Hadi cesur olun ve ilk adımı atın.
Sayın Belediye Başkanı.
Bandırma Belediye Meclisi tüm Türkiye’ye örnek olacak bir kararı alsın, öncü olsun..
Dışa bağlı enerji sorunumuzu çözecek değil ama geleceğin enerjisi yenilenebilir enerji ise, farkındalıkları bir an önce başlatın. İşte bedava kaynak. Solar Panel. GÜNEŞTEN ELEKTRİK. GES.
YERLİ ÜRETİMLER DE YATIRIMLAR HIZLA GELİŞİYOR BÜYÜYOR UCUZLUYOR..
“Japonya’da meclis tarafından kabul edilen yeni düzenlemeye göre, Tokyo’da Nisan 2025’ten sonra inşa edilen tüm yeni evlerde karbon salınımlarını azaltmak için GES kurulmasının zorunlu olduğu açıklandı. Ülkemize de bu tür uygulamanın zorunlu kılınması, temiz enerji dönüşümünün hızlanması için şart.”* (sb)
BANDIRMA İMARA AÇ BİR KENT. PLANLI GELİŞMESİ GEÇ KALMIŞ BİR KENT. MAZERET MALUM. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ nin 1/5000 lik planları geciktirmesi 1000′ liklerin bu nedenle yapılamaması. Büyükşehir diyor ki “yahu yaptıklarımız halletmediniz yenilerini istiyorsunuz” Çok anlamadığım konu bildiğim ,yıllardır geyik masalları. Ne planmış . Geciktikçe gecikiyor. Ama bakıyoruz isteyen yatırımcı sermaye istediğini yapıyor. Ucuz mazeret .Kasıt var mı yok mu siyasi mi, yoksa beceriksizlik mi bir tartışma..
Ama en azından yeni binalara güneş çatısı şartı koymakla başlamanın hiç bir sakıncası yok, engelde yok. Ardından fosil yakıtlı araçların kent içine girmesini yasaklanacağı tarihin kararını şimdiden alırsın. Tatlı işlerin yoğunluğundan fırsat bulamayan sorumlu meclis üyeleriyle, Kent konseyi medyatik popülist işlerden vakit bulsa da, kentin geleceğine somut bir öneri getirse, meclis gündemine girse. Başkan olmaz mı diyecek!. Bakın önceki dönem yapılan güneş tarlasının ürettiği elektrik belediyenin kendi faturasını karşılıyor üste para da kalıyor.
**
Kent Konseyi dedim aklıma geldi. Sayın başkan Serdar Polat harbi çalışkan bir kardeşimiz . Belki siyasi beklentiler için belki değil bir gayreti var. Verimli ekip çalışması zayıf.. Kent Konseyi olarak geçmiş deneyimlerimiz fiyasko olduğu için konsey işleyiş tecrübemiz yok geçmişe göre kıyaslama şansı da yok. Bakıyoruz. Onlarca göstermelik komisyon toplantı resimlerinden başka kente dair somut bir proje üretilemiyor. Fidan dikme tohum dağıtma gibi rutin etkinlikler iş falan değil..Somut bir derde merhem durum yok açıkçası. Örneğin orada mezbelelik hale gelmiş bir geçici hayvan barınağımız var. Hayvanlar perişan yahu, tek kelimeyle perişan. Kent Konseyi komisyon kurunca umutlanmıştık. Tolga Başkan gerçek bir hayvansever ama bunca yoğun açılış trafiğinden belli sıra gelmiyor. Bütçeden barınağa ayrılan 2 Milyon TL yi Kent Konseyi’ne versek olmadı Hayvansever derneklerine verseler o perişan canlar saray hizmeti alır ama bütçe resmen ziyan ediliyor. Sorumlu müdür hanımefendi belli ki isteyerek atanmamış barınağa uğradığı bile yok . Dursun Mirza döneminde kedi, köpek sokaktan evden fark etmez götürüp aşılatıp kısırlaştırıyordunuz. İşini seven çalışkan veterinerler vardı. Verimliydi. Kentte veteriner klinikleri mantar gibi çoğalmasının nedeni geçici barınağın şimdiki hali, gidin içeri girmeniz cezaevinden zor, yetersiz hizmeti saklasan ne olacak. . Orada arkada geniş bir arazi var . Türkiye’nin her yerinde hazır örnek projeler var. Buna rağmen benden sonra tufan diyerek sorunun çözümü ötelenmesi doğru değil, yakışmıyor. Haluk kardeşimiz ve Edincik’te bir bayan daha var duyduğum cansiperane canların hayatını kurtarma derdinde, yazık yani.
