Ayasofya

Ayasofya, Atatürk döneminde; 24 Kasım 1934 yılında bir Bakanlar Kurulu Kararı ile müze statüsüne alınmıştır. O tarihten beri de Topkapı Sarayı gibi müzedir ve UNESCO dünya mirası listesine alınmıştır. Tarihi bu mabet 921 yıl kilise, 1453 yılı İstanbul’un fethinden sonra 1934 yılına kadar da cami olarak hizmet vermiştir.

Burada mesele Ayasofya’nın cami yapılması meselesi değildir. Mesele işin AKP taraftarlarınca siyasal gösteriye ve Atatürk ve cumhuriyet karşıtlığına dönüştürülmesi meselesidir. Mesele, AKP hükümetince alınacak bir Bakanlar Kurulu kararı ile Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi mümkün iken bu işin Danıştay’a havale edilmesidir. Danıştay’ın gerekçesine hukuki dayanak olarak Fatih Sultan Mehmet’in vakıfnamesini dayanak almasıdır. Osmanlı Hukukuna dayanarak bir hüküm tesis edilmesindedir.

Türkiye’de cumhuriyet devrimleri ile saltanat ve hilafetin kaldırılması ile geçilen cumhuriyet rejimi ve hukuku sonrası ilk kez Danıştay yeni ve rejim için tehlikeli bir yol açmıştır. Zira cumhuriyetin ilanı ile kurulan cumhuriyet rejiminde ve yapılan hukuk devrimi, saltanat ve hilafetin ilgası ile Osmanlı Hukuk düzeni tamamen ilga edilmiştir. Yani bir hakkın doğumu, varlığı ve kabulü için Osmanlı Kanunları ve Vakıfnameleri hukuki dayanak yapılamaz. Bir hakkın, statünün ve mülkiyetin dayanağı ancak kabul edilen Anayasa ve Kanunlar çerçevesinde mümkündür ve Mahkemeler de bu kapsamda karar vermek durumundadır. Yoksa sorun cami, namaz, ibadet, egemenlik meselesi değildir.

Bu ülkenin camilerinde ezanların okunmasından, vatandaşların camilerinde namazını kılmasından ibadetini yapmasından, Türkiye’nin egemenlik yetkilerini kullanmasından biz niye rahatsız olalım. Aksine gurur duyarız, ekonomisi güçlü, vatandaşı özgür, mutluluk ve refah içinde yaşayan, uluslararası saygınlığı olan demokratik bir Türkiye’den.

Ama şimdi Danıştay kararı sonrası, Osmanlı padişahları vakıfnamelerine dayanılarak, birileri Dolmabahçe Sarayı ve diğer saraylar üzerinde mülkiyet ve hak iddia ederse ne olacak? AKP hükümeti siyasal sorumluluğu ve iradesi ile yapması gereken meseleyi Danıştay’a yüklemiştir işte asıl sorun buradadır. Yoksa mesele Ayasofya’da namaz kılmak ve egemenlik meselesi değildir. Bakın göreceksiniz eline sahaflar çarşısından vakıfnameyi kapan mülkiyet iktisabı için şuraya girmesin.

  Unutmayın o saraylara biz cumhuriyet ilan edildiği zaman girebildik. O saraylar, cumhuriyetle, Atatürk’le, saltanatın değil milletin malı oldu! İşte asıl mesele milletin malı olmasıdır. Sorun burada.

Av. Namık Havutça

24,25,26. Dönem Balıkesir Milletvekili ve Adalet ve Anayasa Uzlaşma Kom. üyesi

13-07-2020/BANDIRMA