Banvit Bandırma Brezilya ve Kükreyen Fare.. Katar

Bandırmalılar bundan bir kaçyıl yıl önce sürpriz bir haberIe şaşkına döndü..

Yaklaşık 50 yıllık mazisiyle basamakları birer birer çıkarak ülkenin en büyük gıda devlerinden biri olan Banvit satılmıştı. Bandırmalı Görener ailesinin Kuruluşundan itibaren büyük emek ve özveriyle yükselttikleri Bandırma’nın gözbebeği öz be öz yerli şirketin yabancı sermayedarlara satılması Bandırma kamuoyunda büyük üzüntüye neden olmuştu. Hemen yakın bir geçmişte Banvit kadar olmasa’da yüksek üretimiyle Türkiye’de söz ve pay sahibi olan bir diğer gıda endrüstrisi Şeker Piliç’in banka faiz sarmalından çıkamayarak işletme sermayesinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle konkordato ve iflas isteyerek 2.000 kişinin işinden olmasıyla sonuçlanan felaketin ardından gelen Banvit satışı ne oluyoruz infialini yaratmıştı.

Açıklanan bilgilere göre Banvit Katar sermayeli Brezilyalı bir şirkete satılmıştı. Uluslararası ilişkileri güçlü olduğu söylenen bir gıda imparatorluğu. Sıradan vatandaşların asla çözemeyeceği ortaklık ilişkilerinde dikati çeken Katar gibi küçük bir çöl emirliğinin Brezilya üzerinden gelip Bandırma’da kurulu hazır pazarlı marka değeri çok yüksek bir şirketi alması nasıl bir şeydi?.

Küçük bir çölparçası Petrol ve Gaz gücüyle bu kadar nasıl nasıl Yükseldi?
Bugün hemen her gün basınımızda Türkiyenin en değerli şirketlerini en değerli yerlerini satın almaya devam eden Katar nedir neresidir ?..

Katar, Arap yarımadasında küçük bir yarımada. 1825’ten bu yana Al Thani hanedanı tarafından yönetiliyor. Şeyh Tamin bin Hamad El Sani, Katar emiri.

Sultan 1. Selim den sonra ki süreçte Osmanlı İmparatorluğuna dolaylı vergi vererek bağlı olan ve Birinci dünya savaşından sonra İngiliz imparatorluğunun vesayeti ve kuralları altında kendi içinde özerk bir yönetime sahip iken 1971 de sözde bağımsızlığını elde eden çölle kaplı emirlikle yönetilen küçük bir ülke..

Katar adı Ak Parti iktidarı ile yakın tarihten itibaren ülkemizde de çokça duyuldu. Karadeniz sahillerinden tutun ülkenin spor yayınları tekelini elinde tutan adı Beinsport olarak değişen Digtürk’e kadar çok sayıda şirket ,emlak benzer satış haberi her gün medyaya düştü. Düşmeye devam ediyor.

Amerika Avrupa Uzakdoğu olmak üzere dünya siyasetinde de söz sahibi olan Katar nasıl bu kadar güçlü oldu?

Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeden zorunlu olarak Tarih sahnesinden çekilen Osmanlı’dan sonra teknik olarak bağımsız olan Katar, 1916’da Müttefiklerin “tüm savaşları sona erdirecek savaş” ta zaferin kaymağı olarak Kıbrıs gibi İngiliz Mandası oldu. Ve İngiliz kaşifler araştırmacılar Katar yarımadasında 1940’ta orada yüksek kaliteli petrol ve doğal gaz buldu ve geliri yönetici sınıf emirliklerle ortak Katar Petrol Şirketi kuruldu.Ve olağanüstü paralar çöl devletine akmaya başladı.
Katar Yarımadasının Neolitik kökenlerinden bu yana çok az değişikliğe uğramış, yaşam tarzı büyük ölçüde balıkçılar, çobanlar ve tüccarlar tarafından doldurulan şeyh
idaresinde bugüne kadar geldi.. Ve Bugün stratejik bir enerji kaynağına sahip olmanın avantajıyla petrogazdolarlarla modern bir süper güç haline geldi.

1949’a kadar da Katar, petrol ürünlerini Avrupa’ya ihraç ediyordu. Enerji satışları emirliğin en büyük gelir kaynağı olarak diğer küçük emirliklerle bağlantılıydı.. İngilizler Orta Doğu’dan
geri çekilirken, 1960’larda ve 1970’lerde modern Bahreyn ve diğer Körfez emirlikleri ile birlikte hareket eden Katar, 1971’de İmparatorluktan tam bağımsızlık elde etti.
Emir Al Sani aşireti Katar’da hükmetmeye devam etti.

Tam bağımsızlık kazandığından beri, Katar da Halkın ülke politikalarını belirlerken ya da yasaların yazılmasına katkı vermesine izin verilmez..Emir yasa yetki aşiret mensuplarına aitdir.
Katar’ın anayasasına göre Sadece Katar vatandaşları – kabaca yasal nüfusunun altıda biri – toprak satın alabilir ya da hükümet karar alma sürecine katılabilir.
Mahkemeler yönetici aile tarafından kontrol edilir; nihai yasal temyiz şahsen, emir’e aitdir.
Katar Emirinin, ailesinin ya da bakanlarının açık eleştirisi, anayasaya göre bir suçtur.

