Ayvalık dönüşü Gömeç'e gittim.
Amacım güzel insanların bulunduğu şirin kasabaya uğrayıp, çay içip hararetimi dindirmekti.
*
Yeşili, zeytini ve mandalinası ile meşhur bu şirin ilçede birkaç saat soluklanmaktı. Şirin ve küçük nostaljik bir kahvehanenin önünde durdum. Cafe bayağı kalabalıktı, küçük bir masaya oturdum gelen garson kardeşime ''lütfen bana bir çay verir misiniz?'' dedim, genç bana ''tabii ki bey efendi, çayınızı hemen getiriyorum'' dedi.
Çayım gelene kadar etrafı gözlerim ile süzmeye başladım, gelen müşterilerin (misafirlerin)büyük kısmı genç öğrencilerin yanında orta yaşlı entelektüellerden oluşuyordu, onun yanında bir iki masada maganda tipli kişiler de oturuyordu. Bir kaç dakika sonra garson ''buyurun çayınızı beyefendi'' deyip çayı masanın üstüne bıraktı. Tavşan kanı çayımı yudumlarken yandaki magandaların bulunduğu masadan bir ses ortalığın sesiz ve güzel ortamın içine etti,''şişşşt baksana buraya da çay ver'' deyince kendi kendime ben nereye geldim dedim, biraz sonra yan masadan cırtlak bir sesle ''bize de çay versene'' deyince garson gene güler yüzle'' tabii efendim'' dedi. Benim servis kısmının yanındaki tabela ilgimi çekti, ben tabelayı cafe'deki ürünlerin isimleri ve fiyat listesi sanıp yanına gittiğimde gözlerim fal taşı gibi açıldı, fiyat ve ürün panosunda aynen şöyle yazıyordu.(1)Çay ver=2,00 TL..(2)Çay gönder=1,75 TL..Çay versene=1,00 TL..Çay verir misin?=0,75 TL..--------------
*
Bu olanları düşünürken garson çay boşunu alırken, ''bey efendi başka bir arzunuz var mı?'' deyince evet lütfen bir çay daha verir misiniz? Mümkünse işletmenin sahibi ile de tanışmak istiyorum'' dedim. Garson tabi ki beyefendi az sonra işletme sahibi Adnan abiyi siz ile tanıştırırım dedi. Az sonra garson ile işletme sahibi Adnan bey masama geldiler, çayı bırakan garson İşletme sahibimiz Adnan bey deyip beni kendisi ile tanıştırdı. Tokalaşıp Bandırmalı ve gazeteci olduğumu söyledim, kendisi de çok memnun olduğunu söyledi.
M.ŞEN; Adnan bey çok sıcak ve nostaljik bir kafeniz var, benim anlayamadığım bir konu var, nereden aklınıza geldi, çay fiyat listesini, müşterilerin davranış ve hitap şekli ile içselleştirmek?
ADNAN; Ben kitap okumayı çok seviyorum, bu cafeye de sırf gelen misafirlerimizin okuması için kitaplık kurdum, çok ta ilgi gördü, ama bazıları kitap ve gazete okumadığı için üzülüyorum. Bilinen bir realite olan, okumuş ve eğitimli bir toplumun üyeleri her yer ve alanda farkındalık yaratırlar.
M.ŞEN; Sence Türk insanı kibar mı? Değil mi? Türkler hoşgörülü ve alçak gönüllü mü? Vatandaşlarımız sert ve kaba olmaktan hoşlanıyor mu? Bu durumdan zevk mi alıyorlar?
ADNAN; Sizde burada kaldığınız kısa sürede müşteri (misafir)davranış ve ürün taleplerindeki davranışlarını analiz etmişsinizdir, gördüğünüz gibi evinde eşine ve aile bireylerine söz geçiremeyen, kitap, gazete, tiyatro, spor, bale gibi uğraşları yaşamları boyunca olmamış insanları (yarmalarla) tedavi edip topluma kazandırmanın savaşını veriyoruz. Bu konuda bir insanı kazandırabilsek bile bizi mutlu eder, bu Yarma !! lar -maalesef- - burada sadece paralarınla anlık mutluluğu yakalıyorlar, bu tipler spor müsabakalarına sadece deşarj olma adına bağırarak küfür ederek tatmin olurlar, sizce de öyle değil mi?
M.ŞEN; Doğru Adnan bu millete eğitim şart, ama nasıl olur, başarı şansı ne olur onun için fazla umutlu değilim. Adnan Bey bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim dedim “Bir şey değil her zaman bekleriz” dedi, Çay boşunu almaya gelen Garsona kardeşim, hesabım ne kadar diye sorduğumda bana 2 Çay 1,50 kuruş, dedi, hesabı verdim. Bu güzelim Cafede ''Lütfen bana bir çay verir misin?'' diyenden 75 kuruş alıyorlar. Çok merak ediyorum Bandırma'da gittiğim cafeler de de ''Lütfen bana bir çay verir misiniz?'' diyeceğim bakalım kaç para alacaklar...
Muharrem Şen..- Bandırma