**
Her başkanın vaadi Malta Deresi Projesi sessiz sedasız sürüyor. Karşı çıkanlar destekleyenler bir yanda proje ilerliyor. Kente yeni modern bir kent için gerekli makyajın yanısıra çevrede yapılan azman beton apartmanlara bakılırsa müthiş bir nefes alma alanı olarak gelecekte kıymeti daha çok bilinecek. Tolga başkan işi yapmasın yapamasın diye engellenme çabalarına rağmen dirayetle işi devam ettirmesi çok güzel. Yanıbaşında da ; bir ara yerel ve büyükşehir belediye meclislerini birbirine düşüren Askeri Çamlık projesi var ama Büyükşehir kazma vuramadı. Yapacaktık bakın CHP karşı çıkıyora getirdiler. Oysa engel falan yok. Sadece Güney Marmara Dayanışması’ndan itiraz dilekçesi verildi. Ama meydanlarda ajandalı şov yapanlar pankartlarla imza toplayanlar bol bol resim paylaşanlar nedense, mahkemeye zahmet edip itiraz dilekçesi bile vermediler. Konuyu bilenler de bana soruyor. Sahi toplanan imzaları nereye sakladınız. SAKLAYACAKSANIZ NİYE TOPLADINIZ. Yahu ben değilim savunması yapıyorum. Diyeceğim o ki; bir işi samimi yapacaksın ya da yapmayacaksın. Yalandan karşı çıkıp halkı da kandırmayacaksın. Ben projeye de karşı değilim . Yazdım da. Orada yeşilin yok edildiği falan yok. Oraya güzel şimdiki Balcı çamlık benzeri güzel bir yaşam parkı, çatısı duvarı talan edilmiş kışlanın yeniden ihya edilip değerlendirilmesi ve rekreasyon düzenlemesi yapılsın çevresi de imara açılsın . Çirkin mezbelelik bir manzara öylece duruyor, yıllarca da duracak bu gidişle. BÜYÜKŞEHİR DE EĞER SAMİMİYSE projesinin arkasında durur ve işi başlatır. Engelleme senaryoları palavra. Bandırma’da çirkin asit fabrikasından bir an önce kurtulacak sürece doğru anca böyle gider. Çünkü orada imar başlarsa o fabrika orada barınamaz. Halk kaldırır. Taşınmalı o fabrika. Zehirleniyoruz göz göre göre.
**
Bandırma Cumhuriyet Meydanı’nda eskiden sahil kenarında iken, deniz doldurma nedeniyle içerde kalan tarihi nitelikteki kalan ender yapılardan biri. Bandırma Ortaokulu ya da asıl ismiyle İsteryanos Konağı restorasyonu başlandı. Binayı tesettüre almışlar . Merak ettik. Geçenlerde Sedat Kutbek’le gittik baktık. Çalışan emekçiler su yaptı resim çekemezsiniz bakamazsınız falan. Neden çekiniyorlar da anlamadık. Resimlerimizi çektik haber yaptık. Restorasyon BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nce yapılıyor. Duyuma göre İhale bedeli 8 Milyon TL imiş . Bandırma Belediyesi milli emlak’tan binayı istese, malüm vermezler, verse, para yok yapamaz. Şimdi Bandırma’nın tarihi değerini Balıkesir restore ediyor diye karşı mı çıkalım. Sonuçta orada tescilli bina var, eğer restorasyon doğru ellerde yapılıyorsa dünyanın en güzel sahiline ve meydanına yakışır pırıl pırıl bir eser çıkacaktır umuyorum. Bana kalsa sonra yine Ortaokul olarak devam etse, servis araçlarıyla oraya buraya gönderilen çocuklar meydanı cıvıl cıvıl sesleriyle doldursa kim karşı çıkar. Tabii ki bir Etnoğrafya müzesine de ihtiyacımız var. Pertevniyal Hastanesi de restorasyonda ama aylardır ilerleme yok bekliyor . Belirsizlik. Kent müzesi kent aidiyeti kimliği geçmişi geleceğe taşınması için mutlak gerekli ama olmuyor olamıyor varsın şimdilik büyükşehir idari işlerini görsün sorun yok. Teşekkürler sayın Yılmaz diyelim.
16-12-2022/MEHMET LEVENTOĞLU/ foto – Seyfi Şeren