip dağların çeşitli bölgelerine kış günlerinde bırakarak kimlerin yok ettiklerini herkes biliyor, (sen de öğren)
Kurtlar yok olunca domuz popülasyonu aşırı derecede arttı, dağ köyleri ve Sahil Yeniceliler bahçelerinden ürün alamaz oldu, hal böyleyken “köyünde ikamet etmeyen” Sahil Yeniceli bir kardeşimiz de dolduruşa gelerek, “Avcılık dünyada yasaklanmalı” diye bir ahkam kesmiş acaba bu fikrini kendi köyünün kahvesinde dillendirebilir mi? Köylerine domuz avı için gelen Bandırma’lı avcıların neredeyse yollarına halı serecek derecede ilgi ve itibar gösteriyor Yeniceliler, çünkü domuzlar yüzünden evlerine bitişik bahçelerinden bile mahsul alamıyorlar. (yanlış mı?)
Avcılığı hor gören, Avcılara kin kusan bu hayvan dostlarını gecenin karanlığında Yenice2nin yamaçlarındaki kestaneliğe yakın bir yere ÖNEZE’ye oturtup domuz bekletseler acaba nasıl olur?, Pantolonlarının paçaları sıkıca bağlansa durum kurtulur ama domuzun homurtusunu duyduklarında kalpten giderlerse başa dert olurlar.(belki de korkmazlar, Cesur(!)ve Yüreklidirler(!)kim bilir)
Ha bu Evrene bir büyük kötülük daha yaptı bu AVCILAR, OZON Tabakasını deldiler(!) biliyorsunuz değil mi? (ona göre AHKAM KESİN AKLI EVVELLER).
Bu yazıdaki amaç, AVI ya da AVCILARI savunmak değil sadece bazı gerçeklere kısaca değinmektir, hatırlatmaktır, hiç kimse konuyu eğip bükmesin.
İnsanların yoğun talepleri üzerine nasıl ki Koyun, Kuzu, Dana, Hindi ve Tavukların her gün on binlercesi kesilip öldürülürken ve afiyetle yenirken yaban hayatın da avına ve yenmesine izin verilenler, bir şekilde öldürülecek ve afiyetle yenecektir, ve de bazı “ZARARLILARLA” çeşitli yol ve yöntemlerle etkin mücadele edilecektir, “Arz talep meselesi”, beğenseniz de beğenmeseniz de gerçek bu, bunun merhametle hayvan severlikle sevmezlikle filan alakası yoktur, isteyen yer istemeyen yemez. Balıklar nedir, onlar hayvandan sayılmıyor mu? bu konu çok derindir ben özetlemeye çalıştım…
NOT: Ülkemizin geldiği bu noktada, Avcılık tamamen yasaklansa da Yaban hayatı üreyip çoğalamaz, bunun da ispatı mümkündür, merak eden nedenini araştırsın.
Çağdaş yasa ve düzenlemeler talep edilmeli elbette, ancak yasaklarla ya da Avcılara çamur atmakla bir yere varılamayacağını bilmek için KAFA gerek KAFA, Abdülmecitin tuz susağı değil, bir takım gerçekleri göz ardı ederek (savunmasız hayvanları öldürüyorlar) diyerek Avcılara çamur atmaya çalışan AKLIEVVELLER bu tutumunuzla sadece değersizleşirsiniz… Esen kalınız…
22.11.2022/ FİKRET ÇAĞIN