Bilimsel kritik değil seyirci gözüyle düşüncelerimi ifade etmek istediğim iLk yarının sonuna gelirken BANDIRMASPOR’un hemen hemen tüm iç saha maçlarına inatla gittim izledim.
Deplasmanlara gidemedim. Niye?Açıkçası Taşeron sendromu. Pazartesi işe gidememe korkusu kolay değil.
Deplasmanlardan sürpriz puanlar geldi biliyorsunuz. Ancak iç saha maçlarında ki formsuzluk kötü futbola rağmen Mustafa Uğur Hoca-mız.. Sihirbaz gibi şapkadan tavşan çıkarmaya devam ediyor.. Gelinen nokta iyi. Mustafa Uğur bir açıklamasında devre arası takviye destek yapmak istiyoruz falan demiş. Kesinlikle katılmıyorum asla faydası olmayacaktır. Devre arası alınan futbolculardan şimdiye kadar verim aldığımız tek bir isim dahi yok. Tarih yazmamış ki şimdi niye yazsın. OIsa olsa menejerlere yine yeni kıyak olur. Diye düşünüyorum. Kusura bakmasınlar canımız fena yandı geçen yıl .
İsterseniz şöyle bir sezon başına gidelim. Bandırmaspor play-off mücadelesiyle şampiyon olarak büyük ümitlerle çıktığı 1. Ligden paldır küldür düşmenin şaşkınlığını üstünden atamamış bir halde hazırlık müsabakalarında kötü sonuçlar… takımı yıllardır sırtında taşıyan kreatif usta ayaklar yetenekler yönetim beceriksizliği nedeniyle yok yere gönderilmiş ,Erhan Başkan -eski- çok dayak yemiş boksörler gibi grogi durumda, geçen yıldan kalan borçlar milyonlardan bahsediliyor..
Mustafa Uğur nezaretinde ve onayında yapılan transferler ve anlamsız bahanelerle gönderilen bence ve taraftarca iyi ayaklar… veee ilk maçlarda seyirciyi çileden çıkaran durgun tempo ,donuk oyun, pozisyonsuz puansız biten maçlar.. Doksan dakika sahada kalamayan ,kaleye yüzünü dönemeyen güya usta diye alınmış ayaklar.
Hayakırıklı ki ne hayalkırıklığı. Bir tek kreatif oyuncun kalmış Doğan onu bile tutamamışsın bahane çok ne dersen de.
Ancak yine de…
Bandırmaspor herkesi şaşırtan deplasman performanslarıyla Play Off çizgini muhafaza ederken umuda uzak değil. Hakikaten bizden çok daha iyi organize olan Lider GÜMÜŞHANESPOR’ u net skorla yenmiş olmasına rağmen umulmadık kayıplar yaşamasa inanılmaz bir puan ortalaması olacak.
Teknik Sorumlu Mustafa Uğur puan açısından mucizler yaratıyor diyorum. Çünkü bu sezon ki kadar hırs yapmayan , saldırmayan, ısırmayan seyir zevki vermeyen bir topluluk açıkçası 25 yıldır kaçırdığım maç çok azdır ben görmedim. Çevremde Hemen herkes aynı fikirde olduğunu belirteyim. Bazıları çok desede aldığı paranın hakkını veriyor çalışıyor.
Çok iyi takımlar geldi geçti çok iyi iken dahi farklı yenildiğimiz maçlar oldu. Ancak bu kadar seyirciye uzak bir takım ilk kez yaşanıyor. Sanki seyirci yok. Tuhaf bir iklim var sahada. Devre oldu hala oyuncuların isimlerini ezbere sayan yok. Kendini gösteren yok ki. Var bir iki tane o da defansta!. Bunun nedeni seyirci değil taraftar değil. Taraftar hırs ister şov ister mücadele kora kor olsun ister. Bunu başaranları taraftar hemen bağrına basar. Ama bunu hiç yaşamadılar. Yaşamadıkları için onlarda baştan sona adeta uyutan ritimlerle çalınan davul ve sloganlarla uykuya eşlik ediyorlar. Çünkü trübün desteği dinamik olur Beşiktaş ve Fb trübünleri örnek alınmalı. Top bizdeyken sahaya adrenalin yansımalı. Sonuçta ligin en pahalı takımlarından biri sahamızda..değeri 5 Milyon Euro. Bizle birlikte yarışanların takım değeri yarısı bile değil.
