Hepimizin bildiği gibi, XXI yüzyıl dünyasında bilgi, çabuk tüketilerek, toplum açısından ciddi güvenlik tehlikesi oluşturmaktadır. Bu güvenlik tehlikesini aşmak için devletler tüm güçleri ile kendi bilgi havzasını korumaya çalışmaktadır. Çünki bilmektedir ki, eğer sahip olduğu bilgi başka bir devletin eline geçerse, başta hükümet olmakla diğer krum ve yöneticiler ve en önemlisi çıkar hedefleri tehlikede olacaktır. Bu anlamda bilgi ve bilginin güvenliği ciddi bir altyapı ve bu altyapıyı kullanacak yöneticilik becerisi ister.
Bu bağlamda, Azerbaycan- Ermenistan sorununda yaşanan gelişmelerin, Azerbaycan iç ve dış politikasında alınan kararlarının, bölge ve dünya devletlerinde aktarılmasında bilgi işbirliği ve güvenliği her ne kadar Azerbaycan için önemliyse, Türkiye açısından da bir o kadar önemlidir. Çünki, Türkiye, iç politik meseleleri dışında hem de Libya-Suriye ve Doğu Akdeniz`de mücadele vermektedir.
Her iki devletin bu denli mücadelesi ve aralarında mevcut olan stratejik ortaklığı, bilgi işbirliği ve güvenliği konusunda neden denenmesin?
Bu soru doğrultusunda geçen gün, Azerbaycan – Türkiye heyetleri arasında bilgi işbirliği ve güvenliği konusunda bir görüşme düzenlendi. Görüşmede Azerbaycan tarafını, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Dairesi Başkanı Hikmet Hacıyev, Türkiye tarafınıysa İleşim başkanı Fahrettin Altun temsil etmekteydi. Görüşmede her iki tarafın “İki devlet tek millet” anlayışı çerçivesinde çalışacağı belirtilirken, görüşme, Azerbaycan – Türkiye arasında medya birliğinin kurulması mutabakatı ile sonuçlandı.
Görüşmenin bu denli verimli geçmesine en büyük etken, taraflar arasında kültürül-ekonomik ve siyasi bağların yansıra, tarafların bilgi güvenliği hususunda bir-birlerine duyduğu güvenden kaynaklanmaktadır.
08-09-2020/YADİGAR NAGİYEV/BANDIRMA