Bandırma'dan, Eskilerden Bir Anı

ANI

En az 20 yıl önceydi.  Bandırma'da Şehir Kulübüne çok yakın bir apartmanın giriş katında yaşıyordum.

**

 Bandirma"nin meşhur HAKKİ'sı ile kapı komşuyduk.
Genelde akşamları, şehir kulübünde yer icerdim. Her akşam standart 3 kadeh rakı icerdim. Bir akşam yine demlenmişim, kar yağıyor. Bandırma"nin kış mevsimi oldukça serttir. Neyse ki ev çok yakın. Kendimi eve attım. İçeri girdim, kapıyı kapattım... Pırrr diye biri arka tarafta kaçtı!. Arka taraftan kaçış yeri yok.. Ön tarafa kaçsa, volta!.
Ben gayet sakin, paltomu, sapkami çıkarttım astım . Seslendim.

-  HEYY... Brader, seni gördüm, çık dışarı!
Çıt yok.
Sandalyeyi birkaç kez yere vurdum.

- Çık yoksa geliyorum kemiklerini kırıcam dedim. Kendim gitmiyorum tabi.
Ne olur, ne olmaz.
Derken, kapıdan kafasını çıkarttı, bana baktı, ilginç ve acıklı bir tavır ile!!!
- Aaaaa. Ömür ağbi, senin evin miydi!.. deyip başladı ağlamaya.
Anasını satayım hırsız bile tanıyor dedim içimden
Yanıma çağırdım,
Bir tane tokat attım, yere düştü. Sonra pişman da oldum. Bilsem evine girmezdim deyip ağlıyordu. Özüru kabahatinden büyük!.. Otutturdum. Dolaptan 2 kadeh rakı koydum, peynir çıkarttım. İçmek istemedi, zorla içirdim.
Polis çağırsam ne olucak..
Nasihat verdim.
20 TL harçlık verdim, iyi para o zaman..
2 gün sonra, iş yerime gelmesini söyledim, adres verdim, ve gönderdim.

*
Sözünde durdu, geldi. Onu bir yakın dostumun fabrikasında işe koydum,
Hâlâ orda,
Hep arar.
Bana baba diye hitap eder.
Evlendirdim. EV BARK oldu.
DÜN, beni aradı.
Kızını istemeye geleceklermiş.
Baba,
Sen buldun,
Torununu sen ver, dedi
ÇOK DUYGULANDIM.
Ne yazik ki gidemiyeceğim.
DÜĞÜNÜNÜ yaparız inşallah dedim.

İŞTE
BÖYLE...

13-05-2020/AVŞA/ÖMÜR ALTINEL