Ve takım buna rağmen mucizelerle iddiasını devam ettirriyor.
Onursal Başkan Dursun Mirza gerçekten futbol adına boş lafla değil Bandırmaspor’a bugüne kadar samimiyetle somut olarak büyük destek veren tek ONURSAL başkan. Elinden geleninden fazlasını kulübün değer artışı için veriyor emek veriyor mesai veriyor. Bakın bu konuda çok yalnız. Destek verecek kimse yok. Bilemiyorum belki kendi tercihidir . Ancak Bandırma’da belki de bedelsiz yükü paylaşacak destek verecek futbolcu var,hocalar var. Tabii ki yağdanlıkları saymıyoruz. Kulübün başarısı veya başarısızlığının siyasetle doğru orantılı olduğunu biliyor ki; bir zamanlar söylendiği gibi ise gençlik sosyalist doğrularından ödün verebiliyor. O elbette biliyor.
Kulübün yüzeysel başarıları olsa dahi..gelecek adına gençlerimiz adına kitle sporu adına hiç bir anlamı olmayan işler. GERÇEK DOĞRU BU ÖDENEKLERİN KİTLE SPORU ADINA SPORUN TÜM İNSANLARIMIZIN kendi kapasitesince Spor YAPMASI İÇİN YAYGINLAŞmasını sağlayacak tabela değil gerçek AMATÖR KULÜPLERE tahsis edilmesine bağlı olduğunu da adım gibi biliyorum o da biliyor. Kuşatılmışlığı aşmak yalnız olmaz.
Ama Halk istiyor taraftar istiyor diye… inadına bir üst lig.. yetmez bir üst lig daha. Oysa alt yapılar oluştutrulmadan kendi meyvelerinin fidanlarını dikmeden, hiç bir anlamı yok.!
Başarı gelse de sabun köpüğüdur. Nokta.
Zaten seyircin az..çünkü yerel oyuncun yok..alt yapıdan gelenlere şans veremiyorsun ..
Gelen taraftarın maç başı ortalaması 500 kişi değil. Gönülden sevenler bu kadar zaten. Diğerleri sadece başarılı olursa lütfen gelenler. Haftada 1 paket sigara parası verip destek vermeye gelmeyenlerin ne muhabbetlerine çivi koydum.
Örneğin Sakarya her maç 30 bin kişiye oynuyor. Helal olsun taraftarına.budur! İmreniyorsun .
Ama gelin görün ki onca darboğaza rağmen bizde alacaklılar kapıya dayanmış değil. bankalar hacizde değil , transfer tahtamız kapalı değil puanımız silinecek diye sıkıntımız yok. Gökhan Yılmaz ,Üstün Bilgi nin rutin alacakları için TFF’ ye şikayeti ise tam bir hayal kırıklığı. Bandırmaspor emeğe saygı geleneğidir. Ben bilmiyorum istisnasını duymadım.. Ama kitleler bunca yoksulluğu yaşarken insanların 40 yıl çalışıp kıdem tazminatı diye aldığı paraların on katına yirmi katına imza atan futbol emekçilerinin de alnının akıyla alın teriyle,ego yapmadan sahada hakkını vermesi gerekir. Menejerlerin ahlaksız tekliflerine de kendileri fren yaptırma duruşunu göstermelidir.
Paranızı her halde alacaksınız …Ama bu arkadaşlara ,iki çift lafım olacak. O paralar boğazınızdan helaliyle geçemeyecek. Çünkü Ayyıldız tepede on metre açık alan bulamayan Yüzüncü yılda sevdalısı olduğu futbolu oynayacak yeşil alan bulamayan İhsaniye de Paşamescit’te keza aynı şartlarda sürünen evet sürünen çocukların ahı üstünüzdedir çünkü size değil onlara tesis yapılması için harcanması gereken paralardır onlar.
Hak edin ananızın ak sütü gibi helal olsun. Gözü olanın gözü çıksın. Ama doksan dakikanın 40 dakikası yerlerde yatmakla geçen her maçı yürüyerek bitse de gitsek manzaralarıyla bitirmeyeceksin.
CANSU AYDOĞAN