Bütün modern altyapısı gösterişli başkenti ile dünyanın gündemini işgal eden Katar ‘da ücretsiz eğitim ve ücretsiz sağlık ve de tıbbi bakım dahil tüm sağlık hizmetleri vatandaşlarına bedava sunulur.Ama sadece Katar vatandaşlarına.
Katar halkının seçimlere ve devletin hesap verebilirliğine ihtiyacı var mı ? Katar’ın komşuları da diğer emirliklerde de benzer şekilde insan hakları siciline sahip
değil ve bağımsız mahkemelere sahip değiller ve vatandaşları Batı demokrasilerinde de aynı yasal haklara sahip değiller. Buna karşılık ilginç bir ayrıntıvar. Arap yarımadası asıllı Yahudiler toprak satın alabilir, seçimlerde oy kullanabilir, belirlenen göreve başlayabilir ve aynı yasal korumalardan yararlanabilirler.

Katarda eğitim de sağlık ta bedava.
Kişibaşı gelir 125.000 dolar! Bu rakamla dünya birincisi .

Ama Katar’ın 3 milyona yakın nüfusunun yalnızca 350.000′ i asıl vatandaş, geri kalanı ise Hindistan, Pakistan, İran, Avrupa, Güneydoğu Asya ve diğer Arap ülkelerinden gelen göçmenler.


Katar uzun bir süre eşit ve benzer olduğu komşu emirliklerden farklı bir sürece nasıl girdi?
Bu eşit derecede zengin, ve içinde özgür olmayan vatandaşlarıyla yaşayan komşularını nasıl geride bıraktı.!.
1990,da Katar toprağından daha büyük bir deniz sualtı bölgesi olan ve dünyanın en büyük gaz sahası olan geniş denizaşırı Basra Körfezi gaz sahası keşfedilerek gün ışığına çıktı. Ve bu keşif Katar’ı da Ortadoğu siyasetini de değiştirdi.
Deniz altında yapılan bu keşif Katar’ı diğer Körfez ülkelerinin hepsinden daha zengin hale getirdi (en büyük komşusu Suudi Arabistan hariç) ve küresel sahnede daha
büyük bir rol oynamasını sağladı. Sudan Yemen ilişkileri ayrı bir mecra.

Katar kısa bir süre sonra Arap dünyasını ve ortadoğuyu etkilemek için engin zenginliğini kullandı. 1995 yılında yüzlerce denizaltı boru hattı tamamlandığında,boru hatları
petrodollar basmaya başladı ve Katar’ın bölgesel etkisi aşırı yükseldi.

O yıllarda birden bire Türkiye’de de izlenmeye başlanan Emir Al Thani ailesi vakfı tarafından sahip olunan ve kontrol edilen El Cezire dünya medya imparatorluğu kuruldu.ve o ünlü televizyon kanalı El Cezire yi finanse etmeye devam ediyor.

Bugün, Katar dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatçısı (LPG), bu da onu kişi başına düşen dünyanın en zengin ülkelerinden biri haline getirdi.
Bu etki ilginç ve karmaşık ilişkiler altında artmaya devam ediyor. Bildiğiniz gibi Avrupanın çok sayıda ülkesinde ve Türkiye’de spor yayınları tekelini elde eden BEİNSPORTS’da Katar’ın. İngiltere’nin en değerli mülkleri de , Fransanın en değerli futbol kulüpleri de .. Ve daha daha..

Atlas okyanusu adasından gelip bizi yüzyıllarca hüküm sürdüğümüz topraklardan süren ve zenginliklerine el koyarak sefasını sürenlere kızsakta gıpta etsekte son yıllarda karmaşık ilişkiler yumağında zaten yüzde 50 sine sahip olduğu BMC ile askeri araç ürettiği halde belli odaklarca çarpıtılarak kamuoyuna yansıtılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tank fabrikası benzeri gibi pragmatik stratejisini de içeren Katar ilişkileri ve global ilişkiler ağındaki rolü devam edeceğe benziyor. Al Sani, son olarak geçen yıl

Ağustos ayında Türkiye’ye gelmiş,Türkiye finansal piyasasına 15 milyar dolar yatırım yaparak o dönem ani yükselen kur şokunu atlatmamıza destek vermişti. Sadece eşine hediye için boğazda bir yalıya 500 milyon eoro verildiğiyazıldı. Türkiye’nin en popüler bankalarından biri olan ve diğerleri gibi kullanıcılardan kart ücreti almaya bile tenezzül etmeyen Finansbak’ın sahibinin KATAR olduğunu ilave edelim. Maç girişleri için edinmek zorunda oduğunuz kartların sahibi Abank ta Katar’ın.

O zaman nasıl oluyorda bu kadar zengin petrodolarların koşturduğu yerde Banvit’in sahipleri gerçekten marka değeri uluslararası konumda yüksek olan Basketbol şubesine devede kulak misali sponsor olmuyor? Başka nedenler mi var! Burası da açıklanması gereken ayrı muamma!
Burada dünyanın en zengin coğrafyası üzerinde yaşarken 10 bin dolar bile olmayan kişibaşı gelirimizle ne diyelim. Zenginin malı züğürdün çenesini…

Paranın gözü kör olsun!.

BANDIRMA – 20-04-2019 MEHMET LEVENTOĞLU

29
A+
A-
REKLAM ALANI