Hatırladığım 1950-1955 yıllarında 10-15 yaşlarında küçük yaşta çocukların tatil zamanlarında bazı işyerlerinde çırak olarak verilmeleri adettendi… Bu adet gereği rahmetli babam beni de bir kırtasiciye çırak olarak vermişti. Hatırladığıma göre haftalık 1 lira ücret alıyordum ve bu 1 lirayı da babam veriyordu…
Mali durumumuz müsait olduğu için gerekçe para kazanmak değildi. Ama para kazanmak için de çırak verilen çocuklar oluyordu. Sadece çırak değildi tabi; kimi çocuk simit satar kimi çocuklar Tommiks, Teksas ve Pekos Bill gibi çizgi roman dergilerini veya cicoz satarlar kazandıkları para harçlık yerine geçerdi…
Bu çocuklar arasında ayni yaşta olduğum çok sevdiğim mahalle arkadaşım önceki gün vefat eden emekli Milletvekili Hüseyin Balyalı, bir başka deyişle “nane Hüseyin…”de vardı.
Bu lakabın sahibi Hüseyin Balyalı idi…Bu lakabı ona yine çok iyi arkadaşı olan rahmetli İsmail Arpacı’nın taktığını biliyorum.Aslında Gönenliydi ama ben onu Bandırmalı olarak kabul ediyordum..
Rahmetli Balyalı da o çocuksu yıllarda tatil aralarında nane şekeri satardı… Satarken şiirsel tekerlemeler de söyler ilgi çekerdi. Sonra ilkokulu ve liseyi Bandırma’da okuduktan sonra yılların su gibi aktığı gün geldi onu Maliye Bakanlığı Müfettişliği, Ankara, Bursa ve Diyarbakır Defterdarı olarak çok önemli görevlerde gördük…
Çocukluğunda nane şekeri satan değerli arkadaşım Hüseyin, hayatı böyle tanımış, çok önemli görevlere de gelmişti…
Emekli olduktan sonra da DYP Milletvekili olarak çok yararlı hizmetlerde bulunmuştu. Mesela bir tanesi ve çok önemli bir hizmeti Ankara Defterdarı olduğu yıllarda Merinos arazisinde üniversite ve hastane yerini tescil ettirmiş yapımı için gereken ne ise yapmıştı.
Bandırma’dan ayrıldıktan sonra önemli görevleri nedeniyle bir süre ortalardan kaybolan Hüseyin Balyalı bayram tebrikleriyle ortaya çıktı… Sebebi şuydu: Değerli arkadaşım emekli olunca milletvekili olmak istiyordu. Bunun için de
halkın onu tanıması gerekiyordu. Tabi görevi nedeniyle Bandırma’dan uzak kaldığı için tanınan bir kişi değildi ama ne yaptı biliyor musunuz?
Onca adresi nasıl buldu bilmiyorum ama hemen her eve bayram tebriki göndermeye başladı. Bir iki yıl içinde her bayram ayni uygulamayı yaptı. “Kim bu Hüseyin Balyalı” diyenler onu Hüseyin Balyalı milletvekili adaylığını açıklayınca tanıdı ve bayram tebriklerinin sebebi hikmeti böylece anlaşılmış oldu. Yapılan ilk seçimde de Balıkesir Doğruyol Partisi’nden milletvekili seçilmesi zor olmadı…
Rahmetli arkadaşım milletvekili görevi de bittikten sonra bile Bandırma’yı ilgilendiren konulardan uzak kalmadı. Gerek gördüğü hallerde yazdığım konularla ilgili telefon açarak görüşünü belirtir, eksik noksan veya yanlış bir şeyler varsa anlatır ne yapılması gerektiğiyle ilgili bıkmadan dakikalarca anlatır ve sonra da “tecrübe konuşuyor Erdem “ derdi.
Evet doğru gerçekten “tecrübe konuşuyordu” ben de istifade etmiş oluyordum bu tecrübelerden…
Allah rahmet eylesin, Allah yerinde dinlendirsin; başta ailesi olmak üzere yakınlarına başsağlığı dilerim..
07-05-2024/ ERDEM ÖZCAN
Erdem Özcan